Gunumuzde meydana gelmiş ve sanki dinimizden gibi katı bir hale gelen batıl inanc ve hurafeler nelerdir? Batıl inanc ve hurafelerin tehlikeleri nelerdir? 6 Aralık 2019 tarihli, "Batıl İnanc ve Hurafeler" konulu cuma hutbesini sizlerin istifadesine sunuyoruz...6 Aralık 2019 Cuma hutbesinin tam metni şu şekilde:

Muhterem Muslumanlar!
Peygamberimiz (s.a.s) bir gun, amcasının oğlu Abdullah b. Abbas ’la yolculuk yaptığı esnada ona şu tavsiyelerde bulundu: “Delikanlı! Sana bazı şeyler oğreteceğim. Allah ’ı gozet ki Allah da seni gozetsin. Allah ’ı gozet ki O ’nu daima yanında bulasın. Bir şey istediğinde Allah ’tan iste! Yardıma muhtac olduğunda Allah ’tan yardım dile! Şunu bil ki butun insanlar sana fayda vermek icin toplansa Allah ’ın takdiri dışında sana fayda veremezler. Butun insanlar sana zarar vermek icin toplansa Allah ’ın takdiri dışında sana hicbir zarar veremezler...”[1]
Aziz Muminler!
Yuce dinimiz İslam, tum insanlığa imanın hakikatlerini, dunya ve ahiret huzurunun yollarını gosterir. Sadece Allah ’a kulluk etmeyi, O ’na guvenmeyi, O ’nun rahmetine sığınmayı ve yalnız O ’ndan yardım dilemeyi emreder. Bunun yanında butun batıl inanc ve hurafeleri reddeder. İnsanların bilgisizlik ve caresizliklerini fırsat bilerek, duygu ve değerlerini istismar etmeyi buyuk bir gunah sayar. Ne var ki insanoğlu zaman zaman dinimizin bu ilkelerini goz ardı etmiş, falcı, buyucu, kÂhin, sihirbaz ve medyumlardan medet umar hÂle gelmiştir.
Kıymetli Muslumanlar!
Gelecekten haber verme, kısmet acma, şans getirme, şifa dağıtma iddiasında bulunmak ve bundan yardım ummak İslam ’ın ozune aykırıdır. Zira, gaybın bilgisi yalnızca Allah ’a aittir. Her şeye gucu yeten yegÂne kudret sahibi O ’dur. Yediğimiz her lokma, ictiğimiz her yudum suyu bizlere lutfeden O ’dur. Dertlerin dermanı, hastalıkların şifası, sıkıntıların caresi O ’ndadır. Bizleri her an koruyup gozeten, yurekten yakarışlarımıza ve samimi dualarımıza icabet eden yalnızca CenÂb-ı Hak ’tır.
Değerli Muminler!
Rabbimize iman ve tevekkul etmişken, umudunu fala bağlayıp geleceğini ona gore planlamak, buyu ve kehanetten medet ummak asla doğru değildir. Yıldızların hareketlerine bakarak insanların kader ve kısmetine dair sonuclar cıkardığını iddia etmek mumince bir duruşa yakışmaz. Rakamlara, gunlere, aylara, hicbir gucu ve kudreti olmayan nesnelere gizem ya da uğursuzluk atfetmek, inancımızla bağdaşmaz. Kotuluklerden koruduğuna inanarak bir boncuğu kutsal saymak, ağaca bağlanan caputta, havuza atılan parada kısmet aramak yuce dinimizin yasakladığı davranışlardır.
Aziz Muslumanlar
Şoyle bir duşunelim! Başkalarının dertlerine buyu ya da sihir gibi gayrimeşru yollarla care bulduğunu iddia edenler, nicin kendi dertlerine care olamazlar! Geleceğin bilgisine sahip olduğu yalanıyla insanların umudunu somurenler, bu bilgiyle neden kendileri doğru yola erişemezler? Şifa dağıttığını soyleyerek insanları aldatanlar, nasıl olur da kendi hastalıklarına şifa bulamazlar?
Kıymetli Muminler!
Hutbeme başlarken okuduğum Felak suresinde Yuce Rabbimiz şoyle buyuruyor: “De ki: Yarattığı şeylerin şerrinden, karanlığı coktuğu zaman gecenin şerrinden, duğumlere ufurup buyu yapan ufurukculerin şerrinden ve kıskandığı vakit kıskanc kişinin şerrinden sabahın Rabbine sığınırım!”[2]
O hÂlde, Rabbimiz tarafından imana elverişli ve iyilik yapmaya hazır yaratılan tertemiz fıtratımızı batıl inanc ve hurafelerle bozmayalım. En kıymetli hazinemiz olan imanımızı, samimi duygu ve niyetlerimizi doğru dinî bilgilerle guclendirelim. Huzurlu bir hayat icin alın teriyle calışmayı, helal yoldan kazanmayı, hastalanınca tedavi olmayı, sebeplere sarılmayı dustur edinelim. Kısa ve haksız yoldan kazanmaya teşvik eden umut tacirlerine kanmayalım. Dunya ve ahirette başarıyı ve kurtuluşu, şifayı ve kısmeti Rabbimizden isteyelim. O ’nun, gonulden ettiğimiz duaları karşılıksız bırakmayacağına daima inanalım.
[1] Tirmizî, Sıfatu'l-kıyÂme, 59; İbn Hanbel, I, 293.
[2] Felak, 113/1-5.
Kaynak: Din Hizmetleri Genel Mudurluğu
DEİSTLERİN DİNLERDEN UZAKLAŞMAYA BAHANE ETTİKLERİ BATIL İNANCLARI NELERDİR?
İslam ve İhsan