
Zengin olmak kader midir? Takva ehli bir muminin zenginlik anlayışı.TakvÂ; nefsÂnî arzuları bertaraf etme, rûhÂnî istîdatları inkişÃ‚f ettirme, dÂim ilÂhî kameralar altında bulunduğumuzu şuurlu bir idrak hÂline getirebilmektir. İşte bir muʼminin, Âhir zaman fitnelerinden korunabilmesi, bu takv zırhına burunmeye bağlıdır. Zamanımızda bu işin ehemmiyeti, birinci derecede, parayı kazanma ve sarf etme hususunda kendini gostermektedir. Zira gunumuzde ticÂrî faaliyet sahasına hÂkim olan gayr-i İslÂmî tavırların yaygınlaşması ve hatt meşrû sayılması neticesinde, yanlışlardan korunmanın gucluğu sebebiyle, zamanımızın en nazik meselesi budur.
ZENGİNLİK KADER MİDİR? Takv ehli bir muʼmin, servet sahibi olmanın bir baht ve kader işi olduğuna inandığından, bu inanc yardımıyla, dÂim hÂlinden memnun olma imkÂnına sahiptir. Elverir ki bu inancı butun benliğinde hissetsin.
Hakîkaten kazanc, bir baht işidir. Bir adam gorursunuz; adamın hicbir ticarî tecrubesi yoktur, ama bir arsası vardır, bir anda değerlenmiştir de zengin olmuştur. Ben kazandım demeye, ovunup gururlanmaya başlar.
Diğer bir kimseyi de gorursunuz; firÂsetlidir, ekonomik kÂideleri diğerinden cok daha iyi bilir, ama bir turlu işlerini duzeltemez. Halk da bu gerceği fark etmiş olduğundan, bÂzı insanlar icin; “taşı tutsa altın olur”, bÂzı insanlar icinse “altın tutsa taş olur” demiştir.
Kaynak: Osman Nuri Topbaş, Muslumanın Para ile İmtihanı, Erkam Yayınları
İslam ve İhsan
ZENGİNLİK Mİ, FAKİRLİK Mİ?