
Kişinin kendi yerine vekil (bedel) gondererek hac yaptırabilmesi icin gerekli şartlar.Hacca vekil (bedel) gondermeyi caiz kılan şartlar:
1. Hac ibadeti ile yukumlu olan bir kimse; uzerine hac farz olduğu yıl bu gorevi yerine getirmez, daha sonra hac yapmasına engel bir durum ortaya cıkar ve bu engelin om­runun sonuna kadar devam edeceği bilinirse yerine bedel gonderir. Bu kimsenin bedel gondermesi ittifakla farzdır. Sağlığında bedel gondermemiş ise, olumunden sonra yerine bedel gonderilmesini vasiyet etmesi gerekir. Vasiyet etmezse gunahkar olur.[1] Boyle bir vasiyette bulunmamış ise mirascı­ları onun adında vekaleten hac yapabilir veya vekil gonde­rebilirler.
2. Haccın farz olması icin gerekli şartları taşıdığı halde sağlık ve yaşlılık nedeniyle bizzat hac yapamayacak durum­da olan kimselere haccın farz olup olmadığı konusunda ih­tilaf edilmiştir:
a) Gorme ozurlu kimse hakkında Ebû Hanîfe'den iki rivayet vardır. Meşhur olan rivayete gore ekonomik gucu olsa ve kendisine refakat edecek biri bulunsa bile a'ma kim­seye hac farz değildir. Bu kimsenin bedel gondermesi de gerekmez.[2]
İmam Muhammed ile Ebû Yusuf'un tercih ettikleri goruşe gore bu a'ma kimsenin ekonomik gucu ve kendisine refakat edecek biri varsa hac yapması farz olur. Diğer mez­heplerin goruşleri de bu istikamettedir.[3]
b) Hanefî ve Malikî mezheplerine gore bir kimsenin hac ile yukumlu olabilmesi icin diğer şartların yanında be­denen sağlıklı olması da gerekir. Dolayısıyla felcli, koturum ve tedavi imkanı olmayan hastalar ile cok yaşlı kimselere hac farz olmaz.[4]
ŞÃ‚fiî ve Hanbelî mezheplerine gore ekonomik imkanı bu­lunan ve diğer şartları da taşıyan ancak cok yaşlı olması veya felcli ve koturum olma gibi bedensel bir engeli ve tedavisi im­kansız bir hastalığı bulunması sebebiyle bizzat hac yapamaya­cak durumda olan kimselerin yerlerine bedel gondermeleri gerekir.[5] Bu kimselerin bedenen hac yapmaya gucleri yetmiyorsa da maddî yonden yetmektedir. Bu goruşun delili yukarıda zik­redilen hadislerdir.
Hanbelî mezhebine gore; hacca bedel gonderen kimse daha sonra bizzat gitme imkanını elde etse bile yeniden hac yapması gerekmez. Cunku mukellef, vekalet yolu ile de olsa farz olan haccı yerine getirmiştir.[6]
Dipnotlar:
[1] KÂsÂnî, II, 221.
[2] Abdul ğ anî el-Mekkî, s. 56.
[3] İbn HumÂm, II, 421. Semerkandî, II, 383. KÂsÂnî, II; 121. Ş irbînî, II, 218.
[4] İbn HumÂm, II, 421. Semerkandî, II, 383. KÂsÂnî, II; 121. Ş irbînî, II, 218.
[5] Şirbînî, II, 219. İbn KudÂme, IV, 351. İbn Ru ş d, I, 391.
[6] İbn Kudame, IV, 353.
Kaynak: Diyanet Hac İlmihali
İslam ve İhsan