Bu dunya bir pazar yeridir. CenÂb-ı Hakkʼın lûtfettiği canı, malı, butun imkÂnları yine Oʼnun yoluna seferber ederek Cennetʼi satın alabilmenin pazarı. Bu pazar, CenÂb-ı Hakkʼın ilÂhî azamet tecellîleriyle, ilÂhî kudret akışlarıyla, ilÂhî sanatın nakışlarıyla dolu. Her şey CenÂb-ı Hakkʼın azametinin şÃ‚hidi.
CenÂb-ı Hak, kabirden evvel dunyada uyanmamızı, Cennetʼin satın alındığı bu pazarın farkında olmamızı arzu ediyor…

Zira şunu kesinlikle unutmamak lazımdır ki; fÂnî hayat carşısının en son giysisi olan kefen, bir gun mutlak herkesi saracak ve olum vÂkıası, butun fÂnî alışverişlere, zevklere, cÂzibelere, aldatıcı yaldızlara iptal muhrunu vuracaktır!..

Bu hakikat dolayısıyla Efendimiz -sallÂllÂhu aleyhi ve sellem-: “Ey AllÂh ’ım! Esas hayat, yalnız Âhiret hayatıdır.” (BuhÂrî, Rikāk, 1) niyÂzında bulunmuş ve boylece ummetinin de Âhiretten gÂfil kalmamalarını telkin buyurmuştur.

Nesillerini muhÂfaza duygusu icinde cırpınan bitkiler ve hayvanlar karşısında, kÂinÂtın en yuksek varlığı olan insanların nesillerini mÂnevî duygulardan ve Kur ’Ân nûrundan bîgÂne yetiştirmeleri ne kadar acıdır!..

Kaynak: Osman Nuri Topbaş, Genc Dergisi, Mayıs 2016
İslam ve İhsan