
Doğrulukta, kalbin ve dilin durustluğu pek buyuk onem arzeder. Kalb, beden ulkesindeki tum organların reisidir. Tek Allah ’a iman edip durustluğu benimseyen bir kalb, diğer organları etkiler. Dil, kalbin tercumanıdır. Onun doğruluğu ve eğriliği de diğer organların tavırlarına tesir eder.
SufyÂn İbni Abdullah radıyallahu anh ’ın rivayet ettiği hadise gore Ebû Amr (veya Ebû Amre) SufyÂn İbni Abdullah radıyallahu anh şoyle dedi:
- YÂ Rasûlallah! Bana İslÂmı oylesine tanıt ki, onu bir daha senden başkasına sormaya ihtiyac hissetmeyeyim, dedim.
Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem:
- “Allah ’a inandım de, sonra da dosdoğru ol!”buyurdu. (Muslim, İmÂn 62. Ayrıca bk. Tirmizî, Zuhd 61; İbni MÂce, Fiten 12.)
Riyazussalihın ’de gecen bu hadisin şerhinde şu hususlara dikkat cekilmektedir:
Doğrulukta, kalbin ve dilindurustluğu pek buyuk onem arzeder. Kalb, beden ulkesindeki tum organların reisidir. Tek Allah ’a iman edip durustluğu benimseyen bir kalb, diğer organları etkiler. Dil, kalbin tercumanıdır. Onun doğruluğu ve eğriliği de diğer organların tavırlarına tesir eder.
Nitekim bir hadis-i şerifte:
“Her sabah butun organların dil ’e hitaben; bizim hakkımızda Allah ’dan kork.
Biz sana bağlıyız.
Sen doğru olursan biz de doğru oluruz.
Sen eğri olursan biz de eğriliriz.”dedikleri bildirilmiştir. (bk. Riyazussalihın 1524. hadis)
Bir başka hadiste de:
“Kalbi durust olmadıkca kulun imanı doğru olmaz.
Dili doğru olmadıkca da kalbi doğru olmaz”buyurulmuştur.(Ahmed b. Hanbel, Musned III, 198). O halde ozuyle sozuyle dosdoğru olmak gerekmektedir.
Peygamberimiz ’in “Allah ’a inandım de, sonra da dosdoğru ol!”tavsiyesinin mÂnası budur. İslÂm da bundan ibarettir. Yarattığı her şeye bir olcu koyan Yuce Rabbimiz bizden mustakîm bir kulluk istiyor. İman edip istikamet uzere hayat surmemizi arzu ediyor.
Yuce zÂtına hamdederek, nimetlerine şukrederek yaşamamızı tavsiye ediyor. İstikamet uzere yaşayanlara son nefeste meleklerin mujdesini bildiriyor.
Kitab-ı Keriminde şoyle buyuruyor:
“-Şuphesiz, Rabbimiz Allah ’tır deyip, sonra dosdoğru yolda yuruyenlerin uzerine melekler iner.
Onlara: Korkmayın, uzulmeyin, size vÂdolunan cennetle sevinin! derler.” (Fussılet: 30)
Ne buyuk mujde!.. Ne yuce dÂvet!.. Ne guzel bir yurt Cennet!.. Allahım bizleri bu mujdelere nÂil et!.. Cennetinle Cemalini cumlemize ikram et!.. Bizleri bu yuce ikram ve ihsana lÂyık et!..
Kaynak: Mustafa Eriş, Altınoluk Dergisi, Sayı: 327, Mayıs 2013
İslam ve İhsan