
Turkiye ’de cenaze ve olum ile ilgili hurafeler ve yanlış inanclar....Bazı yorelerde, cenÂze ve olumle alÂkalı olarak, hicbir İslÂmî temeli bulunmayan birtakım hurÂfelerin ortaya cıkmış olduğu mÂlûmdur. Asl îtibar edilmemesi gereken bu hurÂfelerin bir kısmı şoyledir:
Gece herhangi bir evde kopek ulursa, ya o hÂneden ya da yakın hÂnelerin birinden cenÂze cıkar. Gece vakti bir evden başka bir eve; kazan, tava ve tencere gibi herhangi bir kap kacak verilirse bu hareket olumu celbeder. Makasın ağzı acık kalırsa kefen bicmeye yarar. Kefen diken iğne kırılmalıdır. Zira olum ve uğursuzluk getirir. Olu yıkandıktan sonra kazan ters cevrilmezse bir başkası daha olur. Bir evden olu cıkarsa o evdeki su kapları boşaltılmalıdır. Eğer boşaltılmazsa AzrÂîl -aleyhisselÂm- sulara dokunduğu icin o evden biri daha olebilir. Evdeki eşyalardan herhangi biri kendi kendine duşer veya kırılırsa bu, olume işarettir. Ayakkabı cıkarılırken ters cevrilirse o hÂneden cenÂze cıkar. Olunun rûhu geldiğinde odasını aydınlık bulsun diye, cenÂze cıkan evde 40 gun lÂmba sondurulmez. Listesi daha da uzatılabilecek bu tur hurÂfelerden hem kendimizi hem de neslimizi koruyabilmek icin, dînî tahsile ehemmiyet vermeli, sahih İslÂmî bilgileri oğrenip oğretmeye gayret gostermeliyiz.
Kaynak: Osman Nuri Topbaş, Ebediyet Yolculuğu, Erkam Yayınları
İslam ve İhsan