
Kitaplara iman ne demek? Kitaplara iman ile ilgili ayet ve hadisler nelerdir? Kitaplara iman hakkında bilgi...Kitaplara iman, Allah tarafından bazı peygamberlere kitaplar indirildiğine ve bunların verdiği bilgi ve haberlerin tumuyle doğru ve gercek olduğuna inanmak demektir. Yuce Allah Peygamberimize:
“İşte onun icin sen (tevhide) davet et ve sana emredildiği gibi dosdoğru ol. Onların heveslerine uyma ve de ki: Ben Allah ’ın indirdiği kitaba inandım ve aranızda adaleti gercekleştirmekle emrolundum...”[1] diye hitap etmiştir. Mu ’minlere de:
“Ey iman edenler! Allah ’a, peygamberine, peygamberine indirdiği kitaba ve daha once indirdiği kitaba iman ediniz. Kim Allah ’ı, meleklerini, kitaplarını, peygamberlerini ve kıyamet gununu inkÂr ederse, tam manasıyla sapıtmıştır”[2] buyurarak, kitaplara inanmanın bir iman esası olduğunu ortaya koymuştur. İslam ’da iman esasları birbiriyle bağlantılı ve birbirinden ayrılmaz olduğu icin kitaplara imanı diğer esaslardan ayırmak mumkun değildir. Allah ’a inanmak, bizi, O ’nun bir yol gosterici olan peygamberler gonderdiğini kabul etme sonucuna goturur. Peygamberlere iman da onların Allah ’tan getirip tebliğ ettiklerini tasdik ettirmeyi gerektirir. Peygamberlerin tebliğ ettikleri şeyler de Allah ’ın kitaplarıdır.
Her ilahi kitap bir peygamber aracılığıyla gonderilmiştir. Kendisine kitap indirilen peygamber de, ondaki emir ve yasakların nasıl uygulanacağını gostermiş ve bunların yaşanabilir olduğunu ortaya koymuştur. Mesela Peygamber Efendimiz namazın nasıl kılınacağını, haccın nasıl yapılacağını bizzat yaparak ve yaşayarak gostermiş, sahÂbeye de bu ibÂdetleri kendisinden gordukleri gibi yapmalarını emretmiştir.
Buna guzel bir ornek teşkil eden şu iki hadisi şeriftir. Allah Resulu:
“−Benden gorduğunuz gibi namaz kılınız! Namaz vakti geldiğinde icinizden biri ezan okusun, en yaşlınız da imam olsun!” (BuhÂrî, EzÂn, 18)
AllÂh Resûlu Medîne-i Munevvere ’deki ashÂbıyla daha yakından ilgilenirdi. Hatta bazı hÂllerde onların kendisinden uzak durmalarına rÂzı olmaz, yakınında olmalarını arzu ederdi. Luzumlu bilgileri kendisinden yakînen gorup oğrenebilmeleri icin, hemen peşinde namaza durmalarını isterdi. (İbn-i MÂce, SalÂt, 44)
[1] Şûr sûresi, 5. ayet
[2] Nis sûresi, 136.ayet
Kaynak: İslam Akaidi, Erkam Yayınları
İslam ve İhsan