
Kulun gonlunde AllÂh muhabbeti arttıkca, bu muhabbet, once Nûr-i Muhammedî ’yi, sonra Hazret-i Peygamber ’in muazzez varlığını, Hak dostlarını, daha sonra da gittikce genişleyerek AllÂh katında makbûl her varlığı, makbûliyet derecelerine gore sevmeyi îcÂb ettirir. İşte AllÂh ’a yonelişte boyle bir muhabbet dÂiresi, ruhlara bir şif ve rahmet menbaıdır.Mu ’minler, birbirleriyle munÂsebetlerinde asl bu merhamet ve muhabbet dÂiresinden cıkmamalıdırlar. Zîr AllÂh ’ı sevme ve O ’na yakınlık peyd edebilmenin yolu ve netîcesi, budur.
AllÂh TeÂlÂ, Kur ’Ân-ı Kerîm ’de mu ’minlerin kardeş olduğunu beyÂn buyurur. Efendimiz -sallÂllÂhu aleyhi ve sellem- de din kardeşleri arasında sağlam bir muhabbet bağı tesis edilmeden kÂmil bir îmÂna ulaşılamayacağını bildirir. Bu muhabbetin sağlanabilmesi icin de, ummetine aralarında selÂmı yaymalarını tavsiye eder.
ARŞIN GOLGESİNDE KİMLER GOLGELENECEK?
Mu ’minlerin birbirlerini sevmeleri, AllÂh ’ın rÂzı olduğu guzel bir haslettir. İki cihan saÂdeti de bu muhabbete bağlıdır. Nitekim Fahr-i KÂinÂt Efendimiz şoyle buyurmuştur:
“KıyÂmet gunu AllÂh TeÂl şoyle buyurur: CelÂlim hakkı icin, bana itaat maksadıyla birbirlerini sevenler nerede? Hicbir golgenin bulunmadığı bugun, onları golgemde golgelendireceğim, onları muhÂfaza edeceğim.” (Muslim, Birr, 37)
“AllÂh TeÂlÂ: «Ben ’im rızÂm uğrunda birbirlerini sevenler icin, peygamberlerin ve şehîtlerin bile gıpta edeceği nurdan minberler vardır.» buyurdu.” (Tirmizî, Zuhd, 53/2390)
Diğer bir hadîs-i şerîfte de, AllÂh TeÂl ’nın, kendi golgesinden başka hicbir golgenin bulunmadığı kıyÂmet gununde, birbirlerini AllÂh icin seven, buluşmaları da ayrılmaları da AllÂh icin olan din kardeşlerini, Arş ’ının golgesinde golgelendireceği haber verilmektedir. Tabiî ki bu, zor ve meşakkatli zamanların kardeşliğidir.
DARGIN DURMANIN HUKMU
Mu ’min kardeşlerin birbirlerine kusmeleri ise hicbir zaman tasvîp edilmeyen kotu bir davranıştır. Nitekim ResûlullÂh -sallÂllÂhu aleyhi ve sellem- şoyle buyurmuştur:
“Bir mu ’minin, din kardeşini uc gunden fazla terk edip kus durması helÂl değildir. Uc gun gecmişse, onunla karşılaşıp selÂm versin. Eğer selÂmını alırsa, her ikisi de sevapta ortak olurlar. Yok eğer selÂmını almazsa, almayan gunÂha girmiş olur. SelÂm veren ise kus durmaktan cıkmış olur.” (Ebû DÂvûd, Edeb, 47/4912)
“Kim, din kardeşini bir yıl terk edip kus durursa, onun kanını dokmuş gibi gunÂha girer.” (Ebû DÂvûd, Edeb, 47/4915)
Peygamber -aleyhissalÂtu vesselÂm- ’ın beyÂnına gore Pazartesi ve Perşembe gunu kulların yaptığı işler AllÂh TeÂl ’ya arz edilir. Din kardeşi ile arasında duşmanlık bulunan kişi hÂricinde, AllÂh ’a şirk koşmayan her kulun gunahları affedilir. Meleklere; “Şu iki kişinin af işlemini birbiriyle barışıncaya kadar erteleyin!” diye sıkı sıkıya tembih edilir. (Muslim, Birr, 35-36; Ebû DÂvûd, Edeb, 47)
Kaynak: Osman Nuri Topbaş, Faziletler Medeniyeti 1, Erkam Yayınları
İslam ve İhsan