"Yaşamın ne denli zor olduğunu duşunursen, senin icin yaşam
o denli zorlaşır.
Baba ve iki kucuk cocuğu ormanda gezintiye cıkmışlardı. Bir sure yurudukten sonra cocuklardan biri, "Baba, cok yoruldum" dedi. "Beni kucağına alır mısın?"
Baba yurumeyi surdurerek yanıtladı oğlunu-,
"Uzgunum, seni kucağıma alamam" dedi. "Ben de cok yorgunum."
Cocuk aldığı yanıttan hoşlanmamıştı, bu kez ağlamaya başladı.
Baba tek sozcuk soylemeden durdu ve ağactan bir dal kesti. Dalı bıcakla duzeltti ve oğluna verdi.
"Al oğlum, sana guzel bir at" dedi.
Cocuğun gozlen mutlulukla ışıldadı. Buyuk bir coşkuyla sıcrayarak ata bindi ve atına vurarak evine doğru yurumeye başladı.
Baba kendilerini şaşkınlıkla izleyen kızına dondu bu kez-.
"İşte yaşam budur kızım" dedi. "Kimi zaman sen de ruhsal ya da bedensel acıdan yorgun olduğunu duyumsayabilirsin. İşte o zaman sen de kendine ağac dalından bir at bul ve mutluluk icinde surdur yolunda ilerlemeni..."
Sonra da tane tane acıkladı sozlerini:
"Bu at bir arkadaş, bir şarkı, bir şiir, bir cicek, belki de bir cocuğun gulumsemesi olabilir. Cevresine bakınıp boyle bir atı arayan herkes onu bulabilir" dedi ve bir de oğut verdi kızına-.
"Yaşamın ne denli zor olduğunu duşunursen, senin icin yaşam
o denli zorlaşır.