
Hakkʼa giden yollar, mahlûkÂtın nefesleri adedince coktur. Muhim olan, CenÂb-ı Hakʼtan gelen ve bizi Hakkʼa yaklaştıracak olan vesîlelerin farkına varıp onlardan lÂyıkıyla istifÂde edebilecek bir gonle sahip olmaktır. Kulun gonlu hak ve hakîkate teşne ise, kendisini AllÂhʼa yaklaştıracak olan vesîleleri gormeyi Rabbimiz ona nasîb eder.Peygamberler ve onların bildirdikleri dışında hic kimsenin son nefeste îmanla gidebilme teminÂtı yoktur. Muʼmin, bu endişe sebebiyle hayatını her nefes Kitap ve Sunneti yaşama gayreti icinde gecirmeli ve Yûsuf -aleyhisselÂm-ʼın; “…(Ey Rabbim!) Beni musluman olarak oldur ve beni sÂlihler arasına kat!” (Yûsuf, 101) niyÂzını gonlunden ve dilinden duşurmemelidir.
ALLAHʼA ULAŞMANIN YOLU
Seven, sevdiğine kavuşmak icin her fırsatı canına minnet bilir, her yola başvurur. Sevdiğinin muhabbet ve hoşnutluğuna erebilmek icin butun imkÂnları değerlendirir, bu uğurda hicbir fırsatı kacırmak istemez. Gonlu îman muhabbetiyle dolu bir Hak Âşığı da, kendisini Hakkʼın rızÂsına ve yakınlığına kavuşturacak olan her vesîleye tevessul eder, yani buyuk bir aşk ve şevkle sarılır. Zira bunu bizzat Rabbimiz emretmektedir:
“Ey îmÂn eden­ler! Al­lah ’tan kor­kun ve O ’na yak­laş­maya ve­sî­le ara­yın!..” (el-MÂide, 35)
Şuphesiz ki en buyuk vesîleler; kulu yaratılış g­yesine ve Hakkʼın rızÂsına ulaştıran vÂsıtalardır. Kur ’Ân-ı Kerîm, ibadetler, sÂlih ameller, esmÂ-i husnÂ, salevÂt-ı şerîfe, mubÂrek zaman ve mekÂnlar, peygamberler ve Hak dostları, bunların başında gelir. Tevessul de CenÂb-ı Hakkʼın sevdiği bu hususları vesîle edinerek, AllÂh ’a bunlar hurmetine du etmektir. Yani tevessul, CenÂb-ı Hakkʼın sevdikleri hurmetine Oʼnun rızÂsını ve lûtfunu celbetme niyet ve arzusundan ibÂrettir.
Kaynak: Osman Nûri Topbaş, Hak Dostlarının Ornek AhlÂkından 2, Erkam Yayınları, 2012
İslam ve İhsan