
Olum karşısında nasıl davranmalıyız? Ornekliği acısından Peygamberimizin en yakını bile olsa olum karşısında takındığı tavır.UsÂme bin Zeyd radıyallÂhu anh şoyle der:
Kızı (Zeynep) Rasûlullah sallÂllÂhu aleyhi ve sellem ’e haber gondererek:
“–Oğlum olmek uzeredir, lutfen bize kadar geliniz!” dedi. Peygamber Efendimiz o esnÂda ashÂbıyla meşgul olduğu icin:
“–Alan da veren de Allah ’tır. O ’nun katında her şeyin belli bir vakti vardır. Sabretsin ve ecrini Allah ’tan beklesin!” buyurarak kızına selÂm gonderdi. Bunun uzerine kızı, Nebiyy-i Ekrem Efendimiz ’e:
“–Ne olur, mutlaka gelsin!” diye tekrar haber yolladı.
Bu def Allah Rasûlu sallÂllÂhu aleyhi ve sellem, Sa ’d bin UbÂde, MuÂz bin Cebel, Ubey bin K ’b, Zeyd bin SÂbit ve başka sahÂbîlerle birlikte kalkıp kızının evine gitti. Cocuğu Hazret-i Peygamber ’e verdiler, kucağına aldı. Yavrucak pek zor nefes almaktaydı. Rasûlullah sallÂllÂhu aleyhi ve sellem ’in gozlerinden yaşlar boşandı. Durumu goren Sa ’d bin UbÂde:
“–Ey AllÂh ’ın Rasûlu, bu ne hÂldir?” dedi. Efendimiz de:
“–Bu, AllÂh ’ın, dilediği kullarının kalbine koyduğu bir rahmettir. Zaten Allah TeÂl ancak merhametli kullarına rahmet eder.” buyurdu. (BuhÂrî, CenÂiz, 33; Muslim, CenÂiz, 9, 11)
Kaynak: Osman Nuri Topbaş, Faziletler Medeniyeti 2, Erkam Yayınları
İslam ve İhsan
ALAN SENSİN, VEREN SEN, HAKİKAT UZERE ANLAYIP BİLEN SEN