Allah yoluna davet nasıl olmalıdır?İnsan, sahip olduğu guzelliklerden başkasının da istifade etmesini ister. Hele bu guzellik, insana dunyada muthiş bir huzur, Âhirette sonsuz bir saadet sebebi ise, bir rahmet cağlayanı gibi bu guzelliği herkesle paylaşmaktan buyuk bir haz alır.
Peygamber Efendimiz -sallÂllÂhu aleyhi ve sellem- ile diğer peygamberÂn-ı izÂm ve Allah dostları, yakînen hissettikleri îman heyecan ve lezzetini, başka insanlara da tattırabilmek icin gece gunduz calışmışlardır. Cunku onlar neredeyse Cennet ’in kokusunu alacak kadar ona yakın olmuşlar ve yine Cehennem ’in sıcaklığını hissedecek kadar ondan korkmuşlardır. Bu sebeple insanların goz gore gore kendilerini ateşe atmalarına hassas gonulleri elvermemiştir. Peygamber Efendimiz ’in gonul dunyasını şu Âyet-i kerîme ne guzel ifade eder:
(Rasûlum!) Onlar îman etmiyorlar diye neredeyse kendine kıyacaksın!” (eş-ŞuarÂ, 3)
Peygamber Efendimiz ’in, kendisinin insanları ateşten kurtarmak icin gayretini anlatan şu hadîs-i şerifi de cok mÂnidardır:
“Benim ve sizin durumunuz; ateş yakıp da ateşine cırcır bocekleri ve pervaneler duşmeye başlayınca, onlara engel olmaya calışan adamın durumuna benzer. Ben sizi ateşten korumak icin kuşaklarınızdan tutuyorum, siz ise benim elimden kurtulmaya, ateşe girmeye calışıyorsunuz.” (Muslim, FezÂil, 19; Ayrıca bkz. BuhÂrî, RikÂk, 26; Tirmizî, Edeb, 82)
AllÂh ’ın dinine dÂvet eden peygamber ve evliyÂullah, her ne kadar kendi gozleriyle gormuş gibi Cennet ve Cehenneme inanmış olsalar ve insanları Cennet ’e dÂvet icin canhıraş bir şekilde gayret gosterseler de insanların bir kısmı AllÂh ’a inanmayı, bir kısmı da inkÂrı secmiştir ve sececektir. Cunku her iki sonsuz mekÂn icin de “gonulluler” bulunması, dunyanın kuruluş hikmetidir.
Bu dunya, buyuk bir imtihan Âlemidir. Herkes kendi irÂde ve tercihleri neticesinde Cennet veya Cehennem ’e gidecektir. Ve insanları Cennet ’e zorlayarak goturme emri, vazifesi yahut sorumluluğu Peygamber Efendimize dahî verilmemiştir. Âyet-i kerimede bu husus şoyle ifade buyrulur:
“O hÂlde (Rasûlum!), oğut ver. Cunku sen sadece oğut vericisin. Onların uzerinde bir zorba değilsin.” (el-ĞÂşiye, 21-22)
ALLAH YOLUNA DAVET DUSTURU Bu sebeple Allah yoluna dÂvet eden kimseler, Peygamber Efendimize tÂlim edilen şu dusturla insanları cağırmayı prensip edinmişlerdir:
(Rasûlum!) Sen Rabbinin yoluna hikmet ve guzel oğutle cağır ve onlarla en guzel şekilde mucadele et. Rabbin, kendi yolundan sapanları en iyi bilendir ve O, hidÂyete erenleri de hakkıyla bilir.” (en-Nahl, 125)
Tebliğ, candan olmalı ve gonullere ulaşmalıdır. Baskı, kavga, cedel ve tartışmalarla muhatabı susturmak mumkundur; ancak bu metotla onu ikn etmek ve gonlune girmek mumkun değildir. Bu sebeple Yunus Emre, asırlar oncesinden:
“Ben gelmedim dÂvî (kavga) icin
Benim işim sevi icin.
Dostun evi gonullerdir
Gonuller yapmaya geldim.” demiş ve onun cağrısı pek cok gonulde tesirini gostermiştir. Bugun de AllÂh ’ın dinine yardım etmek isteyenler, insanların gonlune ulaşacak yolları bulmalıdırlar.
Kaynak: ZÂhide Topcu, Şebnem Dergisi, Sayı: 187
İslam ve İhsan