Şeytan'dan nasıl korunuruz? Şeytan insanları nasıl kandırır? İşte Şeytan'dan korunmanın yolları...
Kur ’Ân-ı Kerîm ’de:


وَلاَ تَتَّبِعُوا خُطُوَاتِ الشَّيْطَانِ
“…Şeytanın adımlarını tÂkip etmeyin!..” (el-Bakara, 208)


إِنَّ الشَّيْطَانَ لَكُمْ عَدُوٌّ فَاتَّخِذُوهُ عَدُوّاً إِنَّمَا يَدْعُو حِزْبَهُ لِيَكُونُوا مِنْ أَصْحَابِ السَّعِيرِ
“Şuphesiz ki şeytan size duşmandır; oyleyse siz de onu duşman edinin. O, kendi taraftarlarını ancak yakıcı cehennemin ashÂbından olmaya dÂvet eder.” (FÂtır, 6) buyrularak şeytanın insanlar icin buyuk ve apacık bir duşman olduğu belirtilmekte ve onun şerrinden AllÂh TeÂl ’ya sığınılması bircok defa tavsiye edilmektedir.

Mevzuyla alÂkalı Âyet-i kerîmelerde şoyle buyrulur:


وَقُلْ رَبِّ أَعُوذُ بِكَ مِنْ هَمَزَاتِ الشَّيَاطِينِ. وَأَعُوذُ بِكَ رَبِّ أَنْ يَحْضُرُونِ
(Ey Habîbim!) De ki şeytanların vesveselerinden Sana sığınırım. Rabbim! Onların yanımda bulunup (beni saptırmalarından) da Sana sığınırım.” (el-Mu ’minûn, 97-98)


وَإِمَّا يَنْزَغَنَّكَ مِنَ الشَّيْطَانِ نَزْغٌ فَاسْتَعِذْ بِاللهِ إِنَّهُ سَمِيعٌ عَلِيمٌ. إِنَّ الَّذِينَ اتَّقَوْا إِذَا مَسَّهُمْ طَائِفٌ مِنَ الشَّيْطَانِ تَذَكَّرُوا فَإِذَا هُمْ مُبْصِرُونَ
“Şeytandan gelen bir vesvese seni tahrik ederse hemen AllÂh ’a sığın! Cunku O her şeyi işiten ve her şeyi hakkıyla bilendir. AllÂh ’tan gercekten sakınanlar, kendilerine şeytandan gelen bir vesvese dokunduğu zaman, (AllÂh ’ın emir ve yasaklarını) hatırlayıp derhal hakîkati goren kimseler olurlar.” (el-A ’rÂf, 200-201)

Sığınmadan murÂd, korkulan bir şeyden korunmak icin bir başkasına dayanmak, onun himÂyesine girmek ve ona sarılmaktır. CenÂb-ı Hak, NÂs Sûresi ’nde, şeytanın bu ifsÂdından korunabilmek icin Rab, Melik ve İlÂh vasıflarını zikrederek sÂdece kendisine sığınılmasını emretmektedir. Cunku insanları aldatmak icin her turlu yolu deneyen ve butun gayretini sarfeden şeytanın şerrinden koruyabilecek yegÂne KÂdir-i Mutlak ancak AllÂh TeÂl ’dır.

BESMELE CEKMENİN FAYDASI

RasûlullÂh -sallÂllÂhu aleyhi ve sellem- ise şeytandan korunmak icin besmeleyi tavsiye ederek şoyle buyurmuştur:

“Kişi evine girerken ve yemek yerken besmele cekerse, şeytan, askerlerine; «Burada ne geceleyebilir ne de yemek yiyebilirsiniz.» der. Eğer o kimse eve girerken besmele cekmezse, şeytan onlara, «Geceyi gecirecek bir yer buldunuz.» der. O şahıs yemek yerken besmele cekmezse şeytan yine askerlerine, «Hem barınacak yer hem de yiyecek yemek buldunuz.» der.” (Muslim, Eşribe, 103)

ŞEYTANDAN ŞERRİNDEN KORUNMANIN YOLLARI

Şeytanın şerrinden korunmanın bir diğer yolu da ihlÂsa sarılmaktır. Âyet-i kerîmelerde:


إِلاَّ عِبَادَكَ مِنْهُمُ الْمُخْلَصِينَ
(Kullarının hepsini azdıracağım.) Ancak onlardan ihlÂsa erdirilen kulların mustesnÂ!” (el-Hicr, 40)


إِنَّ عِبَادِي لَيْسَ لَكَ عَلَيْهِمْ سُلْطَانٌ إِلاَّ مَنِ اتَّبَعَكَ مِنَ الْغَاوِينَ
“Şuphesiz ki Ben ’im (ihlaslı) kullarım uzerinde senin bir hÂkimiyetin (ve nufûzun) yoktur! Ancak sana tÂbî olan azgınlar mustesnÂ.” (el-Hicr, 42) buyrulmaktadır.

İhlÂs; ibÂdet ve diğer amellerde riyÂya yer vermemek, ibÂdet ve tÂatta gosterişten uzaklaşmak ve kalbin safÂsını lekeleyen şeylerden gonlu uzak tutmaktır. Sırf AllÂh rızÂsını duşunmek, ona gore hareket etmek ve sÂdece AllÂh icin kulluk yapabilmektir. Bu sebeple ihlÂs, şeytanın kişiye suslemeye calıştığı fenÂlıklara ve insanları azdırma gayretine engel olan bir zırh vazîfesi gormektedir. Bu hÂle vÂsıl olabilmek icin de kulun kalben seviye kazanması ve mÂrifetullÂhtan hisse alabilme gayreti icinde olması zarûrîdir.

AllÂh TeÂl ’yı kalben ve lisÂnen zikretmek de şeytanın şerrinden masûn kalabilmenin (korunmanın) en muessir Âmillerinden biridir. Zikri terk etmek ise şeytanın yanımızdan hic ayrılmamasına sebep olur. Butun gunahlar hep AllÂh TeÂl unutulunca işlenir. Zîr bir insan besmele cekerek gunah işleyemez, “AllÂh” diyerek haksızlık yapamaz ve bir gonlu incitip ona diken batıramaz. CenÂb-ı Hak bu hakîkati şoyle beyÂn buyurur:


وَمَنْ يَعْشُ عَنْ ذِكْرِ الرَّحْمنِ نُقَيِّضْ لَهُ شَيْطَاناً فَهُوَ لَهُ قَرِينٌ
“Kim AllÂh ’ın zikrine karşı gozlerini kaparsa (gaflete dûcÂr olup zikirden uzaklaşırsa), yanından ayrılmayan bir şeytanı ona musallat ederiz.” (ez-Zuhruf, 36)

BUTUN GUCUMUZLE GAYRET GOSTERMELİYİZ

Şeytandan korunmanın muhim bir metodu da AllÂh ’a ve Rasûlu ’ne, yÂni İslÂm ’a gonulden rÂm olabilmek ve îlÂ-yı kelimetullÂh (AllÂh ’ın ismini yuceltmek) icin butun gucumuzle gayret gostermektir. Yuce Rabbimiz:


يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا إِنْ تَنْصُرُوا اللهَ يَنْصُرْكُمْ وَيُثَبِّتْ أَقْدَامَكُمْ
“Ey îmÂn edenler! Eğer siz AllÂh ’a (yÂni O ’nun dînine) yardım ederseniz O da size yardım eder ve ayaklarınızı (sırÂt-ı mustakîm uzere) sÂbit kılar.” (Muhammed, 7) buyurmaktadır.

Diğer taraftan AllÂh TeÂl ’nın emrini terk ederek şeytana tÂbî olanların yerinin cehennem olduğu şoyle ifÂde buyrulmaktadır:


َلأَمْلأَنَّ جَهَنَّمَ مِنْكَ وَمِمَّنْ تَبِعَكَ مِنْهُمْ أَجْمَعِينَ
“CelÂlim hakkı icin sen ve sana tÂbî olanlarla cehennemi dolduracağım.” (SÂd, 85)


لَمَنْ تَبِعَكَ مِنْهُمْ َلأَمْلأَنَّ جَهَنَّمَ مِنْكُمْ أَجْمَعِينَ
“…Kudretime yemin olsun ki, onlardan sana kim uyarsa, sizin hepinizi cehenneme dolduracağım!” (el-A ’rÂf, 18)

Şu hÂlde bize duşen vazîfe, AllÂh TeÂl ’nın buyurduğu gibi, şeytanı duşman bilmek ve onun, cehenneme atılmamız icin her hîleye başvurmakta olduğunu unutmamaktır.

Kaynak: Osman Nûri Topbaş, Nebiler Silsilesi 1, Erkam Yayınları
İslam ve İhsan