KAHVE

Her kahve aynı tadı taşımaz... Nerede iciyorsan, kiminle iciyorsan ona
gore değişir...

Sahilde oturduğun ruzgarlı bir sonbahar gunu, en sevdiğin dostun
ağlarken ictiğin kahvenin tadı kederlidir... Kahve telvesine
yureğinin acısı karışır.

Bir pazar oğle sonrası annenin “hadi bir kahve yap da icelim” dediği
kahve huzurludur... Kopukler annenin goz bebeklerine yansır...
Dudağının kıyısında kalan kucuk bir gulumsemedir...

Bir gece vakti zil zurna sarhoş birinin ictiği kahve duşulen kuyudan
cıkma cabasıdır... Koyu kıvamlı kahverengi bir ipe tutunur cıkarsın
... cıktığın an uyuyakalırsın... ferahlıktır.

Dostlarla icilen kahve nesedir... Kahkahalar kopuklerin uzerinde
yuzer...

Tek başına gece vakti balkonda ictiğin kahve yalnızlıktır... Acıdır
tadı...
Ama garip de bir keyfi, lezzeti vardır...

Baban icin yaptığın kahve sevgi doludur... cay bardağında, az
şekerli... Kahve gibi gorunmez sana... Ama sıcaktır dumanları tuter ve
kokusu buyuludur.

Beklemediğin bir anda sana uzatılan kahve başkadır... Isıtır insanın
icini.

Yorgun olduğunda ictiğin kahve hafifletir seni... Kendine getirir,
unutturur gunun ağırlığını.

Kahve aynı kahvedir belki... kopuğuyle, rengiyle, dumanıyla aynı
kahvedir...

Ama icilen kahveler ruhunun suzgecinden gecer ve tadları değişir... Her
kahve aynı değildir bu yuzden...


Alıntı