Yuce Rabbimiz “Biz insanı en guzel şekilde yarattık” (Tȋn, 4); “…size sûret/ şekil verip de, sûretlerinizi guzel yapan Allah ’tır…” (GÂfir, 64) buyurmuştur. Bu Âyetler insanın en mukemmel kıvamda yaratılmış olduğunu gostermektedir.İnsanı en guzel şekilde yaratan Rabbimize nihayetsiz hamd-u senÂlar olsun. Sȋreten ve sûreten yaratılmışların en mukemmeli olan Âlemlerin Efendisine, O ’nun Âl ve ashabına salat selam olsun.
Yuce Rabbimiz “Biz insanı en guzel şekilde yarattık(Tȋn, 4); “…size sûret/ şekil verip de, sûretlerinizi guzel yapan Allah ’tır…” (GÂfir, 64) buyurmuştur. Bu Âyetler insanın en mukemmel kıvamda yaratılmış olduğunu gostermektedir.
Allah TeÂl insanın yaratılış evrelerini tafsilatlı bir şekilde verdikten sonra da “…ŞÃ‚nı yuce olan Allah yaratıcıların en guzelidir” (Muminun,14) buyurmaktadır. Yaratılışının her aşaması en mukemmel sûrette gercekleşmiş ve insan Âlemin gozbebeği olmuştur. Artık yaratılışa mudahale etmek her ne gerekce ile olursa olsun ilahi yapıyı bir tahrip olacaktır. Nitekim yaratılışı değiştirme fiili Kur ’an ’da şeytanın emri olarak gecer: “…Ben onlara emredeceğim, onlar da Allah ’ın yarattığını değiştireceklerbozacaklar…” (NisÂ,119). İnsanoğlunun amansız duşmanı şeytan, Allah ’ın lanetine uğramasının intikamını boyle almaya calışacaktır.
YARATILIŞI BOZMAK Allah TeÂl dışındaki her şey yaratılmıştır. Allah her şeyi yaratandır. Allah TeÂl ’nın yaratması; bir hikmetegayeye mebni olarak yoktan var etmesidir. Allah cinleri ve insanları kendisine ibadet etmeleri icin yaratmıştır (ZÂriyat, 56). Allah ’ın yaratışında değişiklik yoktur (Rûm, 30). Yeryuzunde ilk insandan sonuncusuna kadar butun insanların gorevi Allah ’a kulluktur. Yaratılışımızın gayesi olan kulluktan bir sapma soz konusu olamaz.
Şeytan, yaratılış gayesi olan kulluk gorevini, itaati terk ettiği bozduğu icin lanetlendi. Şeytan aslında gorevin muhtevasına; Âdem ’e secde etmeye itiraz ediyor, ben ondan hayırlıyım, diyordu. Bunu ispat etmek icin Allah TeÂl ’dan izin istiyor, Allah ’ın lanetini uzerine cekmiş olarak kendine rakip gorduğu insanoğlu ile mucadeleye girişeceğini bildiriyordu: “Onlar Allah ’ı bırakıp tanrıcalara taparlar ve: “Elbette senin kullarından belli bir takımı alıp onları saptıracağım, onlara kuruntu kurduracağım, develerin kulaklarını yarmalarını emredeceğim, Allah ’ın yarattığını değiştirmelerini emredeceğim” diyen, Allah ’ın lanet ettiği azgın şeytana taparlar. Allah ’ı bırakıp şeytanı dost edinen şuphesiz acıktan acığa kayba uğramıştır” (NisÂ,117,118,119) .
Bu ifadelerden anlaşılıyor ki, yaratılış gayesinden sapanlar, Allah ’ın yaptığını, emrettiğini beğenmeyip bozmaya calışanlar lanete uğrarlar. Allah ’ın lanetine uğramak; rahmetinden kovulmak, azabını hak etmek ve cennetinden mahrum kalmaktır. Muvaffakiyeti kaybetmektir (bkz. TehÂnevî, KeşşÃ‚fu ıstılÂhÂti ’l-funûn).
Allah TeÂl dışında her şey yaratılmıştır, Allah tarafından var edilmiştir. Allah ’ın yarattığı her şey O ’nu tespih eder (İsrÂ, 44). Yani yaratılış gayesine uygun hareket eder. Tespihini kaybeden yaratılış gayesini de terk etmiş, lanete uğramış demektir.
İNSANIN BOZULMASI Allah ’ın insanları yarattığı fıtrata tabi olmamız emredilir. İnsan fıtratına aykırı olan her eylem yaratılışa bir mudahale, bozmadır ve dolayısıyla laneti muciptir. Estetik kaygılarla insan bedenine yapılan her turlu mudahalede olcu; insan fıtratına, yani ortalama bir insan yapısına uygun olup olmadığıdır. Fıtrata uygun olanlar kabul edilmişken, aykırı olanlar lanetlenmiştir. Mesela fıtrata uygun olmasına rağmen kaş ve kirpiğe mudahale, sac kaynatma, diş torpuleme vb. eylemler lanetlenmiştir (BuhÂrî, “LibÂs”, 84; Muslim, “LibÂs”, 120). Erkeğe benzemeye calışan kadınlar ve kadına benzemeye calışan erkekler lanetlenmiştir (BuhÂrî, “LibÂs”, 61). Ancak fıtrata aykırı duran bir durum varsa; bir kişinin beş değil de altı parmağı varsa cerrahi mudahale ile fazla olanın alınması caizdir. Bir kadının yuzunde cıkan sakalı veya bıyığı alması mustahap gorulmuştur (HÂşiyetu İbn Âbidȋn, 6/373). Binaenaleyh insan bedeninde tedavi maksadı ile yapılacak işlemler caiz gorulurken, yaratılışıfıtratı bozmaya yonelik eylemler lanetlenmiştir.
CEVRENİN BOZULMASI İnsanın kendi dışındaki yaratılmışlara yonelik olan ilişkisinde de kural, fıtrata sahip cıkmaktır. Fıtrata aykırı olan eylemler lanetlenmiştir. Allah ’ın hizmetimize vermiş olduğu hayvanları amac dışı kullanmak, hayvanlara işkence ve eziyet lanetlemiştir (NesÂi, “DahÂy”, 8).
İcinde yaşadığımızı cevreyi, doğayı, evreni korumakla gorevliyiz. Ağac katliamı yapmak (Ebû DÂvûd, “Edeb”, 159), su kaynaklarına zarar vermek menedilmiştir (BuhÂrî, “Vudû”, 68).
Yeryuzunu yaşanamaz hale getirmeye calışanlar lanetlenmiştir. Konuştuğunda mangalda kul bırakmayan, ama eylemleri sadece bozgunculuk olan kişileri Kur ’an-ı Kerim şoyle tanımlar: “İş başına gecti mi yeryuzunde bozgunculuk cıkarmak, ekini ve nesli helak etmek icin koşar. Allah ise bozgunculuğu sevmez” (Bakara, 205). Bu iki nitelik munafıkların ana karakteri olarak verilir: tarımsal ve hayvansal urunleri yok etmek, nesilleri tuketmek.
Tarımda ve hayvancılıkta genetik faaliyetler bu bağlamda ele alınır. Ekinin devamına ve iyileştirilmesine yonelik faaliyetler teşvik edilirken, kısırlaştırılması ve tekeline dair olanlar yasaklanmıştır. Butun bu eylemlerde en temel ilke tabiȋ olanın korunması; zarar verilmemesidir.
Genetiği değiştirilmiş gıdalar konusu da bu bağlamda ele alınır. Tabiattaki mevcut normların dışına cıkıldıkca bundan butun insanlık zarar gormektedir. Zira evrende muhteşem bir denge soz konusudur. Ekin uzerindeki genetik değişikler insan bunyesine, hayvan yapısına zarar verecektir. Bu yuzden fıtrattan sapmak yasaklanmıştır.
NETİCEİnsanların kendi ellerinin kazandığı şeyler yuzunden karada ve denizde bozulma ortaya cıkmıştır. Donmeleri icin Allah, yaptıklarının bazı sonuclarını onlara tattıracaktır” (Rûm, 41). İnsanoğlunun yapıp ettikleri yeryuzunun tamamını yaşanamaz hale getirmiştir.
Kendimiz ve dış dunya ile olan ilişkimizde fıtrata bağlı kalmaya, Allah ’ın yaratmasına saygılı olmaya mecburuz. Terazideki en kucuk bir sapma bu gunumuzu ve yarınımızı yok etmeye yetecektir. Tabiȋ, fıtrȋ, organik, uzerinde oynanmamış, bozulmamış; Allah TeÂl ’nın yarattığı gibi kalmaya mecburuz.
Kaynak: Ahmet Hamdi Yıldırım, Atınoluk Dergisi 2020 Haziran, Sayı:412
NEFSÂNÎ HAYAT, FITRATTAKİ MEZİYETLERİ KORELTİR
İslam ve İhsan