
Olmek uzere olan kimseye LÂ ilÂhe illallah kelimesinin telkin edilmesinin fazileti nedir?Mu ’Âz radıyallahu anh ’den rivayet edildiğine gore Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şoyle buyurdu:
“Kimin son sozu, “Allah ’tan başka ilah yoktur” (LÂ ilÂhe illallah) cumlesi olursa, o kişi cennete girer.”
Ebû DÂvûd, CenÂiz 20; HÂkim, el-Mustedrek, I, 351
Aşağıdaki hadisle birlikte acıklanacaktır.
Ebû Sa ’îd el-Hudrî radıyallahu anh ’den rivayet edildiğine gore Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şoyle buyurdu:
“Olmek uzere olanlarınıza LÂ ilÂhe illallah demeyi telkin ediniz!”
Muslim, CenÂiz 1, 2.Ayrıca bk. Ebû DÂvûd, CenÂiz 16; Tirmizî, CenÂiz 7; NesÂî, CenÂiz 4; İbni MÂce, CenÂiz 3
LÂ İLÂHE İLLALLAH DEMEYİ TELKİN EDİNİZ!
İslÂm tam anlamıyla Allah ’ın bir olduğu inancı (tevhid) uzerine kurulmuş bir dindir. Musluman, kendisine Yuce Yaratıcı tarafından bahşedilmiş olan omrunu tevhid inancına bağlı olarak yaşamak durumundadır. Bunu başarabildiği olcude her iki dunyada mutlu olacaktır.
Dunyadan Âhirete olum denen tabiî bir olayla gecilmektedir. Olum, bir anlamda dunya ile Âhiretin kavuşma noktası olmakla beraber, herkes icin bir evden otekine goc etmek gibi pek kolay ve basit bir hÂdise de değildir. FevkalÂde buyuk sıkıntıları ve tehlikeleri olan bir olaydır. İnsanın can derdine duştuğu, nefsin ve şeytanın olanca gucuyle kişiyi sapıtmaya ve oteki dunyadaki hayatını zehir etmeye calıştığı cok tehlikeli bir geciş devresidir. Âhiret hayatını şekillendirecek guzel veya kotu sondan (husn-i hÂtime veya sû-i hÂtime) birinin gercekleşeceği bir sahnedir. İşte bu sahneyi yaşamakta olan yani sekerÂt-ı mevt halinde bulunan kimselere, hadislerde ifÂde buyurulduğu gibi “mevt” yani olu gozuyle bakılır. Ama onlar henuz olmuş değildirler; muhtazar yani olumleri yaklaşmış kişilerdir.
Birinci hadiste sevgili Peygamberimiz bu durumda olan kimseler hakkında genel bir tesbit yapmakta ve “kimin son sozu, “Allah ’tan başka ilah yoktur” (LÂ ilÂhe illallah) cumlesi olursa, o kişi cennete girer” buyurmaktadır. Bu konudaki hassasiyeti vurgulayan ve cennete girme mujdesini pekiştiren daha bir cok rivayet bulunmaktadır. Bu rivayetleri topluca gormek isteyenler Tecrid Tercemesi ’ne bakabilirler (IV 264-274).
Burada şu hususa da işaret etmek yerinde olacaktır. Kelime-i tevhid, kalpteki imanın işaretidir. BinÂenaleyh hadisimizin anlamı “Kim, son anında Allah ’a ve Resûlune inanmış olarak Âhirete gocerse, cennete girer” demek olur. Bu, herhangi bir sebeple kelime-i tevhidi acıkca soyleyemeyen kimselerin cehennemlik olduğu gibi yanlış bir anlayışı onler.
Muşrik bir kimse iken kelime-i tevhidi soyleyen ve olum anına kadar ona ters duşecek bir davranışta bulunmayan kimse cennete girer. Aynı şekilde Kelime-i tevhidi son nefesinde soyleme başarısını gosteren musluman da, gunahları sebebiyle cehenneme gitse bile sonucta cennete girer. Hatta son nefesinde kelime-i tevhidi soyleyen kimse, doğrudan cennete girer. Hadisteki tesbit ve mujde ancak bu son şıkta gercekleşir. Son nefesinde kelime-i tevhidi soyleyemeyen mu ’minlerle onu soyleyenlerin farkı da bu son şıkta ortaya cıkar. Onun icin son nefes cok onemlidir. Allah TeÂl bizlere “son nefeste imanımızı yoldaş eylesin.”
L ilÂhe illallah demek elbette Muhammedu ’r-resûlullah cumlesini soylemeyi de gerektirir. En azından Hz. Peygamber ’in peygamberliğinin inkÂr edilmemesi veya onun sadece Arap milletine gonderilmiş bir peygamber olduğunun iddia edilmemesi şartını ortaya koyar. Aksi halde l ilahe illallah demek, kişinin musluman sayılması icin yeterli olmaz. Zira Hz. Muhammed ’in peygamberliğini veya peygamberliğinin evrenselliğini inkÂr ederek musluman olunamaz.
Âhirette yegÂne değer olcusu iman olduğu icin, olum denen bu zor gecitteki yolcuya yapılabilecek en buyuk yardım, onun kelime-i tevhidi veya kelime-i şehÂdeti soylemesine yardımcı olmaktır. Kendiliğinden bunu soyleyebilene ne mutlu. O muthiş anda, olmek uzere olan kişinin cevresinde bulunan eş-dost ve akrabasına duşen en onemli gorev, feryÂd u figÂn ile ortalığı gurultuye boğmak değil, uygun ve yumuşak bir tarzda, hatta “sen de soyle!” demeden, onun duyabileceği şekilde kelime-i tevhid veya kelime-i şehÂdeti okumaktır. İkinci hadisteki “Olmek uzere olanlarınıza l ilÂhe illallah demeyi telkin ediniz” tavsiyesi boylece yerine getirilmiş olur. Bu, olmek uzere olan kişiye son anda cok değerli bir Âhiret armağanı veya azığı sunmak demektir.
İkinci hadisteki tevhid telkininin, olumden sonra kabir başında yapılan telkinle doğrudan bir alÂkası yoktur. Ancak hem olumden once hem de olumden sonra telkin yapılabileceği goruşunde olan Âlimler de yok değildir. Nitekim “Olulerinize YÂsîn okuyunuz” (Ebû DÂvûd, CenÂiz 19-20; İbni MÂce, CenÂiz 4; Ahmed İbni Hanbel, Musned V, 26, 27; İbni HibbÂn, Sahih, V, 3) hadisi de hem olumden once hem olumden sonra YÂsîn okuma tavsiyesi olarak anlaşılmaktadır.
Ayrıca burada doğumdan olume tevhid telkini ’nin dinimizde ongorulmuş olduğuna da dikkat cekmekte fayda vardır. İbni Abbas radıyallahu anhum ’nın Hz. Peygamber ’e nisbet ederek bildirdiğine gore Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem, “İlk soz olarak cocuklarınıza guzelce l ilahe illallah demeyi oğretiniz!” buyurmuştur. Hz. Peygamber ’in bizzat kendisi de Haşimoğullarının cocukları konuşmaya başladığı zaman onlara “Cocuk edinmeyen, hÂkimiyette ortağı bulunmayan, Âcizlikten oturu bir dosta da ihtiyacı olmayan Allah ’a hamdederim” de ve tekbir getirerek O ’nun şÃ‚nını yucelt” anlamındaki İsra sûresinin 111. Âyetini yedi kere oğretip soyletirdi. SahÂbiler de cocukları konuşmaya başladığı zaman, ilk soyledikleri soz bu olsun diye yedi kere L ilÂhe illellah dedirtmeyi guzel gorurlerdi (Bu bilgiler icin bk. Abdurrezzak, Musannef, IV, 334).
Butun bu rivayetler, muslumanın hayatının doğumdan olume bir tevhid cizgisine sahip olduğunu gostermektedir.
HADİSTEN OĞRENDİKLERİMİZ
Son nefeste imanla giden, cennete girer.Dili kelime-i tevhidi soylemeye alıştırmak gerekir.Hz. Peygamber, duzgun konuşmaya başladıkları zaman cocuklara ilk olarak kelime-i tevhidi oğretmeyi, olmek uzere olanlara da kelime-i tevhidi soylemesini telkin etmeyi tavsiye buyurmuştur.Muslumanın hayatı tevhid telkini ile başlayıp tevhid telkini ile biter.Mutluluk ve kurtuluş muslumanlıktadır.Son nefesini vermek uzere olanlara yapılabilecek en buyuk iyilik, kelime-i tevhidi soylemelerini telkin etmektir.Son nefesini vermek uzere olanlar, olu hukmundedirler. Bu yuzden onlara “mevt” denilebilir.
Kaynak: Riyazus Salihin – Hadis-i Şerif Tercumesi, Erkam Yayınları
İslam ve İhsan