
Fitne neden cıkar? Fitne ve adam oldurme hadiselerinin coğalması ahir zaman alametleri midir? “Kişi sabah mumin akşam kafir olacak, akşam mumin sabah kafir olacak” hadisini nasıl anlamalıyız?İslÂm beldelerinde fitneler, Hazret-i Osman -radıyallÂhu anh- ’ın hilÂfeti zamanında başlamıştır. Ancak her devirde bunun tezÂhurleri farklı farklı olmuştur. Yani bu fitnelerin hepsinin aynı zamanda olması gerekmez. Bunlar kıyÂmete kadar farklı zamanlarda ve farklı şekillerde gercekleşecektir.
Nitekim bir gun Resûlullah -sallÂllÂhu aleyhi ve sellem- Efendimiz:
“Oyle bir zaman gelecek ki okumaya meraklı kurr coğalacak; fakihler (dîni anlayıp yaşayan Âlimler) ise azalacak ve bu sûretle ilim cekilip alınacak ve herc (kargaşa ve anarşi) coğalacak!” buyurmuşlardı.
AshÂb-ı kirÂm:
“–Herc nedir ey AllÂh ’ın Resûlu?” diye sorunca şoyle buyurdular:
“–Birbirinizi oldurmenizdir.
Daha sonra oyle bir zaman gelecek ki insanlar Kur ’Ân okuyacaklar, okudukları boğazlarından aşağıya gecmeyecek (yani kalplerine tesir etmeyip tatbikāta gecirilmeyecek).
Ondan sonra oyle bir zaman gelecek ki munÂfık, kÂfir ve muşrik, mu ’minle Allah hakkında mu ’minin soylediği sozler gibisini soyleyerek tartışacak!” (HÂkim, Mustedrek, IV, 504/8412. Krş. BuhÂrî, İlim, 24)
Nitekim gunumuzde takvÂdan uzak yaşadığı hÂlde, Kur ’Ân ve Sunnet ’i kendi nÂkıs aklıyla yorumlayan, dinde reforma yeltenen, Âlim etiketli modernist ve tarihselci birtakım ilÂhiyatcıların; guy İslÂm adına muslumanlarla mucÂdele icinde bulunan tekfircilerin ve yine dînin dosdoğru yolunu zaafa uğratan cÂhil sofuların bir hayli coğalmış olması da, bu nebevî ifÂdeleri te ’yid etmektedir.
ŞÃ‚irin; “Dahleden dînimize bÂri muselmÂn olsa.” mısraını hatırlatan bu nevî tehlikelere karşı muteyakkız ve firÂsetli olmak, meydanı din tÂcirlerine ve İslÂm tahrifcilerine bırakmamak gerekir.
Resûlullah -sallÂllÂhu aleyhi ve sellem- Efendimiz ’in bu hususta Abdullah bin Omer -radıyallÂhu anhumÂ- ’ya yaptığı îkaz, hepimiz icin muhim bir istikÂmet olcusudur:
“Ey İbn-i Omer! Dînine iyi sarıl, dînine iyi sarıl! Zira o senin hem etin, hem kanındır. Dînini kimden oğrendiğine iyi dikkat et! Dînî ilimleri ve hukumleri, istikÂmet ehli Âlimlerden al, sağa-sola meyledenlerden alma!”[1]
FİTNELERİN ZUHUR ETMESİ Bir toplumda dinî ilimler zayıflayınca, orada huzursuzluk ve fitnelerin artması tabiîdir. İnsanların gittikce bencil, egoist ve menfaatperest hÂle gelmesi, iyilik duygularının iyice korelmesine ve her fırsatta kotuluğe meylin artmasına yol acar. Bu da toplumu fitne kazanı hÂline getirir, hic kimsede huzur ve emniyet bırakmaz.
Bir gun Resûlullah -sallÂllÂhu aleyhi ve sellem- Efendimiz:
“–Nefsimi kudret elinde tutan AllÂh ’a yemin olsun, insanlar uzerine oyle bir zaman gelecek ki, kÂtil nicin oldurduğunu, maktûl de nicin oldurulduğunu bilemeyecek.” buyurmuşlardı. (Muslim, Fiten, 55)
AshÂb-ı kirÂm:
“–Bu nasıl olur?” diye sorduklarında Allah Resûlu -sallÂllÂhu aleyhi ve sellem-:
“–Bu, herc (fitne, kargaşa ve anarşi)dir! Olduren de olen de ateştedir!” cevÂbını verdiler. (Muslim, Fiten, 56)
Bugunku Sûriye başta olmak uzere teror ve anarşinin hÂkim olduğu her yerdeki umûmî manzara, bu hakîkati akla getirmektedir. Coğu zaman perde ardındaki guc odakları tarafından sevk ve idare edilen teror grupları, kime hizmet ettiklerini dahî bilmeden kan dokuyor, olduren nicin oldurduğunu, olen nicin oldurulduğunu bilmiyor.
Yine Resûlullah -sallÂllÂhu aleyhi ve sellem- Efendimiz şoyle buyurmuşlardır:
“Canımı kudretiyle elinde tutan AllÂh ’a yemin ederim ki, bir adam bir kabrin yanından gecerken kendini o kabrin uzerine atıp; «Âh! Keşke şu kabirde yatanın yerinde ben olsaydım!» diye kendini yerden yere vurmadıkca dunya hayatı son bulmayacaktır. O kimse dindarlığı sebebiyle değil, başına gelen belÂlar yuzunden boyle davranacaktır.” (BuhÂrî, Fiten, 22; Muslim, Fiten, 54)
Oyle anlaşılıyor ki, kıyÂmetin kopmasından onceki bir zamanda hayat, insanlar icin bir azap olacak, insanı canından bezdirerek yaşadığına bin pişman edecektir. O gunlerde can o kadar ucuzlayacak ki, kÂtil nicin oldurduğunu, maktûl de nicin oldurulduğunu bilemeyecektir. Din ve îmanla alÂkası olmayan kimseler bile dunyadan nefret edip olmeyi arzu edeceklerdir.
Boyle bir vasatta hayra yonelmek ve sÂlih ameller işleyebilmek de gÂyet zordur. Bu sebeple o zor gunler gelmeden once huzurlu ve rahat zamanların kıymetini bilip bu fırsat demlerini ebedî saÂdet sermayesi hÂline getirmeye gayret etmek lÂzımdır.
AKŞAM MUMİN OLARAK YATAN KİŞİ SABAH KAFİR OLARAK UYANACAK Nitekim Resûlullah -sallÂllÂhu aleyhi ve sellem- Efendimiz şu îkazda bulunmuşlardır:
“Karanlık geceler gibi birtakım fitneler ortalığı kaplamadan evvel, sÂlih ameller işlemekte acele ediniz! Oyle zamanlar geldiğinde insan, sabah mu ’min iken akşama kÂfir olarak cıkar; akşam mu ’min iken sabaha kÂfir olarak cıkar. Dînini kucuk bir dunyalığa satar.” (Muslim, ÎmÂn, 186)[2]
“…İşte oyle zamanda dînine sıkıca sarılan kişi, elinde kor ateş (veya diken) tutan kimse gibidir.” (Ahmed, II, 390)[3]
Boyle zamanlarda zayıf karakterli insanlar, Kitap ve Sunnet ’e îtibÂr etmeyerek kendi kıt akıllarınca hareket edecek, Âyet ve hadisleri acıklarken de dÂim dunyevî menfaatlerini on plÂnda tutacaklardır.
Resûl-i Ekrem -sallÂllÂhu aleyhi ve sellem- Efendimiz şoyle buyurmuşlardır:
“AllÂh ’ın sÂlih kulları birbiri ardından Âhirete gocer; geride arpa ve hurmanın dokuntuleri gibi değersiz kimseler kalır. Allah TeÂl da onlara hic ehemmiyet vermez.” (BuhÂrî, Rikāk, 9)[4]
Dipnotlar:
[1] Hatîb el-BağdÂdî, el-KifÂye fî İlmi ’r-RivÂye, el-Medînetu ’l-Munevvere, el-Mektebetu ’l-İlmiyye, s. 121.
[2] Ayrıca bkz. Tirmizî, Fiten 30, Zuhd 3; İbn-i MÂce, İkāme, 78; Ahmed, II, 303, 372, 523.
[3] Ayrıca bkz. Muslim, Îman, 186; Tirmizî, Fiten, 30/2196.
[4] Ayrıca bkz. DÂrimî, Rikāk, 11.
Kaynak: Osman Nuri Topbaş, Ebediyet Yolculuğu, Erkam Yayınları
İslam ve İhsan
KİŞİ SABAH MUMİN AKŞAM KAFİR OLACAK