
Yuce dînimizin en buyuk gayelerinden biri, mu ’minlerin ic dunyalarını ve dış Âlemlerini guzel ahlÂk ile tezyîn eylemektir.Fahr-i KÂinÂt Efendimiz buyurur:
“Mu ’minlerin îman cihetinden en mukemmeli, ahlÂken en guzel olanıdır.” (Ahmed bin Hanbel, Musned, II, 250)
ÎmÂnın ikmÂli guzel ahlÂk ile…
Nitekim CenÂb-ı Hak, Peygamber Efendimiz ’in ahlÂkı şÃ‚nında;
“Sen elbette muhteşem bir ahlÂk uzeresin.” (el-Kalem, 4) buyurdu.
Bu Âyet-i kerîmenin icinde bulunduğu sûre, bi ’setin ucuncu yılında nÂzil olmuştur.
Dolayısıyla;
Efendimiz ’in ahlÂkı, CenÂb-ı Hak tarafından tescil ve tebcil edildiğinde; henuz Kur ’Ân-ı Kerîm ’in pek azı vahyolunmuştu. O ’nun ahlÂkı; nubuvvetten ve Kur ’Ân ’ın vahyinden once de mukemmel ve muhteşem idi. Zira Peygamberimiz; onceki ahlÂkını, Kur ’Ân okuyarak tahsil etmemişti. O ’nun ahlÂk ve şahsiyeti, dÂim zirve hÂlindeydi. Cunku O ’nu Rabbi terbiye etmişti. Kur ’Ân nÂzil olunca; O ’nun ahlÂkı, kanat kanat butun cihanı kuşattı. Âlemlere rahmet oldu.
Yani kelÂm-ı ilÂhî olan Kur ’Ân-ı Kerim, O ’nun kalbine nakşoldu. Boylece yuce ahlÂkı, her beşerin zirvesinde bir kemÂle ulaştı. Âyette; «لَعَمْرُكَ» buyurularak yalnız O ’nun hayatı uzerine yemin edildi. (Bkz. el-Hicr, 72)
CenÂb-ı Hakk ’ın yaratıştaki sanat hÂrikası, Fahr-i KÂinÂt Efendimiz ve kelÂmdaki mûcizesi Kur ’Ân-ı Kerim… Nûrun al nûr!..
Îman, ibÂdet, muÂmelÂt ve ahkÂm esasları, bu guzel ahlÂk zemininde tesis edildi.
Guzel ahlÂkın en muhim ve şumullu maddelerinden biri de vefÂdır.
Kaynak: Osman Nuri Topbaş, Yuzakı Dergisi, Yıl: 2017 Ay: Eylul Sayı: 151
İslam ve İhsan