
“Olmeden evvel olunuz” sırrına nasıl erebiliriz?Tefekkur-i mevt, yani olumu sık sık hatırlayıp o mutlak istikbÂl vÂkıası uzerinde derin derin duşunerek fÂnîlik idrÂki icine girmek, kalbi menfîliklerden arındırıp olgunlaştırmanın en muhim basamaklarındandır.
Hak Âşığı MevlÂn Hazretleri ne guzel soyler:
“İnsanların coğu bedenlerinin olumunden korkarlar. HÂlbuki asıl korkulup endişe edilmesi gereken, kalplerin olumudur.”
“Gercek olum, Hak ’tan ayrı kalmaktır.”
“OLUM COKCA HATIRLAYIN”
Gercekten de kalbin, mÂneviyÂta karşı duyarsızlaşması, ilÂhî kudret ve azamet tecellîlerini alık ve abus bir cehre ile seyretmesi, mÂnevî bir felÂkettir. Bu fecî durum, fÂnî hayatın aldatıcı zevklerine ve gelip gecici menfaatlerine kalben rÂm olmanın bir neticesidir.
Bunun icindir ki Rasûl-i Ekrem (s.a.v) Efendimiz:
“Butun dunyevî zevkleri bıcak gibi keseni (yani olumu) cokca hatırlayın!” buyurmuşlardır. (Tirmizî, Zuhd, 4; NesÂî, CenÂiz, 3)
Nefsin mayasında fÂnîliğe isyan meyli vardır. Nefis dÂimîlik istediği icin olumden korkar ve kacar. Nitekim Âyet-i kerîmede, ham bir nefsin bu ozelliği şoyle ifÂde edilir:
“Olum sarhoşluğu gercekten gelir de: İşte (ey insan) bu, senin oteden beri kactığın şeydir, denir.” (KÂf, 19)
Nefsi isyan ve azgınlığa sevk eden gaflet zehrinin en tesirli panzehiri, olum hakîkatini hatırlamaktır. Bu sebeple CenÂb-ı Hak herkesin tabiî olarak kabul ettiği bu hakîkati kullarına tekrar tekrar hatırlatmıştır:
“Yeryuzunde bulunan her canlı fÂnîdir.” (er-RahmÂn, 26)
“Her can olumu tadacaktır. Sonunda Biz ’e donduruleceksiniz.” (el-Ankebût, 57)
“Her canlı, olumu tadar. Bir deneme olarak sizi hayırla da, şerle de imtihan ederiz. Ve siz, ancak Biz ’e donduruleceksiniz.” (el-EnbiyÂ, 35)
Bu Âyet-i kerîmelerle CenÂb-ı Hakk ’ın biz kullarına vermek istediği mesaj, fÂnîliğimizin idrÂki icinde yaşamamızın luzûmudur. FÂnîliğinin idrÂki icinde olan bir gonul;
–Tevbeye yonelir,
–Kul hakkından, haram yemekten ve gaflete suruklenmekten titizlikle sakınır,
–İbÂdetlerini huşû ile ed eder,
–Guzel ahlÂk sahibi olur,
–Nefsin ihtiraslarından kurtulur.
EBEDİ SAADETE ACILAN KAPI
Bu şuurla yaşayıp hayatına ceki duzen veren bir mu ’min icin olum, mÂtem değil, “şeb-i arus / duğun gecesi” mutluluğu olarak tezÂhur eder. Bu da; مُوتُوا قَبْلَ اَنْ تَمُوتُوا “Olmeden evvel olunuz.” sırrını idrÂk edebilenlerin kÂrıdır. Onlar icin olum, ebedî saÂdete acılan bir kapıdır. Olmeden evvel olebilen Hak dostları, daha yaşarken fÂnîlik idrÂki icine girebildikleri icindir ki fÂnî bedenleri toprak altına girdikten sonra bile gonullerde yaşamaya devÂm ederler.
Dolayısıyla olmeden evvel olmenin sırrına ermiş yuce ruhlarla beraberlik ve onların mÂnevî terbiyeleri altında bulunmak, mÂnen olum tehdidi altında bulunan kalpler icin diriltici bir nefhadır. Bu nefhadan nasîb almanın en guzel yolu da hic şuphesiz ki onların sohbetleridir.
Kaynak: Dr. Murat Kaya, Ebedi Yol Haritası İslam, Erkam Yayınları
İslam ve İhsan
OLMEDEN EVVEL OLUNUZ