İslam inancında imanın şartlarından biri “kitaplara iman”dır. Bu yuzden Allah, elcilerine suhuf ve kitaplar vahyetmiştir. CenÂb-ı Hak Peygamberlerine; inanc, ibadet, ahlÂk, dunya ve Âhiretle alÂkalı bilgiler ve hukumler ihtiv eden metinler vahyetmiştir.[1]

İnsanlar arasındaki munasebetlerin sıhhatli bir zemine oturabilmesi icin, hak yolu gosteren ve her şeyi bilen Allah ’ın gonderdiği kitaplara ihtiyac olduğu ÂşikÂrdır. Zira Peygamberlerin vefÂtından sonra da insanların hak ile bÂtılı, doğru ile yanlışı, iyi ile kotuyu oğrenmek icin muracaat edebilecekleri ilÂhî kaynakların bulunması zaruridir. CenÂb-ı Hak şoyle buyurur:

“İnsanlar bir tek ummet idi. Sonra Allah, mujdeleyici ve uyarıcı olarak Peygamberleri gonderdi. İnsanlar arasında, anlaşmazlığa duştukleri hususlarda hukum vermeleri icin, onlarla beraber hak yolu gosteren kitapları da gonderdi. Ancak kendilerine kitap verilenler, apacık deliller geldikten sonra, aralarındaki kıskanclık ve ihtiras sebebiyle dinde ihtilÂfa duştuler. Bunun uzerine Allah, onların ihtilafa duştukleri hakîkati iman edenlere kendi izniyle gosterdi. Allah dilediğini doğru yola iletir.” (Bakara, 213)

Bu îtibarla ihtiv ettikleri Âyetler arasında ayırım yapmadan ilk suhufa, Hz. İbrahim ’e ve Hz. Musa ’ya verilen suhufa, Tevrat, Zebur, İncil ve Kur ’Ân ’a iman etmek îcÂb eder.[2]

KUTSAL KİTAPLAR

CenÂb-ı Hak bazı Peygamberlere “suhuf: sahifeler” vermiştir. Kur ’Ân-ı Kerîm ’de Peygamberlere verilen “Suhuf-i ÛlÂ: ilk sahifeler”den bahsedilir.[3] Ayrıca Hz. İbrahim ’e verilen sahifelerden[4] ve onun neslinden gelen İshak, Yakup, Suleyman, Yûsuf, Zekeriya, Yahy -aleyhimusselÂm- gibi Peygamberlere verilen kitaplardan soz edilir ki bu da suhuf şeklindeki kucuk kitapların varlığını teyid etmektedir.[5]

Bir rivÂyette Hz. Şit ’e elli, Hz. İdris ’e otuz, Hz. İbrahim ’e on ve Hz. Musa ’ya Tevrat ’tan evvel on sahife verildiği haber verilir.[6]

Suhuf ’lardan bize kadar ulaşan olmamıştır. Ancak Kur ’Ân-ı Kerim ’deki bazı bilgi ve esasların Suhuf ’larda da zikredildiği haber verilmektedir.[7]

Kitap olarak Hz. Musa ’ya Tevrat, Hz. DÂvud ’a Zebûr, Hz. İsa ’ya İncil ve Hz. Muhammed ’e Kur ’Ân-ı Kerîm indirilmiştir.

Gorulduğu gibi her din mutlaka bir mukaddes kitaba dayanmaktadır. Ancak ilk insan ve ilk Peygamber Hz. Âdem ’e verilen sahîfelerle Tevrat, İncil ve Kur ’Ân oz îtibariyle birbirinden farklı değildir. Allah, icinde hidÂyet ve nûr bulunan Tevrat ’ı indirmiş, Meryem oğlu İsa (a.s) Tevrat ’ı tasdik ederek gelmiş, ayrıca bir nur, yol gosterici ve muttakîlere oğut olarak İncil ’i getirmiştir. Hz. Muhammed (s.a.v.) de kendinden evvelkileri tasdik eden Kur ’Ân ’ı tebliğ etmiştir.[8] Kur ’Ân-ı Kerim, başlangıctan kendi zamanına kadar gecen sure zarfındaki vahye ait geleneğin butunune mirascı olmuş bir kitaptır.[9]

[1] Bakara, 285; NisÂ, 136; ŞûrÂ, 15; BuhÂrî, İman, 37.

[2] Bakara, 85; Âl-i İmrÂn, 3-4; NisÂ, 163; TÂhÂ, 133; Necm, 36-37; Hadîd, 26-27; A‘lÂ, 18-19.

[3] TÂhÂ, 133; A‘lÂ, 18.

[4] Necm, 37; A‘lÂ, 19; Ahmed, IV, 107; Beyhakî, Şuab, II, 414; Heysemî, I, 197.

[5] NisÂ, 54; En‘Âm, 89; Hadîd, 26.

[6] İbn-i Kesîr, Tefsîr, [NisÂ, 163].

[7] Necm, 36-56; A‘lÂ, 18; HÂkim, II, 258/2930; Heysemî, VII, 137.

[8] Âl-i İmrÂn, 3; MÂide, 44, 46, 48.

[9] Prof. Dr. Omer Faruk Harman, “İslam” mad., DİA, XXIII, 4.

Kaynak: Dr. Murat Kaya, Ebedi Yol Haritası İslam, Erkam Yayınları
İslam ve İhsan