
Kader nedir, ne anlama gelir? Kaz nedir? Kaz ve kadere iman nedir? Kaz ve kadere iman kısaca.Kader sozlukte "olcu, miktar, bir şeyi belirli olcuye gore yapmak ve belirlemek" anlamlarına gelir. Terim olarak “yuce Allah'ın, ezelden ebede kadar olacak butun şeylerin zaman ve yerini, ozellik ve niteliklerini, ezelî ilmiyle bilip sınırlaması ve takdir etmesi” demektir.
Allah'ın ilim ve irade sıfatlarıyla ilgili bir kavram olan kader, evreni, evrendeki tum varlık ve olayları belli bir nizam ve olcuye gore duzenleyen ilÂhî kanunu ifade eder.
Sozlukte "emir, hukum, bitirme ve yaratma" anlamlarına gelen kazÂ, CenÂb-ı Hakk'ın ezelde irade ettiği ve takdir buyurduğu şeylerin zamanı gelince, her birisini ezelî ilim, irade ve takdirine uygun bicimde meydana getirmesi ve yaratmasıdır. Kaz Allah'ın tekvîn sıfatı ile ilgili bir kavramdır.
KAZ VE KADERE İMAN NE DEMEK? Kader ve kazÂya iman yuce Allah'ın ilim, irade, kudret ve tekvîn sıfatlarına inanmak demektir. Bir başka deyişle bu sıfatlara inanan kimse, kader ve kazÂya da inanmış olur. Bu durumda kader ve kazÂya inanmak demek, hayır ve şer, iyi ve kotu, acı ve tatlı, canlı ve cansız, faydalı ve faydasız her ne varsa hepsinin Allah'ın bilmesi, dilemesi, kudreti, takdiri ve yaratması ile olduğuna, Allah'tan başka yaratıcı bulunmadığına inanmak demektir.
Dunyada meydana gelmiş ve gelecek olan her şey, Allah'ın ilmi, dilemesi, takdiri ve yaratması ile olur. Her şeyin bir kaderi vardır. Bunun anlamı ise şudur: Yuce Allah, insanları hur iradeleriyle sececekleri şeylerin nerede ve ne şekilde secileceğini ezelî yani zamanla sınırlı olmayan mutlak ilmiyle bilir ve bu bilgisine gore diler, yine Allah bu dilemesine gore takdir buyurup zamanı gelince kulun secimi doğrultusunda yaratır. Bu durumda Allah'ın ilmi, kulun secimine bağlı olup, Allah'ın ezelî mÂnada bir şeyi bilmesinin, kulun irade ve secimi uzerinde zorlayıcı bir etkisi yoktur. Aslında insanlar, Allah'ın kendileri hakkında sahip olduğu bilgiden habersizdirler ve pratik hayatta bu bilginin etkisi altında kalmaksızın kendi iradeleriyle davranmaktadırlar. Bir başka ifadeyle soylersek biz, yuce Allah bildiği icin belli işleri yapmıyoruz. Bizim bu işleri yapacağımız, O'nun tarafından ezelî ve mutlak anlamda bilinmektedir. Allah, kulu secen ve sectiklerinden sorumlu olan bir varlık olarak yaratmış, onu emir ve yasaklarla sorumlu ve yukumlu tutmuştur. Ayrıca Allah TeÂlÂ, kulun secimine gore fiilin yaratılacağı noktasında bir ilÂhî kanun da belirlemiştir.
Kader konusunda bilinmesi gereken bir başka husus da şudur: Kader ic yuzunu ancak Allah'ın bilebileceği, mutlak ve kesin bir bicimde cozumlenmesi mumkun olmayan bir ilÂhî sırdır. Zaman ve mekÂn kavramlarıyla yoğrulmuş bulunan insan aklı, zaman ve mekÂn boyutlarının soz konusu olmadığı bir ilÂhî ilmi, irade ve kudreti kavrayabilme guc ve yeteneğinde değildir. Kader konusunu kesin bicimde cozmeye girişmek, insanın kapasitesini zorlaması ve imkÂnsıza tÂlip olması demektir.
KADERİN SIRRI Kader ve kazÂya inanmak iman esaslarındandır. Ancak insanlar kaderi bahane ederek, kendilerini sorumluluktan kurtaramazlar. Bir insan "Allah boyle yazmış, alın yazım buymuş, bu şekilde takdir etmiş, ben ne yapayım?" diyerek gunah işleyemeyeceği gibi, gunah işledikten sonra da kendisini sucsuz gosteremez, kaderi mazeret olarak ileri suremez. Cunku bu fiiller, insanlar boyle tercih ettikleri icin, bu secime uygun olarak Allah tarafından yaratılmışlardır. Ayrıca sır olan kaderin ic yuzu Allah'tan başkası tarafından bilinemez. O halde kader ve kazÂya guvenip calışmayı bırakmak, olumlu sonucun sağlanması ya da olumsuz sonucların onlenmesi icin gerekli se- beplere sarılmamak ve tedbirleri almamak, İslÂm'ın kader anlayışı ile bağdaşmaz. Allah her şeyi birtakım sebeplere bağlamıştır. İnsan bu sebepleri yerine getirirse Allah da o sebeplerin sonucunu yaratacaktır. Bu da bir ilÂhî kanundur ve bir kaderdir.
Kaynak: İslam İlmihali 1, TDV Yayınları
İslam ve İhsan
KADER NEDİR?