Duny nîmetleri ilÂhî bir emÂnettir. Ne vakte kadar kulun tasarrufunda kalacağı mechuldur. Her an kaybedilmesi muhtemeldir. Kader ise surprizlere acık bir mechuldur. Onun ne getireceği belli değildir.Âyet-i kerîmelerde buyrulur:
“…Altın ve gumuşu yığıp da onları Allah yolunda harcamayanlar yok mu, işte onlara elem verici bir azÂbı mujdele! (Bu paralar) cehennem ateşinde kızdırılıp bunlarla onların alınları, yanları ve sırtları dağlanacağı gun (onlara denilir ki): «İşte bu kendiniz icin biriktirdiğiniz servettir. Artık yığmakta olduğunuz şeylerin (azÂbını) tadın!»” (et-Tevbe, 34-35)
Bu Âyet-i kerîmelerden ilhamla Hazret-i MevlÂn şoyle buyurur:
“Ne kadar zengin olursan ol, ancak yiyebileceğin kadar yersin. Denize testiyi daldırsan, alabileceği kadar su alır, gerisi kalır.”
“Nice balık vardır ki su icinde her şeyden eminken boğazının hırsı yuzunden oltaya tutulmuştur.”
“Duny nedir? DunyÂ, Hak ’tan gÂfil olmaktır.”
“(İmtihan mekÂnı olan) dunyÂ, (suflî arzuların) bir mıknatısı gibidir, butun samanları ceker; ancak ozlu buğday (yÂni ic Âlemi sır ve hikmetlerle dolu Ârif bir mu ’min), onun cekişinden kurtulur.”
“Nefsin tuzağı, duny malıdır; duny malı kimini sarhoş eder, aldatır. DunyÂya gonul verenlerin kalp gozu, bu yuzden kordur. Cunku onlar balcıktaki acı ve tuzlu suyu icerler. (RûhÂnî Âlemin saÂdetini tatmadıkları icin sefÂletlerini saÂdet zannederler.)”
“Ac gozluluk ve duny nîmetlerini elde etme hırsı, insanı hakkı olmayan şeylere el uzatmaya zorlar.”
DUNYA İHTİRASI Duny ihtirÂsı, en buyuk gaflet sebeplerinden biridir. İhtiras; kalbi hak ile bÂtıl, helÂl ile haram, doğru ile yanlış gibi hususlarda Âdeta Âm hÂle getirir. MevlÂn Hazretleri, duny ihtirÂsının, kalp gozunu nasıl kor ettiğini muşahhas bir misÂl ile şoyle ifade eder:
“Kopek bile kendisine atılan bir kemiği veya ekmeği koklamadan yemez.”
YÂni gozunu hırs burumuş bir insanın duny nîmetleri karşısındaki tavrında bir kopekteki kadar bile bir dikkat, hassÂsiyet ve sakınma gorulmez. Duny hırsı bu derece fecî bir mÂnevî felÂkettir.
Efendimiz de bizleri îkaz sadedinde insanoğlunun dunyÂya karşı ne buyuk bir zaaf icinde olduğunu şoyle ifade buyurur:
“Âdemoğlunun iki dere dolusu malı olsa bir ucuncusunu ister. Âdemoğlunun icini (karnını) topraktan başka bir şey dolduramaz.” (BuhÂrî, RikÂk, 10; Muslim, ZekÂt, 116)
Bir misÂl vermek îcÂb ederse, duny ihtirÂsına yenik duşenler, kendilerine butun duny bile verilse, -tÂbir cÂizse- “Acaba Ay ’da ve Merih ’te de birer parsel elde edebilir miyim?” kaygısı icinde yaşarlar. Maalesef gunumuzde, materyalist dunyÂnın zebûnu olmuş curuk ruhların ihtirasları, nice toplumların helÂkine rağmen bitip tukenmek bilmiyor. Bugunku dunyÂnın hazin manzarası işte budur.
EBU ZER ’İN (R.A.) HİKMETLİ SOZLERİ SahÂbe-i KirÂm ’dan Ebû Zer ’e (r.a.) Âit şu hikmetli sozler de, onun duny nîmetlerine bakış tarzını ne guzel hulÂsa etmektedir:
“Bir malda uc ortak vardır. Birincisi mal sÂhibi, yÂni sen, ikincisi kaderdir. O, hayır mı, yoksa felÂket ve olum gibi şer mi getireceğini sana sormaz. Ucuncusu mîrascıdır. O da bir an once başını yere koymanı (yÂni olmeni) bekler, olunce malını alır goturur, sen de hesÂbını verirsin. Eğer gucun yeterse, sen bu uc ortağın en Âcizi olma.
Allah TeÂlÂ: «Sevdiğiniz şeylerden infÂk etmedikce birre (hayrın kemÂline) eremezsiniz…» buyuruyor. İşte benim en sevdiğim malım şu devemdir, (Âhirette karşıma cıkması icin) onu kendimden once gonderiyor (sadaka olarak veriyor)um.” (Ebû Nuaym, Hilye, I, 163)
VelhÂsıl duny nîmetleri ilÂhî bir emÂnettir. Ne vakte kadar kulun tasarrufunda kalacağı mechuldur. Her an kaybedilmesi muhtemeldir. Kader ise surprizlere acık bir mechuldur. Onun ne getireceği belli değildir. En kacınılmaz gercek olan olum de, kader takviminde mechul bir zamana bağlanmıştır. O hÂlde ebedî saÂdet ve selÂmet icin, eldeki nîmetleri Allah yolunda kullanmak ve her an olume hazır olmak îcÂb eder.
Kaynak: Osman Nuri Topbaş, Oyle Bir Rahmet Ki, Erkam Yayınları


İslam ve İhsan