
Allah ’ın isim ve sıfatları nelerdir? Allah ’a atfedilen İsmi Azam nedir? Esma-i Husna ne demektir? Allah ’ın isimleri ve anlamları...Muminin Allah'ı tanıması amacıyla ilÂhî zÂtı nitelendiren kavramlara isim veya sıfat denilir. Hay (diri), alîm (bilen), hÂlik (yaratan) gibi dil acısından sıfat kalıbında olan kelimeler isim kabul edilirken, bunların masdarlarını oluşturan ve Allah'ın zÂtına nisbet edilen kavramlar sıfat olarak değerlendirilir.
Yuce Allah ’a atfedilen isimler...
1. “ALLAH” OZEL İSMİ Kendisine ibadet edilen yuce varlığın ozel ismidir. Ozel isimler diğer dillere tercume edilemezler. Hatta Arapca olan bir başka kelimenin onun yerini tutması da mumkun değildir. Bu sebeple bilginler ister Arapca olsun, ister diğer herhangi bir dilden olsun, başka bir kelimenin “Allah” isminin yerini tutamayacağı konusunda fikir birliği icindedirler. Ancak Kur ’an ’da, Allah kelimesinin işaret ettiği zÂt icin ilÂh, mevlÂ, rab gibi isimler de kullanılmıştır. Bu sebeple Farsca ’daki Huda ve YezdÂn, Turkce'deki Tanrı ve Calab... gibi isimler her ne kadar Allah ozel isminin yerine gecmezse de ilÂh, mevlÂ, rab gibi Âyet ve hadislerde gecen Allah'ın diğer isimlerinin yerine kullanılabilir.
2. İSM-İ A ’ZAM Bu tamlama, sozlukte “en buyuk isim” anlamına gelmektedir. Terim olarak Allah ’ın en guzel isimleri icerisinde yer alan bazı isimleri icin kullanılmıştır.
Bir grup İslÂm Âlimi, Allah ’ın isimlerinin hepsinin eşit derecede buyuk ve ustun olduğunu soylemiş, birini diğerlerinden ayırmamışlardır. Bir grup ise hadisleri goz onunde bulundurarak, bazı isimlerin diğerlerinden daha buyuk ve faziletli olduğu goruşunu benimsemişlerdir. Hz. Peygamber ’in bazı hadislerinde İsm-i A ’zam ’dan bahsedilmekte, bu isimle dua edildiği zaman, duanın mutlaka kabul edileceği bildirilmektedir. (bk. Ebû DÂvûd, “Vitr”, 23; Tirmizî, “Da‘avÂt”, 64, 65, 100; NesÂî, “Sehv”, 58; İbn MÂce, “Du”, 9, 10) Fakat Allah ’ın en buyuk isminin hangisi olduğunu kesin olarak belirlemek mumkun değildir. Cunku bu hadislerin bir kısmında Allah ismi, bir kısmında ise rahmÂn, rahîm (esirgeyen, bağışlayan), el-hayyu'l-kayyûm (diri ve her şeyi ayakta tutan), zu ’l-celÂli ve ’l-ikrÂm (ululuk ve ikram sahibi) isimleri Allah ’ın en buyuk ismi olarak belirtilmektedir.
3. ESMÂ-İ HUSN İsmin coğulu olan esm kelimesi ile, “en guzel” anlamındaki husn kelimesinin oluşturduğu bir sıfat tamlaması olan EsmÂ-i Husn (el-EsmÂu'l- HusnÂ), yuce Allah'ın butun isimleri icin kullanılan bir terimdir.
“Allah, kendisinden başka ilÂh olmayandır. En guzel isimler O'na mahsustur" (TÂh 20/8), “...En guzel isimler O ’nundur. Goklerde ve yerde olanlar O ’nun şanını yuceltmektedirler. O galiptir, hikmet sahibidir.” (el-Haşr 52/24) meÂlindeki Âyetlerde de ifade edildiği gibi en guzel isimler Allah ’a mahsustur. Cunku butun kemal ve yetkinliklerin sahibi O'dur. O ’nun isimleri en yuce ve mutlak ustunluk ifade eden kutsal kavramlardır. Allah ’ın isimlerine EsmÂ-i İlÂhiyye de denilir.
Allah TeÂlÂ'nın Kur'an'da ve sahih hadislerde gecen pek cok ismi vardır. Kul bu isimleri oğrenerek Allah'ı tanır, O'nu sever ve gercek kul olur. Kur ’an ’da “En guzel isimler Allah ’ındır. O halde O'na o guzel isimlerle dua edin..." (el-A‘rÂf 7/180) buyurularak, EsmÂ-i Husn ile dua ve niyazda
bulunulması emredilmiştir. EsmÂ-i Husn ’nın birden fazla olması, işaret ettiği zÂtın birden cok olmasını gerektirmez, butun isimler o tek zÂta delÂlet ederler: “De ki: İster Allah deyin, ister rahmÂn deyin, hangisini deseniz olur..." (el-İsr 17/110)
Allah ’ın 99 İsmi Hz. Peygamber bir hadislerinde, yuce Allah ’ın 99 isminin bulunduğunu, bu isimleri sayan ve ezberleyen kimselerin cennete gireceğini haber vermiştir. (BuhÂrî, “Da‘avÂt”, 68; “Tevhîd”, 12; Muslim, “Zikr”, 2; Tirmizî, “Da‘avÂt”, 82) Hadislerde gecen “saymak” (ihsÂ) ve “ezberlemek” (hıfz) ile maksat Allah ’ı guzel isimleriyle tanımak ve O ’na iman, ibadet ve itat etmektir. Allah ’ın isim ve sıfatları 99 isimden ibaret değildir. Allah ’ın Âyet ve hadislerde gecen başka isimleri de vardır. Hadiste 99 sayısının zikredilmesi, sınırlama anlamına değil, bu isimlerin Allah'ın en meşhur isimleri olması sebebiyledir.
Allah ’ın İsimleri ve Anlamları Tirmizî ve İbn MÂce'nin rivayet ettikleri bir hadiste bu doksan dokuz isim tek tek sayılmıştır. (Tirmizî, “Da‘avÂt”, 82; İbn MÂce, “Du”, 10) Bu isimler şunlardır:
Allah, RahmÂn (esirgeyen), Rahîm (bağışlayan), Melik (buyrukları tutulan), Kuddûs (noksanlıklardan arınmış), SelÂm (yaratıklarını selÂmette kılan), Mu'min (inananları guvenlikte kılan), Muheymin (hukmu altına alan), Azîz (ulu, galip), CebbÂr (dilediğini zorla yaptırma gucune sahip olan), Mutekebbir (yegÂne buyuk), HÂlik (yaratıcı), BÂrî (eksiksiz yaratan), Musavvir (her şeye şekil veren), GaffÂr (gunahları ortucu, mağfireti bol), KahhÂr (isyankÂrları kahreden), VehhÂb (karşılıksız veren), RezzÂk (rızıklandıran), FettÂh (hayır kapılarını acan), Alîm (her şeyi bilen), Kabız (ruhları kabzeden, can alan), BÂsıt (rızkı genişleten, omurleri uzatan), HÂfıd (kÂfirleri alcaltan), RÂfi‘ (muminleri yukselten), Muiz (yucelten, aziz kılan), Muzil (değersiz kılan), Semî‘ (işiten), Basîr (goren), Hakem (hukmedici, iyiyi kotuden ayırt edici), Adl (adaletli), Latîf (kullarına lutfeden), Habîr (her şeyden haberdar), Halîm (yumuşaklık sahibi), Azîm (azametli olan), Gafûr (cok affedici), Şekûr (az amele bile cok sevap veren), Alî (yuce, yuceltici), Kebîr (buyuk), Hafîz (koruyucu), Muhît (kuşatan), RezzÂk (rızıklarını yaratıcı), Hasîb (hesaba ceken), Celîl (yucelik sıfatları bulunan), Kerîm (cok comert), Rakýb (gozeten), Mucîb (duaları kabul eden), VÂsi‘ (ilmi ve rahmeti geniş), Hakîm (hikmet sahibi), Vedûd (muminleri seven), Mecîd (şerefi yuksek), BÂis (oldukten sonra dirilten ve peygamber gonderen), Şehîd (her şeye şahit olan), Hak (hakkın kendisi), Vekîl (kulların işlerini yerine getiren), Kavî (guclu, kuvvetli), Metîn (guclu, kudretli), Velî (muminlere dost ve yardımcı), Hamîd (ovguye lÂyık), Muhsî (her şeyi sayan, bilen), Mubdî (her şeyi yokluktan cıkaran), Muîd (oldurup yeniden dirilten), Muhyî (hayat veren, dirilten), Mumît (olduren), Hay (diri), Kayyûm (her şeyi ayakta tutan), VÂcid (istediğini istediği anda bulan), MÂcid (şanı yuce ve keremi cok), VÂhid (bir), Samed (muhtac olmayan), Kadir (kudret sahibi), Muktedir (her şeye gucu yeten), Mukaddim (istediğini one alan), Muahhir (geri bırakan), Evvel (başlangıcı olmayan), Âhir (sonu olmayan), ZÂhir (varlığı acık olan), BÂtın (zÂt ve mahiyeti gizli olan), VÂlî (sahip), MuteÂlî (noksanlıklardan yuce), Ber (iyiliği cok), TevvÂb (tovbeleri kabul edici), Muntakim (Âsilerden intikam alan), Afuv (affedici), Raûf (şefkati cok), MÂliku'l-mulk (mulkun gercek sahibi), Zu'l-celÂli ve'l-ikrÂm (ululuk ve ikram sahibi), Muksit (adaletli), CÂmi‘ (birbirine zıt şeyleri bir araya getirebilen), Ganî (zengin, kimseye muhtac olmayan), Muğnî (dilediğini muhtac olmaktan kurtaran), MÂni‘ (istediği şeylere engel olan), ZÂr (dilediğini zarara sokan), NÂfi‘ (dilediğine fayda veren), Nûr (aydınlatan), HÂdî (hidayete erdiren), Bedî‘ (cok guzel yaratan), BÂki (varlığı surekli olan), VÂris (mulkun gercek sahibi), Reşîd (yol gosterici), Sabûr (cok sabırlı). Allah ’ın isimleri konusundaki temel dayanak vahiy olduğu icin, bu isimler insanlar tarafından değiştirilemez. Âyet ve hadisler Allah ’ı nasıl isimlendirmiş ise oyle isimlendirmek gerekir.
4. ALLAH ’IN SIFATLARI Allah TeÂl ’ya iman etmek demek, O'nun yuce varlığı hakkında vÂcip ve zorunlu olan kemal ve yetkinlik sıfatlarıyla, cÂiz sıfatları bilip, oylece inanmak, zÂtını noksan sıfatlardan yuce ve uzak tutmaktır. Allah, şanına lÂyık olan butun kemal sıfatlarıyla nitelenmiş ve noksan sıfatlardan munezzehtir.
Allah TeÂl ’nın sıfatlarının hepsi ezelî ve ebedî sıfatlardır. O'nun sıfatlarının başlangıcı ve sonu yoktur. Allah ’ın sıfatları, yaratıkların sıfatlarına benzemez. Her ne kadar isimlendirmede bir benzerlik varsa da Allah'ın ilmi, iradesi, hayatı, kelÂmı; bizim, ilim, irade, hayat ve kelÂmımıza benzemez. Biz, Allah ’ın zÂtını ve mahiyetini bilemediğimiz ve kavrayamadığımız icin O ’nu isim ve sıfatlarıyla tanırız.
Kur'Ân-ı Kerîm “Onu gozler idrak edemez. Fakat O, gozleri idrak eder. O, eşyayı pek iyi bilen, her şeyden haberdar olandır.” (el-En‘Âm 6/103) buyurarak, Allah'ın zÂtını idrak etmenin, mahiyetini bilmenin imkÂnsız olduğunu acıklamıştır. Hz. Peygamber de bu konuda şoyle buyurmuştur: “Allah ’ın yaratıkları hakkında duşununuz. Fakat Allah ’ın zÂtı hakkında duşunmeyiniz. Gercekten siz buna hic guc yetiremezsiniz.” (Suyûtî, el-CÂmi‘u's-sag¢r, I, 132; Aclûnî, Keşfu'l-hafÂ, I, 311)
Yuce Allah ’ın varlığı zorunlu ve vÂcip olan sıfatları iki gruba ayrılır: ZÂtî sıfatlar, subûtî sıfatlar.
ALLAH ’IN ZÂTÎ SIFATLARI ALLAH ’IN SUBÛTÎ SIFATLARI Kaynak: İslam İlmihali 1, TDV Yayınları
İslam ve İhsan
ESMA-UL HUSNA ŞERHİ - VİDEO