
RazzÂk olan, yÂni rızkı ihsÂn ve taksîm eden Rabbimizi yakından tanıyabilmenin ehemmiyeti…Allah ’a îtimÂdımız, tevekkul ve teslîmiyetimiz ne kadar kuvvetli ise gonlumuz o kadar zengin ve huzur doludur.
ALLAH ’I YAKINDAN TANIMANIN ONEMİ Ebû Saîd (r.a.) mÂruz kaldığı aclık yuzunden karnına taş bağlayan sahÂbîlerdendi. VÂlidesi ona:
“–Kalk, Resûl-i Ekrem ’e git, O ’ndan bir şeyler iste. Falan adam Resûl-i Ekrem ’e gitmiş, O da onun imdÂdına yetişmiş. FilÂn da gitmiş, o da nîmete nÂil olmuş. Haydi sen de git, belki bir hayırla donersin.” dedi.
Ebû Saîd (r.a.) ise vÂlidesine cevÂben:
“–Hele dur bakalım, bir şeyler arayalım, bulamazsak oyle gidelim.” dedi. Fakat butun aramaları ve gayretleri boşa cıktı. Bunun uzerine cÂresiz, Fahr-i KÂinÂt Efendimiz ’e gitmeye karar verdi. AllÂh Resûlu ’nun huzûruna girdiğinde, onu hutbe îrÂd ederken buldu ve hutbeyi dinlemeye koyuldu. AllÂh Resûlu hutbesinde şunları soyluyordu:
“İstiğn gosteren ve iffetini muhÂfaza eden insanları, CenÂb-ı Hak butun Âlemden mustağnî kılar.”
Ebû Saîd (r.a.) bu sozu işittikten sonra, ResûlullÂh ’tan bir şey istemeye cesÂret edemedi ve eli boş bir vaziyette evine dondu. Kendisi bundan sonraki hÂlini şu şekilde anlatıyor:
“Resûl-i Ekrem ’den bir şey isteyemeden evime donduğum hÂlde, CenÂb-ı Hak bize rızkımızı gonderdi, işimiz o kadar yoluna girdi ki EnsÂr icinde bizden daha zengin bir kimse yoktu.” (Ahmed, III, 449)
İşte RazzÂk olan, yÂni rızkı ihsÂn ve taksîm eden Rabbimizi yakından tanıyabilmenin ehemmiyeti… O ’na îtimÂdımız, tevekkul ve teslîmiyetimiz ne kadar kuvvetli ise gonlumuz o kadar zengin ve huzur doludur.
Kaynak: Osman Nuri Topbaş, Faziletler Medeniyeti 1, Erkam Yayınları
İslam ve İhsan