Hayatta binbir imtihan hadiseleriyle karşı karşıya olan insanoğlu, kendi ic Âleminde ciddî bir şuur ve tefekkur iklîmine girmek zorundadır. İnsanın idrÂk gucunu aşan ebediyet yolculuğunun muammasını sırf Âciz bir akıl ile cozmenin imkÂnsızlığı ise meydandadır. Bu yuzden hayatın bu girift imtihan yolculuğunda beşer idrÂkinin, ilÂhî beyÂnların İrşadına şiddetle ihtiyÂcı vardır.
Her şey beslenme ve terbiye kanununa tabî olduğu gibi akıl ve hisler de din şuuru ve îman feyzi ile beslenmeye, ilÂhî terbiye altına girmeye mecburdur. Aksi hÂlde akıl ve hisler, rehber olacağı yerde dumura uğrar ve sahibini felÂkete yonlendirir. Hayat yolculuğunun mechullerini mÂlum kılan, sorularını cozume kavuşturan, karanlıklarını aydınlatan, akıl ve kalp icin her bakımdan tatminkÂr deliller ihtiv eden yegÂne kitap, Kur ’Ân-ı Kerîm ’dir.

Kur ’Ân-ı Kerîm, insanoğluna evvelÂ; “Sen, Allah ’ın kulusun, Kur ’Ân beyyinesi (apacık delilleri) ile yaşa, Kur ’Ân beyyinesi ile ol!” telkîninde bulunur. Ebedî huzura kavuşmanın yolunu gosteren, yerin ve goklerin lisÂnını duyuran Kur ’Ân-ı Kerîm, insanları zulmetten nura cıkarmak İcin “kalb-i pÂk-î Muhammedî”ye indirilmiş ilÂhî bîr kitaptır.

PEYGAMBERİMİZİN İKİ MUHİM EMANETİ

Hazret-i Peygamber -sallÂllÂhu aleyhi ve sellem- ve O ’nun kalbinden Âleme sergilenmiş olan Kur ’Ân-ı Kerîm, beşeriyetin en onemli iki nur kaynağıdır. RasûlullÂh -sallÂllÂhu aleyhi ve sellem- şoyle buyurmuştur:

“Size, sımsıkı sarıldığınız muddetce benden sonra sapıtmayacağınız iki muhim emÂnet bırakıyorum. Biri diğerinden daha buyuktur. O da Allah ’ın KitÂbı ’dır! Kur ’Ân, semÂdan yeryuzune uzatılmış sağlam bir ip gibidir. Diğer emÂnet de ailem, Ehl-i Beyt ’imdir. Kur ’Ân ve Ehl-i Beyt ’im cennette Havuz ’un başında benimle buluşuncaya kadar birbirlerinden ayrılmazlar. Benden sonra o ikisine karşı nasıl muamelede bulunduğunuza iyi bakın, dikkat edin!” (Tirmizî, MenÂkıb, 31/3788)

Kaynak: Osman Nûri Topbaş, Gonul Bahcesinden Saadet Damlaları, Erkam Yayınları.
İslam ve İhsan