
Bir mumin, Allah ’ın lûtfettiği butun nîmetlerin şukur borcunu nasıl odeyebilir?“Ben Allah icin şu şu hizmetleri yaptım kÂfî! Bana yeter!” diyebileceğimiz bir hudut yok!..
ZekÂtın nisÂbını biliyoruz. Serveti olan kişi; kırkta birini verince, zekÂt borcunu odemiş olur.
ALLAH ’A KARŞI ŞUKUR BORCUMUZ VAR Fakat CenÂb-ı Hakk ’ın lûtfettiği -başta îman olmak uzere- butun nîmetlerin şukur borcunu nasıl odeyecek?
Onun asgarî bir hududu yok. Bunun icin omur boyu dÂim artan bir gayretle Allah yolunda hizmet etmekten başka care de yok...
Kaynak: Osman Nuri Topbaş, Muslumanın Gonul Dunyası, Erkam Yayınları
İslam ve İhsan
BİR ŞUKUR BORCU İCİNDEYİZ
SABIR MI ZOR, ŞUKUR MU?