Dunya zevkleri ve nimetleri gecici olmasına rağmen, tatlı ve etkileyicidir. İnsanı bu yalancı cÂzibeleriyle, Allah saygısı ve korkusundan uzaklaştırıp yanıltabilirler. Peki bizler aldanmamak icin ne yapmalıyız? Hadisi şerifte Efendimiz (s.a.v) nasıl uyarıyor?Ebû Saîd el-Hudrî radıyallahu anh ’den rivayet edildiğine gore Nebî sallallahu aleyhi ve sellem şoyle buyurdu:
“Dunya tatlı, goz kamaştırıcı ve cekicidir. Allah onu sizin kullanmanıza verecek ve nasıl davranacağınıza bakacaktır. Dunyaya aldanmaktan sakının. Kadınlara kapılmaktan korunun. Cunku İsrailoğullarında ilk fitne kadınlar yuzunden cıkmıştır.
Muslim, Zikir 99. Ayrıca bk. Tirmizî, Fiten 26; İbni MÂce,Fiten 19
HADİSİ NASIL ANLAMALIYIZ?
Dunya zevkleri ve nimetleri gecici olmasına rağmen, tatlı ve etkileyicidir. İnsanı bu yalancı cÂzibeleriyle, Allah saygısı ve korkusundan uzaklaştırıp yanıltabilirler. Başlangıcta İslÂm ummetinin elinde olmayan dunya imkÂnları, Hz. Peygamber ’in haber verdiği şekilde giderek muslumanların eline gecmiştir. Yani Allah TeÂl daha onceki sahipleri yerine dunya nimetlerini muslumanlara vermiştir. Petrol bunun en guzel orneğidir. Ayrıca Ortadoğu tam bir ticaret trafiği merkezidir. Guneş enerjisinin en yoğun olduğu bolgedir. Diğer yandan muslumanlar, eskiye nazaran buyuk olcude dunyalıklara da sahip olmuşlardır. Her ne kadar musluman ulkeler, “gelişmekte olan ulkeler”den sayılıyorsa da, ellerindeki imkÂnlar fevkalÂde buyuktur. Allah onları bu imkÂnlara vÂris kılmıştır.
Hz. Peygamber ’in, dunyanın cÂzibesine kapılmaktan korunmayı tavsiye buyurması, “takv”nın gerekli olduğu ilk ve onemli noktayı gostermektedir. Allah korkusu, dunya imkÂnlarına karşı kula hÂkim olursa, mesele yoktur.
İnsan dunyaya kapıldı mı, artık nereye kadar gideceğini kestirmek mumkun olmaz. Bu nimetlerin elden cıkması da onları gerektiği gibi kullanamamakla ilgilidir. Zira Efendimiz, “Allah nasıl davranacağınıza bakacak” buyurmuş, bunların imtihan vesilesi olduklarını duyurmuştur.
Hz. Peygamber ikinci olarak kadınlara karşı da uyanık davranmayı ve “takv”ya yonelik olan tehlikede “kadın”ın onemli bir yeri olduğunu hatırlatmakta, hatta İsrailoğulları ’ndaki ilk fitnenin kadınlar sebebiyle ortaya cıktığını da ornek gostermekle konuya ait hassÂsiyeti iyice vurgulamaktadır. (Sozu edilen fitne hakkında bilgi icin bk. Ali el-KÂrî, MirkÂt IV, 267-269) “Takv”nın belli başlı iki konuda, dunya ve kadınlar konusunda daha cok gerekli olduğu, bu iki unsurun “takv”yı herşeyden cok etkileyeceği anlaşılmaktadır.
HADİSTEN NELER OĞRENDİK?
Gecmiş ummetlerin başına gelenlerden ibret alınmalıdır. Hanımlara karşı meşrû sınırlar cercevesinde davranılmalıdır. Dunyanın carpıcılığına aldanmamalıdır. Allah korkusu ve takv duygusu, ele gecen nimet ve imkÂnların devamı icin de gereklidir.

İslam ve İhsan
ESAS HAYAT AHİRET HAYATIDIR