Daha yuksek binalarımız var, ama daha kucuk tapınaklarımız.

Daha geniş otoyollarımız var, ama daha dar ufuklarımız.

Daha cok harcıyoruz, ama daha az sahip oluyoruz.

Daha cok satın alıyoruz, ancak aldıklarımız bizi daha az mutlu ediyor.

Daha buyuk evlerimiz ve daha kucuk ailelerimiz var.

Daha fazla konfora sahibiz, ama daha az zamanımız var.

Daha cok bilgiye ama daha az yargıya sahibiz.

Daha cok uzmanımız var, ama bir o kadar fazla da sorunumuz.

Daha cok tedaviye, ama daha az sağlığa sahibiz.

Daha pervasızca harcıyor, daha az guluyor, daha hızlı ulaşım yapıyor, daha cok ve daha cabuk sinirleniyor, daha gec uyanıyor, daha cabuk yoruluyoruz.

Daha az okuyor, daha fazla televizyon seyrediyoruz.

Sahip olduklarımızın sayısını katladık, ama değerlerimizi azalttık.

Daha fazla konuşuyor, daha nadir seviyor ve daha cok yalan soyluyoruz.

Bir yaşantı kurmayı oğrendik, ama hayatı değil; hayata seneler ekledik ama senelere hayat değil...

Aya gidip geldik, ama yeni komşumuza ziyarete gitmek icin caddenin karşısına gecmekte zorlanıyoruz.

Dış uzayı fethettik, ama ic uzayı değil; daha buyuk işler yaptık, ama daha iyi değil;

Havayı temizledik, ama ruhları kirlettik; atomu parcaladık, ama onyargılarımızı kıramadık.

Daha cok yazıyoruz, ancak daha az oğreniyoruz; daha cok plan yapıyoruz, ama gercekleştirdiklerimizin sayısı daha az...

Hızla hucum etmeyi oğrendik, ama beklemeyi değil.

Daha fazla gelirimiz, ama daha duşuk ahlakımız var; daha cok yiyecek, ama daha az tatmin, daha cok tanıdığımız var, ama daha az dostumuz; daha fazla caba, ama daha az başarı.
Daha fazla bilgi depolamak, şimdiye kadarkinden de fazla kopya uretmek icin daha cok bilgisayar yaptık, ama iletişimimiz daha az; sayıca coğaldık, ama kalitede azaldık​