Tasdik ve inkar bakımından insanlar kac kısımdır?İnsanlar tasdik, inkÂr ve amel bakımından şu kısımlara ayrılır:
İNKAR VE TASDİK BAKIMINDAN İNSANLAR 1. Mumin: Allah ’a, Hz. Peygamber ’e ve O ’nun haber verip de, kesin delillerle bize ulaşan şeylere kalben inanıp tasdik eden kimseye “mu ’min” denir. Mu ’minler ahirette cennete girecek ve orada pek cok nimetlere kavuşacaklardır. GunahkÂr mu ’minler ise, cehennemde hak ettikleri cezayı cektikten sonra cennete gireceklerdir. Mu ’minlerin sonsuza kadar cennette kalacaklarına dair Kur ’an ’da pek cok Âyet vardır.
2. KÂfir: Allah ’a ve Peygamber ’ine inanmayan ve dinden olduğu kesin olan bir hukmu inkÂr eden kimsedir. Aynı anlamda “munkir” kelimesi de kullanılır. Allah ’ı inkÂr etmemekle birlikte, başka birisini veya bir tabiat gucunu ona ortak (şirk) sayan kimseye “muşrik” denir. Şirk ile kufur birbirine yakın iki kavramdır. Ancak kufur daha genel, şirk ise daha ozel anlam taşır. Boyle bir kimse aynı zamanda kufur ehli sayılır. Hz. İsa ’yı; Allah, Allah ’ın oğlu veya uc ilahtan birisi (teslis) kabul eden Hıristiyanlarla; Uzeyir, Allah ’ın oğludur diyen Yahudiler Kur ’an-ı Kerim ’de hem muşrik, hem de inkÂrcı olarak nitelenmiştir.[1]
Allah ’a şirk koşmak buyuk gunahlardandır. Allah aşağıdaki Âyette şirk dışındaki gunahları bağışlayabileceğini şoyle bildirir. “Allah kendisine ortak koşulmasını asla bağışlamaz. Bundan başkasını dilediği kimse icin bağışlar. Kim Allah ’a ortak koşarsa, kesin uzak bir sapkınlığa duşmuştur.” [2]
3. MunÂfık: İnanılması gereken İslÂmî esaslara kalbi ile inanmayan ve tasdik etmeyen fakat, sırf mu ’minleri kandırmak icin, sozle inandığını soyleyenlere “munÂfık” adı verilir. İki yuzlu, ici dışı bir olmayan kimse anlamında da kullanılır. Kısaca munafıkların ici başka dışı başkadır, sozu ozune uygun değildir. Toplum icinde kendilerini musluman olarak tanımladıkları icin, bunları tanıma imkÂnı da yoktur. Bu yuzden İslÂm toplumuna, kufur ehlinden daha cok zarar verirler.
MunÂfık dunyaya ait hukumler bakımından musluman gibi muamele gorur. Kestiği yenir, miras alır, kendisiyle evlenilir, cenaze namazı kılınır. Fakat boyle bir kimse ahirette kÂfirler gibi muamele gorur.[3] Cunku Kur ’an-ı Kerim ’in ceşitli Âyetlerinde munÂfıkların kÂfir olduğu belirtilmiş, hatta cehennemin en alt tabakasında bulunacakları haber verilmiştir. Âyetlerde şoyle buyurulur: “Bir kısım insanlar vardır ki; ‘Biz Allah ’a ve ahiret gunune iman ettik ’ derler. Halbuki onlar, mu ’min değildirler.” [4]
“Şuphesiz munÂfıklar, cehennem ateşinin en aşağı tabakasındadırlar. Onlara bir yardım edici de bulamazsın.” [5] “Onların Allah yolundan sapmalarının sebebi, once iman edip sonra inkÂr etmeleridir. Bu yuzden onların kalpleri muhurlenmiştir. Artık onlar anlamazlar.” [6]
4. Murted: Once musluman iken sonradan, dininden donen kimsedir. Murtedlik bazan, kesin İslÂmî hukumlerden birisini veya bazılarını inkÂr etmekle de ortaya cıkabilir.[7] Kur ’an-ı Kerim ’de dinden donenlerle ilgili pek cok Âyet vardır. Bir Âyette şoyle buyurulur: “İnkÂrcıların gucu yetse sizi dininizden dondurunceye kadar durmadan sizinle savaşırlar. Sizden kim dininden doner ve kÂfir olarak olurse, işte onların, dunya ve ahirette amelleri boşa gitmiştir. İşte cehennemlikler onlardır. Onlar orada ebedi olarak kalacaklardır.” [8]
5. FÂsık: Allah ’ın emirlerine aykırı hareket eden, gunahkÂr, kotu huylu, kotuluk yapmayı alışkanlık haline getirmiş olan kimse demektir. Bir fıkıh terimi olarak fÂsık şoyle tarif edilir: Allah ’a itÂatı terk eden ve O ’na isyana dalan, başka bir deyimle buyuk gunah işleyerek veya kucuk gunahta ısrar ederek doğru yoldan cıkan kimse fÂsık diye nitelendirilir.
Fısk genel olarak uc grupta toplanabilir:
Gunahı cirkin kabul etmekle birlikte, bazan gunah işlemek. Yapılan bir gunahı ısrarla işlemek. Haram ve cirkin olduğunu inkÂr ederek bir gunah işlemek. Bu sonuncusu kufru gerektirir ve kişinin dinle ilişiği kesilir.[9] MeselÂ; haramlığını inkÂr ederek, başka bir deyimle helal sayarak icki icmek, zina etmek bu niteliktedir. Kur ’an-ı Kerim ’de, bazı ayetlerde fısk mutlak anlamda kullanılır. Hac ’da yapılan fısk,[10] Allah ’ın adı anılmaksızın kesilen hayvanın etini yemek,[11] veya muslumana iftira edenin icine duştuğu fısk hÂli,[12] buna ornek gosterilebilir. Diğer bazı Âyetlerde ise fısk ve kufur eşanlamda kullanılır. “Andolsun ki, biz sana apacık Âyetler indirdik. Bunları fÂsıklardan başkası inkÂr etmez.” [13]
6. Âsî: Allah ’ın emirlerini yerine getirmeyen, O ’na isyan eden, gunahkÂr kimse demektir. Bu kelime Kur ’an-ı Kerim ’de Allah ’ın ve Rasûlu ’nun emirlerine karşı gelen, gunahkÂr, serkeş kimseler anlamında kullanılmıştır. CenÂb-ı Hak bir Âyetinde şoyle buyurmuştur: “Kim, Allah ’a ve Rasûlu ’ne isyan eder ve Allah ’ın koyduğu sınırları aşarsa, Allah onu ebedi kalacağı cehennem ateşine koyar ve onun icin alcaltıcı bir azap vardır.” [14] Âsî ’nin işlediği gunah, kucuk veya buyuk gunah (kebîre) niteliğinde olabilir.
Dipnotlar:
[1] bk. MÂide, 5/5, 72; Tevbe, 9/30; Bakara, 2/21. [2] NisÂ, 4/116. [3] MÂturidî, KitÂbu ’t-Tevhîd, Beyrut 1970, s. 374, 375. [4] Bakara, 2/8; Bilgi icin bk. Nahl, 16/106; HucurÂt, 49/14; MunÂfikûn, 58/22; Tirmizî, Kader, 6; İbn MÂce, Mukaddime, 13. [5] NisÂ, 4/145. [6] MunÂfikûn, 63/3. [7] İbn Manzûr, LisÂnu ’l-Arab, III, 173 vd., Âlemgiriyye, el-FetÂv ’l-Hindiyye, Bulak 1310. H., II, 253; İbn Âbîdîn, Reddu ’l-MuhtÂr, Beyrut, ts., III, 283. [8] Bakara, 2/217; bk. 3/86-91, 106; 4/89, 115; 5/52-54; 16/106-107; 47/25-28, 32; 60/11. [9] İsfehÂnî, MufredÂt, s., 572; er-RÂzî, et-Tefsiru ’l-Kebir, II, 91; Elmalılı, Hak Dini Kur ’an Dili, I, 282. [10] Bakara, 2/197. [11] En ’am, 6/121. [12] en-Nur, 24/4. [13] Bakara, 2/99; Yûnus, 10/33; MÂide, 5/81. [14] en-Nisa, 4/14; bk. Ahzab, 33/36; Meryem, 19/44; Cin, 72/23; HucurÂt, 49/7.
Kaynak: Prof. Dr. Hamdi Donduren, Delilleriyle İslam İlmihali, Erkam Yayınları
İslam ve İhsan
İMAN NEDİR VE NASIL OLMALIDIR?
İMÂN VE İSLÂM ’IN ESASLARI NELERDİR?