
Cihad nedir? Cihad yapabilmek icin aşılması gereken dort perde nedir? Altınoluk Dergisi Yazarı Rabia Brodbeck, cihad kavramını acıklıyor.BİR TUKETİCİ OLARAK ŞEYTAN
Bu modern dunyadaki milyonlarca tuketiciden de ustun bir tuketici vardır: İblis. Allah ’ın yarattığı insan denen varlıkları tuketir. Bugun, daha once hic olmadığı kadar gucludur İblis. Butun ulkeleri işgal etmiş, insanları birbirleriyle savaşmaya suruklemiş ve birbirlerini oldurmelerine sebep olmuştur.
ADEM, ŞEYTANÎ TABİATIN ZIDDIDIR
İnsanlığın babası olan Âdem (a.s.), şeytani tabiatın tam zıddıdır. O, sevgi, hay ve tevazu vasıflarını temsil ederken şeytan da haset, kibir ve inkÂr vasıflarını temsil ediyor. Âdem (a.s.) kendi zaafına mukabil tam bir tanıma ve ikrar halinde bir şuura sahip olarak Yaratıcısı ’nın Azamet, Kudret ve CelÂl ’i karşısındaki mutlak yetersizliğini hissediyordu.
İşte şeytanı melekî varlığın en yukseklerinden lanetlenmiş şeytanlığa indirip ebedi husrana uğratan muhim nokta burasıdır. Şeytanın secde etmeye ve Allah ’ın emrini tutmaya yanaşmaması tamamen kendisiyle meşgul olan kibirli ve hasedinin gozunu kor ettiği modern insana ne kadar da benziyor.
MODERN İNSAN MANEVİ İNTİHARIN EŞİĞİNDE
Modern insan tehlikede yaşar, kalbindeki hastalıklar manevi olumune yol acabilir. Yani cehalet, gaflet, şuursuzluğun karanlığı manevi bir intihara eşdeğerdir.
Bu bakımdan Hz. Mevlana bu meseleden bahsederken sert bir uslup kullanır; “…Kendi ebedî hayatlarını kendi elleriyle katlediyorlar.” “Kişinin kendi nefsinin hev vu hevesini kovalaması Allah ’tan kacıp uzaklaşmak ve O ’nun adaletinin huzurunda kendi mÂnevî varlığının kanını dokmek demektir.” Bu dunyada yaşarken mÂnen olu bir halde olmak diri diri gomulu olmak demektir.
Dr. Halûk Nurbaki şoyle der; “MÂn ilimlerinde Allah ’a sıcaklık duymadan, gonul makinesi susmuş ise calışmıyorsa, bu oludur, kesinlikle, komada filÂn değildir, bu ciddi bir oludur!”
İNSANIN BEDENİ BİR ORMANA BENZER…
Hz. Mevlana: “İnsanın bedeni bir ormana benzer. O ilahi nefese aitsen bu bedenin farkında ol. Bedenimizde bircok kurt, domuz, dindarlık ve dindışılık, adalet ve adaletsizlik vasıfları var. Bedenimizde hangi vasıf galipse ona gore haşredileceğiz” buyuruyor.
CİHAD İCİN AŞILMASI GEREKEN 4 PERDE
Ebû İbrÂhîm BuhÂrî Mustemlî, marifet nurlarının insan kalbinde parlamaya başlaması icin ref ’ edilmesi icab eden perdeleri anlatıyor:
“Perdeler dorttur:
1- Dunya
2- Nefis
3- İnsanlar
4- Şeytan
Bu dunya Âhiretin perdesidir. Bu dunyayla sarmaş-dolaş olmuş her kimse Âhiret ipini salmış demektir. İnsanlar kulluğun perdesidir. Kendisini insanlardan cıkarı icin meşgul edip duran bir kimse kulluğu ve Rabb ’e itaati terketmiştir. Şeytan dînin perdesidir; onunla iyi gecinen her kimse dînini terketmiştir.
Nefs de Hakk ’ın perdesidir. Nefsin hevalarına uyan her kimse Allah ’ı terketmiştir. Allah TeÂl buyuruyor ki, “Nefsinin hev ve hevesini kendisine ilÂh edineni gormedin mi?
BU DORT PERDEYİ KALDIRAMAYANIN CİHADI NÂKIS KALIR
Bu dort perdeyi kaldıramadığı surece insan ne Âşık olabilir ne de gormeye başlayabilir. İcimizdeki ve dışımızdaki şeytanlara karşı koymak icin, bu zorluklardan ve engellerden kendimiz kurtarmak icin “cihad” mucadelesine girmemiz lazım. Celik gibi bir iradeden mamul bir kılıc lazım bize bu cihatta; adam oldurmek icin değil, hakikati orten engelleri kesip bertaraf eden, tıpkı CenÂb-ı ŞÃ‚h-ı VelÂyet Hz. Ali Efendimiz ’in Zu ’l-FikÂr ’ı gibi bir kılıc.
KUCUK CİHADDAN, BUYUK CİHADA
Meşhur bir hadiste Allah Resûl ’u -bir gazvenin akabinde- “Kucuk cihattan buyuk cihada donduk” buyurmuşlardır. Efendimizin buyuk cihatla kastettiği icimizdeki duşmanımız olan bizzat kendi nefsimizle olan mucadeledir.
Kendi varlık zehabımızı kuvvetlendiren egomuzla yaptığımız mucadele, savaş meydanında fizikî duşmanlara verilenden cok daha cetin, cok daha kıran kırana bir mucadeledir.
Cihad, kendimizi kotulukten, şeytÂnî kuvvelerden, sahte tanrılardan ve kalbimizi istila edip orada hukum suren putlardan temizlemekle olur.
“DUNYA HASTALIKLARININ SON CARESİ KILICTIR”
Hz. MevlÂnÂ, “Dunya hastalıklarının ve marazlarının en son caresi kılıctır. Artık Cihad zamanı geldi! Kalk ey Sofi, savaşa katıl! Şehvetin başını aclıkla kes! Yahninin başında ellerini ovuşturma! Derviş, bedenini de ruhunu da verir. Bu, her comertce davranışın dusturudur. Onları ateşe at, cunku ateş hamı donuşturen bir simyadır. Bedene comertlik seni hamlaştırır, fakat bedenin sıkıntıları seni olgunlaştırır. Dînin sıkıntılarına tahammul gostermediğin surece îmÂnın talihini kazanamazsın,” buyurmuştur.
CİHAD NEDİR?
Cihad nedir? Dunyaya olan bağlılığı kesmek ve kendini feda etmek. Doğruya ulaşmak icin verilen savaşta kişinin kendisini vermesi. Sevgili ’ye ulaşma cabalarıyla yanması. Kalbin aynasının egoist vasıflardan temizlenip saf hale gelmesi. Varlık colunde ab-ı hayatı aramak.
Denebilir ki cihad etmenin ÂfÂki boyutu insan oldurmek değil, insanları Allah aşkı yoluna kazanabilmektir. İcsel savaşa girmek, yani cihat etmek bir muhabbet işidir. İnsan doğruya ulaşma yolunda muhabbet savaşı verdiğinde kendi kalbinin sahibi ve kendi kalbinin sultanı ve kendi kendini yenen bir aslan olur.
“BENİM DİNİMİN RUHBANLIĞI CİHADDIR”
Peygamber Efendimiz s.a.v. buyurmuştur ki; “Her dinin bir ruhbanlığı vardır, benim dinimin ruhbanlığı cihaddır.” İslam dininde tum kadın ve erkekler hayatın her alanında muazzam bir sorumluk taşırlar.
Hıristiyanlıkta rahiplerin birer coban oldukları ve surulerinden sorumlu oldukları soylenir. İslam ’da, aksine, herkes kendi rahibidir, kendi cobanıdır ve kendi hayatı ve surusunden mesuldur. İnsanoğlu algısal melekelerine sahip cıkabilecek kabiliyete sahip. İlahi aynada kendine ait bilgiyi muşahede edebilir, gorulmeyeni gorebilir ve kendi varlığının aynasında Allah ’ın guzelliğini muşahede edebilir. Boylece insan irfan kaynağı olur.
Kendi zamanının kahramanı olur. Kendi nefsini yenerek galip olur. KÂbe ’nin birliğinin temelini inşa eden mimar olur. Kendi mukaddes alanını inşa eder ve kendi zamanına bir kutsiyet verir.
CİHAD YAPMADIKCA MUHAMMEDÎ AHLÂKA VARAMAYIZ
Onemli olan şudur; Cihad yapmadıkca Muhammedî ahlakına varamayız. Kendimizi feda etmeden kurbiyet cennetine varamayız. Nemrut ’un ateşinde yanmadan gul bahcesine giremeyiz.
Şems-i Tebrizi kendisi cihat hakkında şiddetli bir yorum veriyor; “Peygamber Efendimiz sav. şoyle buyurmuştur; “Kucuk cihattan (savaştan) donduk – şimdi buyuk savaşa başlıyoruz”. Buyuk şavaş oruc değil, namaz değil! Buyuk savaş toplumda bulunmaktır (toplumda bulunupta nefsimize hÂkim olabilmektir).”
Bugun ki İslam coğrafyasında istesekte istemesekte hepimiz kendimizi o savaşın icin buluyoruz. Bu konuda Hz. Mevlana ’ya; “Cihad nedir?” diye soruyorlar. “Deliler elinden silah almaktır” diye cevap veriyor. Prof. Nevzat Tarhan bir yorum veriyor; “Sağlıklı duşunmeyen bir insanın elinde silah olursa kan akar. Silahı onun elinden almak bir cihattır. Kotuluk yapacak insanın kotuluğune engel olmak cihattır.”
Kaynak: Rabia Brodbeck / Altınoluk Dergisi, sayı: 349
İslam ve İhsan