Tebuk nerededir? Tebuk'un fethi nasıl ve ne zaman gercekleşti? Tebuk'un İslam tarihindeki yeri ve onemi nedir? Peygamberimizin (s.a.v) katıldığı son savaş Tebuk hakkında kısa bilgiler...Şam ile VÂdilkur arasında yer alan Tebuk, Medine ’ye 700 km. uzaklıkta deniz seviyesinden 800 m. yukseklikte bir şehirdir. İslÂmiyet'in ilk yıllarında KudÂa ve Kelb kabilelerinin yoğun olarak yaşadığı Tebuk ve cevresi Bizans hÂkimiyeti altındaydı ve halkının coğu hıristiyandı.
İslam Hakimiyetinden Sonra “Tebuk” İslÂm hÂkimiyetine girdikten sonra hac guzergÂhının uzerinde yer alan Tebuk merkez olma ozelliğini surdurdu; OsmanlIlar doneminde yapılan Hicaz demiryolunun ana istas-yonlarından birisi de burada bulunuyordu. Bugun Urdun'e sınır olan ve Medine ’ye otobanla bağlanan Tebuk Suudi Arabistan'ın onemli ziraat şehirlerinden biridir.
Tebuk Seferi Nasıl Gercekleşti? Resûl-i Ekrem -sallÂllÂhu aleyhi ve sellem- -sallÂllÂhu aleyhi ve sellem- ’in son savaşı hicretin 9. yılı Receb (Ekim 630) ayındaki Tebuk Seferi ’dir. Bizans imparatorunun hıristiyan Arap kabilelerinin desteğini alarak muslumanlara karşı savaş hazırlığına başladığına dair haberin ulaşması uzerine, Hz. Peygamber -sallÂllÂhu aleyhi ve sellem- 30.000 kişilik bir orduyla sefere cıktı.
Mekke'nin fethinden sonra Arap kabilelerinin iltihakları ve Yemen ’deki Necran hristiyanlarıyla antlaşma yapılmasının ardından Arap yarımadası tamamen İslÂm hÂkimiyetine gectiyse de Arabistan dışındaki devletlerden gelen tehditler onlara karşı da tedbir almayı gerektirdi. Bu amacla duzenlenen Tebuk Seferi munasebetiyle nÂzil olan Tevbe sûresinde buna "gucluk zamanı" (et-Tevbe 9/117) adı verilmiş; yaz sıcağı ve meyvelerin olgunlaştığı bir mevsime denk geldiği icin "gucluk seferi", ordusu da "gucluk ordusu" olarak nitelendirilmiştir (BuhÂrî, "MegÂzî", 78).
Resûl-i Ekrem -sallÂllÂhu aleyhi ve sellem- -sallÂllÂhu aleyhi ve sellem- ordusuyla Tebuk ’e kadar ilerleyip orada karargÂh kurdu; on beş-yirmi gun kalındığı halde Bizans ordusuna rastlanmadı. Hz. Peygamber -sallÂllÂhu aleyhi ve sellem- burada kaldığı sure icinde cevredeki yerleşim birimlerine İslÂm'a davet amacıyla birlikler gonderdi; bolgedeki Eyle hıristiyanları ile CerbÂ, Ezruh ve Makn yahudi toplulukları ile Hicaz-Suriye kervan yolu uzerinde hıristiyan Arap kabilelerinin oturduğu onemli bir mevki olan Dûmetulcendel itaat altına alındı.
Tebuk Seferi muslumanların buyuk cesaret ve direncini gostermesinin yanında sınırlarını fiilî veya potansiyel duşmanlardan koruma hususundaki guclu irade ve azimlerini de ortaya koymuştur. Ayrıca dışta Bizans ve Arap yarımadası cevresindeki diğer devletlere, Medine ’de kendi halkının guvenliğini sağlayacak guce sahip bir yonetim bulunduğu, iceride ise kabile reislerine ulkenin ic guvenliği ve barışı ihlÂl edecek davranışlardan sakınmaları ihtar edilmiştir.
Mescid-i Tevbe Hz. Peygamber -sallÂllÂhu aleyhi ve sellem- ’in Tebuk Seferi sırasında kaldığı yerde namaz kıldığı ve kıblesini bizzat belirlediği namazgÂh, Omer b. Abdulazîz tarafından 98 (720) yılında mescid haline getirilmiş ve buraya Mescid-i Tevbe adı verilmiştir. 1653 ’te burada bulunan kale ile birlikte yenilenen mescid sonraki donemlerde de bazı onarımlar gecirmiştir. Gunumuzde Mescid-i Tevbe, Suudi Arabistan Kralı Faysal tarafından 1973 ’te yenilenen ve etrafına eklenen sosyal tesisleriyle birlikte mevcuttur. Bundan başka Tebuk Seferi boyunca Medine'den Tebuk'e kadar konaklanan on sekiz yerde de daha sonra mescid inşa edilmiştir.
Kaynak: Diyanet İşleri Kutsal Topraklar Rehberi
İslam ve İhsan
Tebuk Gazvesine Katılmayan Sahabinin Tovbesi