Karşımızda yabancı bir insan. Bilmediğimiz, tanımadığımız belki de hayatımızda bir kere bile karşılaşmadığımız bir kişi. Belki arkadaşlık sitelerinde, belki de bir tavla oyununda tanışıyoruz. Ya da tesadufen telefon ya da elektronik mektup vasıtası ile... Onemli de değil nerde ne zaman tanıştığımız. Onemli olan bu sırlı perdenin arkasında iletişim kurduğumuz bir yabancı. Sadece insan olduğunu bildiğimiz ama huyunu suyunu bilmediğimiz bir garip fert. Hızla internet'in yayıldığı bir zamanda, sanal dunya ile o kadar yoğrulmuşuz ki, artık arkadaşlıklarımız kelimelere bağlı olmaktadır. 'Merhaba' ile başlayan ve kelimeler ışığında tanımakta olduğumuz bu kişiler gun gectikce daha da girmekte hayatımıza.
Karşımızdakini sadece kelime hazinesi kadar tanımaktayız. O ne dese ya inanacağız ya da icimizde ona dair şupheler olacak ama yine de koparamayacağız iletişimi. Cunku nedense garip bir zevk alma tadındayız karşımızdakinden. Aslında o anda kim olduğu ya da kelimelerin aydınlatıcı bilgiye sahip olması da gerekli değildir o kadar, sadece bir paylaşım icinde olmak yeterli. Hic bilmediğimiz o insanla oyle şeylerden bahsederiz ki, bir anda bir bakarız bir suru şey anlatmışıszdır; hayatımızın en gizli yonleri acığa vurulmuştur.
Bir yabancı ile konuşmak bazı yonlerden daha mantıklı gelir değil mi? Bazen tanımadığımız insana bircok saklı şeyleri anlatabiliriz, neden mi? Onun bir yabancı olduğunu bilmek rahatlatır, bize ne zarar verebilir ne de kotu şeyler planlayabilir. Bu yonu ile rahatlatıcıdır.
O kadar acız ki, arkadaşlığa; normal yaşantı belki de sanal dunya kadar mutlu etmiyor bizi. En yakın arkadaşımız oluverir kelimelerin aydınlattığı bilinmez kahramanımız. Hele karşı cinslerle mutlak bir yakınlaşma, ve hoşlanma gibi olaylar da baş gosterir.
Normal yaşantımızda olan kişilerin değilde nedense sanal dunyadaki bu kahramanlarımızın bizi beğenmesi ve bizlere gercek sandığımız bir suru iltifatları sıralaması hoşumuza gider. Ruhumuzu okşar adeta. Bedenimiz sanki onun kelimeleri ile yerini bulur. Hic tanımadığımız, belki de gorunce hoşumuza gitmeyecek birine bile aşık olabiliriz, ki eminim bu durumda olanlar da var. Sanal dunya, gercek dunya olmuş bir bakıma.
Eminim, işlerini cabuk bitirip internet'in başına oturmak icin sabırsızlanan, bilmediği kahramanına karşı ozlem duyanlarımız az değildir. Her gun daha da bağlanıyoruz bu tek dişi kalmış canavara. Gercek dunyada yaşanmayan bir suru şey yaşanabilir hem de acısız. Mesela evli bir erkeği duşunelim; gercek dunyada guzel bulduğu birine karşı ilgi duysa ve aldatsa karısını mutlak bir yerde patlak verir ve duyulur bu aldatışı oysa sanal dunya da cok rahat yaşanabiliyor. Hic gormediği kadınla kelimeler doğrultusunda sevişen bir erkek. Eşi yerine sırlı perdenin arkasındaki kahramanı ile meşk etmek evli bir erkek icin oldukca zevklidir. En gizli yerine dokunur karşısındakinin kelimeleri ile, en mahrem sahneleri hayal eder ve kelimelere dokerek karşısındakinin başını dondurur.
Sevgilisiyle ekran arkasında birini daha idare edebilir bir bekar erkek de. Sevgilisiyle evlenmeden yaşayamayacağı şeyleri bu perde arkasında yaşar farklı bir kadınla.
İlgi ve şefkate o kadar ihtiyacımız var ki, buradan gelecek ilgi mest edebiliyor. Bir bilgisayar ekranı dediğimiz ufacık gibi gorunen ama boyutu itibariyle o kadar da geniş bir pencere.
Her gun mahkum olmaktayız, her gun tanımadığımız kişilere ilgi beslemekteyiz, her gun kanmaktayız sanal canavara...
Alıntı
Bence kendini cok fazlada kaptırmamak lazım,internet gunluk yaşantının dışına cıkıp stres atma veya eğlenme aracı olmalı ve kapattığınızdada bitmeli.
Sanal Dunya...
Sohbet Muhabbet0 Mesaj
●68 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Kültür & Yaşam & Danışman
- Sohbet Muhabbet
- Sanal Dunya...