
Butun insanlık, olum Ânında ister istemez ilÂhî takdîre boyun eğecek ve teslim olacaktır. Hayatında ilÂhî emirlere karşı cıkıp inatla diklenen zorba ve mutekebbirler bile o an hicbir şekilde îtiraz edemeyeceklerdir.“Hele can boğaza dayandığı zaman, o vakit siz bakar durursunuz.” (el-VÂkıa, 83-84)
Kişinin vÂdesi dolup emr-i Hak vÂkî olduktan sonra onu geri dondurmek icin insanoğlunun elinden hicbir şey gelmez.
“Biz ona sizden daha yakınız, ama goremezsiniz.
MÂdemki siz dînin emirlerine boyun eğmiyorsunuz ve cez gormeyeceğinizi iddi ediyorsunuz, haydi o zaman o (canı) geri cevirin de gorelim! ŞÃ‚yet iddiÂnızda doğru iseniz!” (el-VÂkıa, 85-87)
İşte AllÂh ’ın kudreti… İşte insanın acziyeti… Butun insanlık, ister istemez ilÂhî takdîre boyun eğecek ve teslim olacak… HÂl-i hayÂtında emr-i ilÂhîye karşı cıkıp inatla diklenen zorba ve mutekebbirler bile o an hicbir îtiraz sesi yukseltemeyecek… İdrÂki uzerindeki sayısız gaflet perdeleri kalkan insan, kÂinattaki asıl hukumranlığın
yalnızca AllÂh ’a ait olduğunu, butun gercekliğiyle ancak o an anlayabilecek… LÂkin ne fayda!..
Kaynak: Osman Nûri Topbaş, Kainat, İnsan ve Kuran ’da Tefekkur, Erkam Yayınları
İslam ve İhsan