Kulu Hak katında kurtaracak olan, nesep veya intisap bağı değil, Allah Rasûluʼne ve Hak dostlarına hÂl ve yaşayışıyla ne kadar yakın olabildiğidir.Şeyh SÂdî Hazretleri buyurur:

“Hazret-i Nûh ’un kendisine isyan eden oğlu Kenan, bir peygamber oğlu idi; ama şahsî ve zÂtî bir meziyeti olmadığından, peygamber oğlu olmak, onun kadrini artırmadı ve kıymetini yukseltmedi.

Aslını, soyunu, nesebini bırak; bir hunerin varsa onu goster. Gul, dikenden; Hazret-i İbrahim de Âzer ’den olmuştur.”

“Bir bedevî gordum. Oğluna diyordu ki:

EvlÂdım! KıyÂmet gunu sana, «Ne kazandın?» derler. «Hangi neseptensin?» demezler!

Yani amelini sorarlar. «Baban kimdir?» demezler...”

[Hadîs-i şerîfte buyrulur:

“…Amelinin kendisini geride bıraktığı kişiyi, nesebi one geciremez.” (Muslim, Zikir, 38; İbn-i MÂce, Mukaddime, 17)

PEYGAMBERİMİZİN KIZI FÂTIMA'YA OĞUDU

Peygamber Efendimiz -sallÂllÂhu aleyhi ve sellem-, Ehl-i Beytʼini ve bilhassa cok sevdiği kızı FÂtımaʼyı dÂim dunyaya meyletmekten sakındırmış, her fırsatta sÂlih amellere ve Âhirete rağbet etmelerini emretmiştir. Son anlarını yaşarken bile en yakınlarına şu îkazda bulunmuştur:

“Ey Rasûlullah Muhammed ’in kızı FÂtıma! Ey Safiyye! Allah katında makbûl ameller işleyiniz! (SÂlih amelleriniz yoksa, bana guvenmeyi­niz.) Cunku ben (kulluk yapmadığınız takdirde) sizi AllÂh ’ın azÂbından kurtaramam!” (İbn-i Sa‘d, II, 256; BuhÂrî, MenÂkıb, 13-14; Muslim, Îman, 348-353)

Dolayısıyla kulu Hak katında kurtaracak olan, nesep veya intisap bağı değil, Allah Rasûluʼne ve Hak dostlarına hÂl ve yaşayışıyla ne kadar yakın olabildiğidir. Rasûlullah -sallÂllÂhu aleyhi ve sellem-ʼin amcası Ebû Leheb, kan bağı itibÂrıyla Efendimizʼin en yakınlarından idi, fakat Oʼna îmÂn etmediği icin cÂhiliye karanlığında helÂk olup gitti.

Ote yandan aralarında bir akrabÂlık bağı bulunmamasına rağmen yaşadığı takv hayatı sebebiyle SelmÂn-ı FÂrisî -radıyallÂhu anh- hakkında Efendimiz -sallÂllÂhu aleyhi ve sellem-:

“–Selman bizdendir, Ehl-i Beyt ’tendir!” buyurmuştur.[1]

İSLÂM BUYUKLERİNE GERCEK YAKINLIK

Dolayısıyla İslÂm buyuklerine gercek yakınlık; onlara kan bağından ziyÂde can bağıyla bağlanmaya ve her hususta onlara Âidiyet ve mensûbiyet duygusu icinde yaşamaya bağlıdır. Âhirette kula fayda verecek olan yakınlık da budur.]

[1] İbn-i HişÃ‚m, III, 241; VÂkıdî, II, 446-447; İbn-i Sa‘d, IV, 83; Ahmed, II, 446-447; Heysemî, VI, 130.

Kaynak: Osman Nuri Topbaş, Hak Dostlarından Hikmetler 1, Erkam Yayınları, 2013
İslam ve İhsan