
Akıl ve mantığın îcÂbı, kucuk, basit ve gecici menfaatleri, faydası ebediyyen surecek buyuk kazanclar ile değişmeyi gerektirir.
Allah TeÂl buyurur ki:
“Dunya hayÂtı bir oyun ve eğlenceden başka bir şey değildir. Takv sahipleri icin Âhiret yurdu muhakkak ki daha hayırlıdır. HÂl akıl erdiremiyor musunuz?” (el-En ’Âm, 32)
Hadîs-i şerîfte de, gercek akıl sahipleri şoyle tÂrif edilir:
“Akıllı, nefsine hÂkim olup onu hesaba cekerek olumden sonrası icin calışan; ahmak ise nefsini hevÂsına tÂbî kıldığı hÂlde Allah ’tan (hayır) umandır.” (Tirmizî, KıyÂmet, 25/2459)
İşte bir insanın ne kadar akl-ı selîm sahibi olduğu, bu gercekler ışığında mîzÂn edilmelidir. Akl-ı selîmin îcÂbı; bÂkîyi fÂnîye tercih etmektir.
Peygamber Efendimiz şoyle buyurmuştur:
“Âhiretin yanında dunyanın durumu, sizden birinin parmağını denize daldırıp cıkarması gibidir. Parmağı (denizden) ne cıkardıysa (Âhiretin yanında) dunya işte odur.” (HÂkim, Mustedrek, 4/319)
AshÂb-ı kirÂm, Mekke devrinde muşriklerin baskı, zulum ve ambargosu altında iken kendi kendilerine:
“Bizler Rabbimize kul olabilmek icin her cefÂya katlanıyoruz. AllÂh ’a isyÂn eden kÂfirler ise dunyada refah icinde rahat rahat dolaşıyor, dunya menfaatlerini istedikleri gibi kullanıyorlar.” dediler. Bunun uzerine Rabbimiz, mu ’minlere dunyadan cok daha hayırlı olan ukbÂyı tercih etmelerini emretti:
“İnkÂrcıların (refah icinde) diyar diyar dolaşması, sakın seni aldatmasın! Azıcık bir menfaattir o. Sonra onların varacakları yer cehennemdir. O ne kotu varış yeridir! Fakat Rab ’lerine karşı gelmekten sakınanlar icin, Allah tarafından bir ikram olarak, altlarından ırmaklar akan, ebedî olarak kalacakları cennetler vardır. EbrÂr (hayır-hasenat sahipleri) icin Allah katındaki (nîmetler) daha hayırlıdır.” (Âl-i İmrÂn, 196-198)
AHİRET YOLCUSU
Dolayısıyla Âhiret penceresinden bakıldığında dunyanın butun rahatı ve zevk u safÂsı, azıcık bir menfaatten ibÂrettir. ŞÃ‚yet dunyanın Allah katında bir değeri olsaydı, CenÂb-ı Hak en sevgili kulları olan peygamberlerini, kıyÂmete kadar saraylarda refah icinde yaşatırdı. Fakat Allah TeÂl peygamberlerine ve sÂlih kullarına fÂnî dunyanın hakîkî yuzunu gostermiş ve onların kalplerini dunyadan cok daha hayırlı olan ukbÂya yonlendirmiştir.
Nitekim Rasûlullah buyururlar ki:
“Benim dunya ile bir bağım yok. Benim dunyadaki durumum, bir ağacın altında golgelenen, sonra da yoluna devam eden bir yolcu gibidir.” (Tirmizî, Zuhd, 44)
Kaynak: Osman Nûri Topbaş, Hak Dostlarının Ornek Ahlakından 1, Erkam Yayınları, 2011
İslam ve İhsan