
Peygamber kavramının anlamı nedir? Peygamber kime denir? Peygamber ve nebi arasındaki fark nedir? Vahiy nedir? Vahiy peygamberimize nasıl gelmiştir? Son peygamber kimdir? Peygamberler ve peygamberlere iman ile ilgili ayetler.Peygamber, kelimesi Farsca olup “haber taşıyan ve elci” anlamına gelir. Bir terim olarak, “Allah ’ın kulları arasından sectiği ve vahiy yoluyla emir ve yasaklarını insanlara ulaştırmak uzere gorevlendirdiği elci”ye peygamber denir.
Arapcada peygamber karşılığı olarak “rasûl ve mursel” kelimeleri kullanılır. Coğulları “rusul” ve “murselûn” gelir. Rasûl, bir terim olarak yeni bir kitap ve yeni bir şerîatla gonderilen peygamberi ifade eder. Hz. Musa, İsa ve Muhammed (a.s) boyledir. Nebî de Allah ’ın emir ve yasaklarını insanlara haber veren, fakat yeni bir kitap ve yeni bir şerîatle gonderilmeyip, onceki bir peygamberin kitap ve şerîatini ummetine tebliğ ile gorevli bulunan peygamberdir. Coğulu “enbiy” dır. RisÂlet ve nubuvvet sozcukleri ise mastar olup, peygamberlik anlamına gelir. Her rasûl, aynı zamanda nebîdir. Buna gore Hz. MûsÂ, DÂvud, İs ve Hz. Muhammed hem rasûl ve hem de nebîdirler.
PEYGAMBERLER VE PEYGAMBERLERE İMAN İLE İLGİLİ AYETLER Peygamberlere iman, altı iman esasından birisi olup, Kur ’an ’da veya sağlam hadislerde isimleri acıklanan veya acıklanmayan butun peygamberlere ve Allah ’tan getirdikleri haberlerin doğruluğuna inanmayı kapsar. Kur ’an ’da, butun peygamberlere aralarında bir ayırım yapmaksızın inanmanın gerektiği şoyle vurgulanır: “Peygamber de kendisine Rabbi tarafından indirilene iman etti, mu ’minler de. Her biri Allah ’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine iman ettiler. Allah ’ın peygamberlerinden hicbiri arasında ayırım yapmayız..” [1] Bu yuzden peygamberlerin bir bolumune inanıp, diğerlerine inanmamak kufur sayılmıştır. Şu Âyette bu anlam acıkca gorulur: “Allah ’ı ve peygamberlerini inkÂr edenler ve Allah ile peygamberlerini birbirinden ayırmak isteyip, bir kısmına inanırız, ama bir kısmına inanmayız diyenler ve bunlar arasında bir yol tutmak isteyenler yok mu? İşte gercek kufur ehli bunlardır.” [2]
CenÂb-ı Hak, insanlık alemine tarih boyunca ceşitli peygamberler gondermiştir. Kendilerine peygamber gelmeyen hicbir toplum ve ummet bulunmadığı Kur ’an ’da şoyle bildirilmiştir: “Andolsun biz, her topluma, Allah ’a kulluk edin, TÂgût ’tan (azgın saptırıcı) sakının, diye bir elci gondermişizdir.” [3] “(Gecmiş) her ummet icinde mutlaka uyarıcı bir peygamber bulunagelmiştir.” [4] “Şuphe yok ki, senden onceki ummetlere de peygamberler gondermişizdir.” [5] “Peygamberlerden kimini daha once sana anlattık, kimini de anlatmadık.” [6]
Peygamberlik ibadet, dua veya calışmakla elde edilebilecek bir makam değildir. Sadece CenÂb-ı Hakk ’ın secip gorevlendirmesi ile kazanılır. Âyette şoyle buyurulur: “Bu, Allah ’ın lutfudur. Onu dilediğine verir..” [7]
VAHİY NEDİR? Yuce Allah ’la peygamberi arasındaki iletişim vahiy yoluyla olur. Vahiy sozlukte “gizli konuşma, emir, işaret, ilham” gibi anlamlara gelir. Bir terim olarak, Allah TeÂla ’nın dilediği şeyleri peygamberine, koruma ve kontrol altında olan ozel bir yolla ulaştırmasıdır. Bir Âyette vahiyle ilgili olarak şoyle buyurulur: “Allah bir insanla ancak vahiy yoluyla veya perde arkasından konuşur. Yahut bir elci gonderip, izniyle dilediğini vahyeder..” [8] Hz. Peygamber ’e vahiy şu yollarla gelmiştir: a) Doğru ruyalar, b) Uyanıkken, CebrÂil (a.s) ’ın vahyi kalbine bırakması,[9] c) CebrÂil (a.s) ’ın insan şekline girerek vahiy getirmesi, d) CebrÂil (a.s) gorunmeden, vahyin cıngırak sesine benzer bir sesle gelmesi,[10] e) CebrÂil (a.s) ’ın kendi aslî şekliyle getirdiği vahiy, [11] f) Vahyi, Hz. Peygamber ’in doğrudan Allah ’tan alması. Bu, Allah ’la konuşması şeklinde gercekleşir. Mirac ’ta alınan vahiy boyle olmuştur.
İslÂm, diğer konularda olduğu gibi peygamberlik konusunda da orta yolu gozetmiş, onları sadece kendisi ile insanlar arasında elcilikle gorevlendirmiş, onlarda ilÂhlık gucu gormeyi kendisine ortak koşma olarak kabul etmiştir. Nitekim bir peygamber Allah ’ın izini dışında kimseye yarar veya zarar verme gucune sahip olmadığı gibi, Allah ’ın bildirdikleri dışında gaybı da bilmez.[12]
SON PEYGAMBER AYETİ Peygamberlik Hz. Muhammed ’le son bulmuştur. Yuce Allah ’ın insanlık Âlemine olan mesajı Kur ’Ân-ı Kerîm ’le son bulmuştur. Âyette şoyle buyurulur: “Muhammed sizin erkeklerinizden hicbirinin babası değildir. Fakat o, Allah ’ın Rasûlu ve peygamberlerin sonuncusudur..” [13] Bunda sonra yeni bir peygamber veya kitap geleceğini one surmek, Hz. Muhammed ’in son peygamber oluşunu inkÂr anlamına gelir.
Dipnotlar:
[1] Bakara, 2/177. [2] NisÂ, 4/150, 151. [3] Nahl, 16/36. [4] FÂtır, 35/24. [5] Nahl, 16/63. [6] NisÂ, 4/164. [7] 62/4. [8] ŞûrÂ, 42/51. [9] ŞuarÂ, 26/193-195. [10] BuhÂrî, Bed ’u ’l-vahy, 2. [11] Necm, 53/13, 14. [12] bk. MÂide, 5/72, 73, 75; A ’rÂf, 7/188; Tevbe, 9/30. [13] AhzÂb, 33/40.
Kaynak: Prof. Dr. Hamdi Donduren, Delilleriyle İslam İlmihali, Erkam Yayınları
İslam ve İhsan