
Yuce dînimiz İslÂm ’ın her bir prensibi, îmÂnın hayÂta aksedişinden ibÂret olan ahlÂkî guzellikler manzûmesidir.
Peygamber Efendimiz (s.a.v.) :
“Ben guzel ahlÂkı tamamlamak uzere gonderildim.” buyurmuşlardır. (Muvatta, Husnu ’l-Hulk, 8)
KÂmil bir mu ’min olabilmemiz icin, İslÂm ’ın emrettiği ahlÂk olculerinde derinleşip onları hayÂtımızın her safhasına aksettirebilmemiz îcÂb eder. Aksi hÂlde insanlık haysiyetimizi zedelemiş ve ebedî saÂdetimizi ziyan etmiş oluruz.
Peygamber Efendimiz (s.a.v) sahip olduğu yuce ahlÂk ile beşeriyete bir fazîletler medeniyeti armağan etmiştir. EvliyÂullÂh da peygamberlerin sunnetini, yani fazîlet cizgisini buyuk bir muhabbet ve sadÂkatle devam ettiren peygamber vÂrisleridir.
Peygamberlerin ve evliyÂullÂh ’ın ornek ahlÂkı icindeki en muhim fazîletlerden biri; AllÂh ’ın kullarından gordukleri ez ve cefÂları, yine Allah icin affedip, mÂruz kaldıkları kotuluklere iyilikle mukÂbele edebilmeleridir. Boylece AllÂh ’ın kullarını, şefkat ve merhamet ile gonul saraylarına alıp, onların vîrÂneye donmuş gonullerini ihy etmeleridir. Bu ahlÂk, aynı zamanda guzel bir son nefes mujdesidir.
ALLAH RIZASINI NASIL KAZANABİLİRİZ?
Âyet-i kerîmede buyrulur:
“Yine onlar, Rab ’lerinin rızÂsını dileyerek sabreden, namazı dosdoğru kılan, kendilerine verdiğimiz rızıklardan gizli ve acık olarak (Allah yolunda) harcayan ve kotuluğu iyilikle bertarÂf eden kimselerdir. İşte onlar var ya, dunya yurdunun (guzel) sonu sadece onlarındır.” (er-Ra ’d, 22)
AllÂh ’ın merhametine ve affına nÂil olmak isteyen kimse, insanların kusurlarından gecmeyi ve kendisine yapılan kotuluğe bile iyilikle mukÂbele etmeyi şiÂr edinmelidir. Zira Rabbimizin insanlığa rehber olmak uzere lutfettiği peygamberler, murşidler, Âlimler ve Ârifler, dÂim bu guzel ahlÂkı sergilemişlerdir.
Kaynak: Osman Nûri Topbaş, Hak Dostlarının Ornek AhlÂkından 1, Erkam Yayınları
İslam ve İhsan