Kendinizi keşfe cıkın;
“Bir insana olduğu gibi davranırsan olduğu gibi kalır. Olabileceği gibi davranırsan olabileceği gibi olur.” (Goethe)
Bugun, engelli ya da engelsiz hic fark etmez, pek coğumuz bu şekilde yetiştirildiğimiz icin hayallerimizin peşinden koşamadık, koşturulmadık. Hele bir de ozurluysen hayal kurmak bile gereksizdi. Zaten sakatsındır ve bu halinle ne yapabilirdin ki?
Belki de hayal kurmayı bile oğrenemedik. Belki de hayallerimiz bastırılmaya calışıldı. Her zaman cevremizin istediği gibi bir insan olmaya calıştık. Bizim yapabileceklerimizin sınırlarını hep başkaları cizdi. İcimizden attığımız cığlıkları dışarı yansıtamadık. Sesimiz bir duğum oldu boğazımızda, yastıklarımızı ıslattık belki de sabahlara kadar.
Biz hep korunmaya muhtactık. Belki de aciz olduğumuzu duşunuyorlardı. (Hangi kul aciz değildir ki?) Her koşeden bize zarar gelebilirdi. Dışarısı tehlikelerle doluydu. Ne gereği vardı hayal kurmanın? Nasılsa duymuyorduk, gormuyorduk, yuruyemiyorduk. Ayağımız ya da gucumuz yoktu ki bir hayalin peşinden koşalım. Dunyamızın sınırları evimizin duvarlarıyla ciziliydi.
Neden engellere takılalım?
Bizler bir gaye uzerine yaratıldık. İnsanı diğer canlılardan ayıran en onemli ozellik olan akıl ve duşunme yeteneğiyle donatıldık. Neden akıntının bizi suruklemesine izin verelim ki? Elimizle, ayağımızla ya da gozumuzle olmasa da neden aklımızla yol almayalım ki? Neden engellere takılalım?
Aslında her şeyin onundeki tek engel kendimiziz. Tek engel zihnimizdeki engellerdir. Bize sunulan nimetlerin farkına varamıyoruz. Sadece bizden alınanları ya da daha ustumuzdekileri gorup oturduğumuz yerden "ah, vah" ediyoruz. Onemli olan kim olduğumuz değil, ne olduğumuzdur; ne yonde gittiğimizdir.
Fizikî olmasa da akıl gucunuzun sınırlarını hic zorladınız mı? Allah'ın aldığı uzuvlara karşı, verdiği ustun vasıfları acığa cıkarmayı calıştınız mı hic? Bugune kadar kac kez kendinize kulak verdiniz? Bunu bir kez deneyin. Yureğinizin sesine kulak verin ve sizi nereye goturuyorsa oraya gidin. Kendinizi şoyle bir gozden gecirin. Gercekleştirmek istediğiniz bir hayal belirleyin. Harekete gecmek icin once muhtemel butun engellerin ortadan kalkmasını beklersek omrumuzun sonuna kadar beklememiz gerekebilir. Zihnimizde oluşturduğumuz engelleri aşarsak ilk engeli kendimiz kaldırmış oluruz.
İşe kendinizi tanımakla başlayın
Rafa kaldırdığınız hayallerinizin tozunu silin ve onları raftan indirin. Yola cıkarken başarısızlığa uğrama korkusunu uzerinizden atın. Tabii ki bu yolda pek cok engelle karşılaşabiliriz, zaman zaman başarısızlıklara uğrayabiliriz, ayağımıza dikenler batabilir. Ama onemli olan başarısızlıkları bir oğrenme fırsatı olarak gorebilmektir.
Başarısızlık, bir sonraki aşamada ne yapmamız konusunda bize deneyim kazandırır. Başarısızlık belki anlık duraklamamıza neden olabilir, ama asla ileriye gitmemize engel olamaz, olmamalıdır. Eğer uğradığımız başarısızlıklardan bir ders alabiliyorsak, oğrenme fırsatı olarak değerlendirebiliyorsak o başarısızlık değildir. Sadece bir engeldir ve bu engeli aşmak zor değildir.
Unutmamak gerekir ki engeller ne kadar buyuk gorunseler de asla bizden buyuk olamazlar. Ve yine unutmamak gerekir ki Allah (c.c.) bize taşıyamayacağımız yuku yuklemez.
Kaynak : Moral Dergisi
Kendinizi keşfe cıkın..
Sohbet Muhabbet0 Mesaj
●43 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Kültür & Yaşam & Danışman
- Sohbet Muhabbet
- Kendinizi keşfe cıkın..