İNSANCA YAŞAMAK COK MU ZOR?
Her dışarı cıkıp insanların icine karıştığımda, hayretler icinde kalıyorum.. Sanki kendimi kimliksiz, yaşam belirtisi kayıp ruhların barındığı bir gezegene ışınlandım sanıyorum, inanın icim urperiyor.. Bir yığın pusulasız, feri sonmuş gozler, kanı canı cekilmiş sapsarı yuzlerde mutsuz arabesk hikayeler, dillerinde korkulu, mecalsiz eksik kelimeler, tum yolları "gecilmez" tabelalarla kesenler, bu turler, her turlu savaş cığırtkanları..
Savaş cığırtkanları diyorum cunku, hayırsız gonullerdeki esir yurekler; sevgi nasipsizlerinin, ihanet kelimelerine gonulsuz postacılık etme durumunda kalan, hayırsız goğuslerde cırpınan esir hayat depoları.. Eminim yaşamını isteksiz desteklerken fesat bedenlerin, icleri kan ağlıyordur o şanssız yanlış adreslerdeki yureklerin.. O da isterdi sanırım, seven bedenlerin goğsunde yer almayı, sevgi icin cırpınmayı.. Ama o nefret icin cırpınıyor hic istemeden. Cunku yurek ve beden masum, suclu her turlu savaş tetikcisi terorist beyinler..
Zorunlu mesailerle durmaksızın hayırsız duş ulkelerine bilet kesiyorlar, inanılmaz sıkı calışıyorlar...En cirkini ise; canım guzellikleri, cıkar ve menfaatleri doğrultusunda kullanıyor olmaları.. Yaşamın her cilvesi, bunlar icin savaş nedenleri... Hemen fesatla harmanlayıp şupheyle yoğurup pazara sunuveriyorlar..
Hayretler icinde kalıyorum inanın, yaşam bu kadar ucuz mu ? Sevgi, tebessum ışık sunacağı veya alacağı yuzlerin adreslerini bulamadığından, tebessum de terk etmiş bu kimliksiz ruhların beyinlerini, yuzlerini ve gozlerini.. Barışla, huzurla, neşe ve umitle zaten hic karşılaşmamış, hic tanışmamışlar ki.. Ne mevsimleri tanıyorlar, ne renklerin sihirli oyunlarını, ne de hayal dunyasında seksen gunde devri alem yolculuklarını..
Guneşle hic tanışmamışlar, bilmiyorlar mehtabı, yıldızları, hatta tanımıyorlar doğanın oz evlatlarını.. Tabiatın yureğinde acan ciceklerin adlarını bilmiyorlar, bilmiyorlar karşılıksız kutsal ilahi sevgiyi.. Dunyayı sahipsiz sanıyorlar.. İnancları yok.. İnancsızın zaten vicdanı olamaz ki.. Bunlar hayat değirmenini, sonsuza değin taşıdıkları kirli cer cop mikrop yuvası sularıyla hep dondureceklerini sanıyorlar. Kirli su bu, elbet bir gun bir yerleri tıkayacaktır, tıkanacaklar kacınılmaz bir son bu. Hayatın tokadı hic bir şeye benzemez. Bunlar sahipsiz sandıkları bahcelerde savaş oyunları oynayan duş fakiri zavallı kuklalar. Er veya gec oyunları bozulacak, Sevgi kazanacak.. SEVGİ KAZANACAK..
Ozgur, karşılıksız aşkların umut şarkılarıyla dilleri hic tanışmamış ki bunların. Bunlar gece bile olamazlar, geceler sırdaştır, icini doker rahatlarsın... Koynunda uyur, ruyalarında hayallerinle sabahlarsın.. Umutlarını mayalarsın ve eksilmez, artarsın, baba kucağı gibidir gece.. Şafak, ana yarısıdır, şefkatli, aydın, sıcak.. Her yeni gun kucağında sevgi yağmurlarıyla yıkarsın sevginin umit bebelerini..
Hayret, cok mu zor, imkansız mı sevmek, kalp gozu, sevgi gucu ile karşılıksız alış veriş etmek ? Sevgisizler sevgiye, sevgi sevgisizlere hayret.. Şu uc gunluk dunyada bana bunu kim cevaplar acep ? Bir gun merak edip sordum bu hal nedenlerini onlardan birisine, dedi ki:
"Nasıl senin gibi olayım, sen hayal dunyasın da yaşıyorsun.. Sevgilere, aşklara kucak acıp cilveleşiyorsun, yaşam sanki oyun bahcesi, sen oyunlar oynuyorsun ! Sen kini, kusu, savaşı gormuyor musun, rekabetin cığırtkan sesini duymuyor musun, sen tesadufen yaşıyorsun! Buyuyememişsin, hala cocuk kalmışsın bu gunden sonra da olgun ergen olamazsın, sen artık iflah olmazsın, cok gec kalmışsın.. Senden ne koy olur, ne de kasaba ! Ben senin gibilere hic mi hic benzemem! Senin gibilerin gercek hayattan haberi yok. Hayat cok zor ve pahalı, ekonomik kriz vs, vs, vs.. ( bundan bin yıl once de aynı anlattığı sanal problemler yokmuydu yani? Dun vardı, bugun de var, yarın da olacak.. UMARIM KOKLERİ SONER... - İcimden gecen sessiz yanıttı -) Calışmam ve uretmem gerek. Sen ağustos boceğisin ben karınca.. Baksana bunca hakikat koru olmana karşın sen, hayata karşı gulebiliyorsun hala!" diye yanıt verdi..
Soylenecek o kadar cevap var ki, bu maneviyat suikatcılarına ve insanlık sanatına nasip kapılarını kapatıp evrensel sevgilerin ve sevgilerin tum kardeş kollarını gormezden gelen inkarcılarına ! Ama değmez, kıymetli nefesime değmez, duz yolları yokuşa salanlara.. Bunlar enerji hırsızları. Ne kadar cok bahsedersem kıymetli pozitif enerjilerimden taze kan emerler barış ve sevgi duşmanları..
Yureğindeki masum cocukları doğmadan oldurenler, yureklerine doğum yasakları getirenler, cocuk kahkahalarını kalabalıkta bataklık sanıları ile zamanları kor kuyulara hapsedenlerin, sevgileri, aşkları, ne dunleri, ne yarınları ne de şimdiki anları asla olamaz! Onlar yaşamı işkence masasında yargılıyorlar.. Sevgi yolcuları ne demek istediğimi anlar.. Tum bu ekşili, acılı, kapalı oturumdan hemen sonra, aralarından ayrıldım ben..
Yine icimdeki cocuklarla, sevgilerle el ele luna parka gittik. Atlı karıncalar da donerken, kahkahalarımızla şarkılar, turkuler soylerken tum soylenen o yabancı, sahte sozleri, icimdeki cocuklarla ben coktan unutmuştuk bile..
Bir sevgi fakirine tebessum hediye etmesini bilmeyenlerden ne beklenir ki..
İnsanca YaŞamak
Sohbet Muhabbet0 Mesaj
●38 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Kültür & Yaşam & Danışman
- Sohbet Muhabbet
- İnsanca YaŞamak