
Allah yoktur diyenlere muthiş cevap! Uc soruya tek cevap...Eski zamanlarda inancsız bir adam vardı. Her gorduğu cocuğa, “Allah yoktur. Olsaydı bizim onu gormemiz gerekirdi.” deyip onların aklını celmeye calışırdı.
Bu inancsız adamın, Yunus adında cok iyi bir komşusu vardı. Yunus Allah ’a inanır, namazını kılar, asla kotu sozler soylemezdi. Herkese iyi davranırdı. Mahallenin cocuklarını başına toplar, onlara “Seni kim yarattı?” diye sorardı. Eğer bilmiyorlarsa oğretir, “Seni Allah yarattı, yavrum!” derdi.
Bir gun inancsız adam, komşusu Yunus ’un yanına geldi. Cevap veremeyeceğinden emin bir şekilde: “Sana din ve imanla ilgili uc soru soracağım. Bakalım cevap verebilecek misin?” dedi. Yunus da imanın verdiği cesaret ve kendine guvenle:
“- Sor bakalım.” dedi. İcinden de “Sor da, al cevabı!” diye gecirdi.
-Birinci sorum: Allah vardır, diyorsunuz. Eğer Allah var olsaydı onu gorurduk. Goremediğimize gore Allah yoktur, diyorum. Varsa bana goster! İkinci sorum: Cehennemde şeytan da yanacak diyorsunuz, şeytanın da ateşten yaratıldığına inanıyorsunuz. Oyleyse ateş ateşi nasıl yakar? Ucuncu sorum: Hayır ve şer Allah ’tan olduğuna gore, ben inancsız olmamdan dolayı nicin cezalandırılacağım?
Soruları sakin bir şekilde dinleyen Yunus, ”İşte senin sorularına en guzel cevap budur” diyerek yerden bir toprak parcası aldı, inancsız adamın kafasına vurdu.
İnancsız adam, komşusundan şikÂyetci oldu. Mahkemeye cıktılar. HÂkim, Yunus ’a:
- Bu adamın başına toprak parcasıyla vurdun mu? dedi. Yunus:
- Evet, hÂkim bey! Ben onun kafasına vurdum. Fakat benim bu hareketim, onun bana sorduğu uc sorunun cevabıydı, dedi.
- Davacı adam hic oyle şey olur mu, bana zarar verdi, canımı yaktı, diye itiraz etti.
Bunun uzerine Yunus olayı anlatmaya başladı:
İlk olarak bana, goremediği icin Allah ’ın var olmadığını soyledi. İnanmak icin kendisine Allah ’ı gostermemi istedi. Ben de onun kafasına vurdum. Şimdi başının acıdığını soyluyor. Bana başındaki acıyı gostermedikce inanmam. Madem gormediği şeyleri inkÂr ediyor, ben de onun başının acıdığını kabul etmiyorum.
İkinci olarak, ateşten yaratılan şeytanı cehennem ateşinin nasıl yakacağını sordu. İnsanın aslı da topraktır. Ateş ateşi yakmayacağına gore, attığım toprak parcası, kendisi de topraktan yaratıldığı icin toprak toprağa carpmıştır dolayısıyla ona zarar vermiş olamaz.
Ucuncu olarak da, inancsız olmasının kendisinin kaderi olduğunu iddia etti. Bundan dolayı cezalandırılmasının anlamsız olacağını soyledi. Demek ki, onun kaderinde kafasına vurulmak da varmış. Oyleyse şikÂyetci olup mahkemenizi nicin meşgul ediyor, anlamıyorum?
Bu cevap uzerine hÂkim, Allah ’a inanmayan adama sordu:
- Bu anlatılanlara ne dersin?
Adam soylediklerinden utanmış, yanlışını anlamıştı:
- Yunus beyin soylediklerinin hepsi doğru, hÂkim bey! O haklı. ŞikÂyetci değilim. Ben de Musluman olmak istiyorum. Lutfen, bana yardım etsin, dedi.
Yunus ile komşusu beraber mahkemeden cıktılar ve cok iyi dost oldular.
Kaynak: İslam Akaidi, Erkam Yayınları
İslam ve İhsan