İnsanın dunyadaki en muhim vazîfesi ve ciddî meşgalesi, sonsuz bir hayat olan olum otesine hazırlanmaktır.Hz. İdris ’in -aleyhisselÂm- hayÂtı bizlere, semÂvî hayranlığın esrÂrını ve musaff (arınmış) bir kalbin, ilÂhî tecellîlere nasıl mazhar olduğunu gosterir. Hayvanlardan aşağı derecelerle; meleklerden ustun dereceler arasında bulunabilen insanın, zirveye ulaşarak melekî husûsiyetler kazandığını muşahede imkÂnı sunar.
OYLE BİR NOKTAYA ULAŞIR Kİ! Hakîkaten bedenin ve rûhÂnî Âlemin merkezi durumunda olan kalp, tasfiye ve tezkiye edilerek Allah ’ın lutfu keremiyle oyle bir noktaya ulaşır ki, o kalbin sahibi, gorunuşte diğer insanlardan farklı olmamasına rağmen, rûhÂnî yonuyle meleklerden daha yuksek derecelere ulaşır.
Bu husûsiyetler, Hz. İdris ’in (a.s.) hayÂtında kÂmil mÂnÂda gorulduğunden burada kalp Âlemi hakkında genişce mÂlumat vermek faydalı olacaktır. Zaten dunya hayÂtında insandan istenen de “selîm” bir kalbe sÂhip olabilmesidir. Nitekim CenÂb-ı Hak, Şuar sûresi 88 ve 89. Âyetlerinde:
اِ مَنْ اَتَى الّٰهلَ بِقَلْبٍ سَل۪يمٍ a يَوْمَ يَنْفَعُ مَالٌ وَ بَنُون
“O gun, ne mal fayda verir, ne de evlÂt! Ancak Allah ’a temiz bir kalple gelenler mustesnÂ.” buyurmaktadır. İnsanın dunyadaki en muhim vazîfesi ve ciddî meşgalesi, sonsuz bir hayat olan olum otesine hazırlanmaktır. Bu da, kalbin hakîkatini bilmek, onu her turlu tehlike ve kotulukten koruyarak guzel ahlÂka yonlendirmekle mumkun olur. Dunyadaki huzur ve saÂdet de, Âhiretteki saltanat da kalb-i selîme sÂhip olmakla elde edilir.
Kaynak: Osman Nuri Topbaş, Nebiler Silsilesi 1, Erkam Yayınları


İslam ve İhsan