İblisin, ilÂhî gazaba dûcÂr olmasının sebebi, Hazret-i Âdem ’e karşı gururlanmak sûretiyle Rabbine baş kaldırması, boylece CenÂb-ı Hakkʼın kibriy sıfatına ortaklık iddiÂsına kalkışmış olmasıdır.Lokman -aleyhisselÂm- buyurur:

“Kucumseyerek insanlardan yuz cevirme ve yeryuzunde boburlenerek yurume. Zira Allah; kendini beğenmiş, ovunup duran kimseleri asl sevmez. Yuruyuşunde tabiî ol, sesini alcalt. Unutma ki, seslerin en cirkini merkeplerin sesidir.” (Lokman, 18-19)

CİRKİN HUYLAR

[Gurur, kibir, ucub/kendini beğenmek ve insanları hakir gormek; koku Cehennemʼde olan cirkin huylardır. Kibriy sıfatı, yalnız Hak TeÂl ’ya mahsustur. Bunun icindir ki Rabbimiz, aslı yokluk ve hiclik olan, yani sıfır sermaye ile insan olarak yaratılan kulun, kendisine varlık ve benlik izÂfe etmesine, kendisini diğer kullardan ustun gorup başkalarını hakir gormesine son derece gazaplanmış ve:

“Yeryuzunde boburlenerek dolaşma! Cunku sen (ağırlık ve azametinle) ne yeri yarabilir ne de dağlarla ululuk yarışına girebilirsin!” (el-İsrÂ, 37) buyurmuştur.

Mufessir Bursevî Hazretleri, Rûhuʼl-Beyan adlı tefsirinde şoyle der:

“SelÂm verdiğin, konuştuğun veya karşılaştığın zaman alcak gonullu olarak yuzunu (ve gonlunu) butunuyle insanlara cevir. Buyukluk taslayanların, insanları ve bilhassa fakirleri kucumseyerek yaptıkları gibi, yuzunun bir tarafını cevirme. İyi muÂmele etmek bakımından, senin nazarında butun insanlar aynı olsun.”[1]

İblisin, ilÂhî gazaba dûcÂr olmasının sebebi, Hazret-i Âdem ’e karşı gururlanmak sûretiyle Rabbine baş kaldırması, boylece CenÂb-ı Hakkʼın kibriy sıfatına ortaklık iddiÂsına kalkışmış olmasıdır. KÂrun da, kendisine mÂnevî ilimler verilmesine rağmen, mallarının putperesti olması ve Hazret-i HÂrûn -aleyhisselÂm- ’ı kıskanıp hased etmesi sebebiyle, o guvenip dayandığı mallarıyla birlikte yerin dibine gecirilerek helÂke dûcÂr olmuştur.

Bu sebeple muʼmin, hicbir zaman gurur, kibir ve enÂniyete kapılmamalı, nîmeti Hakʼtan, hat ve kusurları ise dÂim nefsinden bilmelidir. Butun hÂl ve tavırlarında İslÂmî edep ve nezÂket kÂidelerine riÂyet etmelidir. Buna gore, yuruyuşunde mûtedil olmalı, ayak ucuna bakarak sukûnet ve vakar icinde yurumelidir. Bağırıp cağırarak konuşmaktan sakınmalıdır.

ALLAH KATINDA EN CİRKİN SES
Âyet-i kerîmede; “seslerin en cirkininin merkep sesi”ne benzetilmesi de pek mÂnidardır. Zira kabalık ve nezÂketsizliği temsil eden merkep sesi, luzumsuz yere ve aşırı bir şekilde yukselen, nÂhoş ve cirkin bir sestir. Boyle bir hitap tarzı ise, kÂmil bir muʼminin nezÂket, zarÂfet ve edebiyle asl bağdaşmaz. Kalplere diken batıran kaba sesler, ancak hantallaşmış kalplerden cıkar.

Hasan-ı Basrî Hazretleri şoyle buyurur:

“Muşrikler, seslerinin yuksekliği ile ovunurlerdi. Yuce Allah onlara; «Eğer sesin yuksekliği hayırlı bir şey olsaydı, bununla merkebi onlardan ustun kılardım!» diye cevap vermiş oldu.”]

[1] Rûhuʼl-BeyÂn, c. 15, sf. 213.

Kaynak: Osman Nûri Topbaş, Hak Dostlarından Hikmetler 1, Erkam Yayınları, 2013
İslam ve İhsan