
Allah -celle celaluhu- kullarını sadece guclerinin yeteceği zorluklarla imtihan eder.Hz. Ebû Bekir (r.a), yoksul muslumanlara yemek yedirir, onları doyururdu. Bir gun Ebu Cehil ona:
“–Ey Ebû Bekir, Allah ’ın bu yoksul kimseleri doyurabileceğine inanıyor musun?” dedi.
Ebû Bekir (r.a):
“–Evet.” dedi.
Ebu Cehil:
“–O hÂlde neden onlara yedirip aclıklarını gidermiyor?” diye sordu.
Hz. Ebû Bekir (r.a):
“–Allah TeÂl bir kısım insanları fakirlikle, bir kısmını da zenginlikle imtihan eder. Fakirlere sabretmeyi, zenginlere de yedirmeyi emreder.” dedi.
Ebû Cehil:
“–Vallahi ey Ebû Bekir, sen olsa olsa buyuk bir sapıklık icindesin. Sen sanıyor musun ki Allah ’ın bunları doyurmaya gucu yettiği hÂlde bir şey vermiyor da onlara sen yemek yediriyorsun?” hezeyÂnını savurdu.
Bunun uzerine şu Âyet-i kerîme nÂzil oldu:
“Allah ’ın size rızık olarak verdiklerinden hayra sarfediniz, denildiğinde, kÂfirler muminlere dediler ki: Allah ’ın dilediği takdirde doyurabileceği kimseleri biz mi doyuracağız? Siz gercekten apacık bir sapıklık icindesiniz.” (YÂsîn, 47) (Kurtubî, XV, 26)
Ebû Bekir (r.a), imtihan dunyasının mantığını cok iyi kavramıştı. Allah ’ın rızası istikametinde sÂlih ameller işliyor ve boylece pek cok ilÂhî lutuflara mazhar oluyordu. Nitekim onun fazileti hakkında buna benzer bircok Âyet-i kerimenin nÂzil olduğu rivayet edilir.
Kaynak: Dr. Murat Kaya, Hz. Ebû Bekir'den 111 Hayat Olcusu, Erkam Yayınları, 2015
İslam ve İhsan