
HÂli vakti yerinde olanlar, bu “takdîr-i ilÂhî”yi iyi idrÂk ederek ihtiyac sÂhiplerine karşı hissiz kalmamalı, buyuk bir ibÂdet vecdiyle yardımlarına koşmalıdır.CenÂb-ı Hak, Kur ’Ân-ı Kerîm ’de en fazla “RahmÂn” (Cok merhamet eden) ism-i şerîfini telkin etmektedir. Merhamet, sende olanı, olmayana ikrÂm etmendir. Diğer bir ifÂdeyle merhamet, başkalarının mahrûmiyetini telÂfi maksadıyla, onların yardımına koşmaktır. Bu sebeple îmanın lezzeti, merhametle hissedilir. Merhametin meyvesi de muhtaclarla dert ortağı olabilmektir.
KİMLERE YARDIM ETMELİ?
MuhtÂca, borcluya ve yolda kalmışa yardım etmek, İslÂm ’ın muhim insÂnî kÂidelerinden biridir. Zarûrî ihtiyaclarını karşılayamadığı icin borclu duruma duşen her insana yardım etmek, dînimizin emrettiği Âlemşumûl bir prensiptir. Bu yardım, alacaklının borcluya muhlet vermesi, borcunun bir kısmını veya tamamını bağışlaması ya da bir başkasının imkÂn nisbetinde yardımda bulunması şeklinde olabilir.
MUSLUMANLARIN ŞİARI
Diğer ihtiyac sÂhiplerine de elden gelen her turlu desteği sağlamak Muslumanların şiÂrıdır. Nebiyy-i Ekrem -sallÂllÂhu aleyhi ve sellem- Efendimiz bir keresinde:
“–Sadaka vermek her Muslumanın vazifesidir.” buyurmuştu. AshÂb-ı kirÂm:
“–Sadaka verecek bir şey bulamazsa?” dediler.
“–Amelelik yapar, hem kendisine faydalı olur, hem de tasadduk eder.” buyurdu.
“–Buna gucu yetmez (veya iş bulamaz) ise?” dediler.
“–Darda kalana, ihtiyac sÂhibine yardım eder.” buyurdu.
“–Buna da gucu yetmezse?” dediler.
“–İyilik yapmayı tavsiye eder.” buyurdu.
“–Bunu da yapamazsa?” dediler.
“–Kotuluk yapmaktan uzak durur. Bu da onun icin sadakadır.” buyurdu. (BuhÂrî, ZekÂt 30, Edeb 33; Muslim, ZekÂt 55)
YÂni Musluman, her hÂlukÂrda din kardeşine yardımcı olur. Herkes kendine gore bir infak imkÂnı bulabilir.
Kaynak: Osman Nuri Topbaş, Faziletler Medeniyeti 2, Erkam Yayınları
GERCEK İMANIN TADINA KİMLER VARABİLİR?
https://www.islamveihsan.com/gercek-imanin-tadina-kimler-varabilir.html
İslam ve İhsan