
İhram yasakları nelerdir? İhram yasaklarının ihlali halinde doğan sorumluluklar nelerdir?İhrama giren kimselere, ihramdan cıkıncaya kadar yasak olan bazı fiil ve davranışlar vardır. Bunlara “ihram yasakları” denir. Bu yasakları aşağıdaki şekilde gruplandırmak mumkundur:
İHRAMLIYA YASAK OLAN FİİLLER 1) Vucutla ilgili yasaklar: a) Sac veya sakal tıraşı olmak, bıyıkları kesmek. Âyette şoyle buyurulur: “Kurban (hedy) yerine ulaşmadan başınızı tıraş etmeyin” [1] Bedenin diğer yerleri başa kıyas edilmiştir. Cunku, ihrÂmlı kimse sacları dağınık ve toz toprak icinde olan kimse olarak tanımlanır.
b) Kasık ve koltuk altı kılları ile vucudun diğer yerlerindeki kılları tıraş etmek, yolmak veya koparmak.
c) Tırnak kesmek.
d) Suslenme amacıyla sac, sakal ve bıyıkları yağlamak, boyamak, saclara biryantin veya jole surmek, kadınlar oje ve ruj kullanmak. Vucuda veya ihram ortusune guzel koku surmek, kokulu sabun kullanmak. Hadiste şoyle buyurulur: “İhramlı kimse, koku ve za ’feranla kokulanmış elbise giymesin.” [2] Ebû Hanife ’ye gore, kokulu veya kokusuz yağ surunmek, tam bir uzvu kapsarsa ceza gerekir.
2) Giyim ve giyim eşyası ile ilgili yasaklar: Giyimle ilgili yasaklar yalnız erkeklere yoneliktir. Kadınlar normal elbiselerini giyerler, yalnız yuzlerini ortmezler.
a) Dikişli elbise ve ic camaşırı turu giyim eşyasını giymek.
Normal şekilde giymeksizin palto, pardesu gibi giyim eşyasını uzerine ortmek veya omzuna almakta bir sakınca bulunmaz. Yine bele kuşanılan kemer, omuza asılan canta, ayaklara giyilen, uzeri ve topukları acık ayakkabı veya terlik ihram yasaklarına girmez. Diğer yandan bu gibi giysileri bulamayan icin kolaylık getirilir. İbn AbbÂs (r.a.), Hz. Peygamberin Arafat ’ta şoyle buyurduğunu nakleder: “Kim terlik (nalin) bulamazsa mestlerini giysin, peştemal bulamayan da fistan giysin” [3] Ancak bunları giyenlere fidye gerekir. Cunku İbn Omer (r.a.) ’den rivÂyete gore, Allah ’ın Rasûlu bir soru uzerine ihrÂmlının giyip giyemeyeceği şeyleri şoyle acıklamıştır: “İhramlı kimse gomlek, sarık, fistan, bornoz ve mest giyemez. Terlik bulamayan mestlerini giysin ve onların topuktan aşağısını ayırsın. Yine koku ve zaferanla kokulanmış hicbir şeyi giymesin” [4]
Mutat olan bir giysiyi bir gun veya bir gece suresince giymek ceza kurbanını gerektirir. Sure kısalınca ceza, giyme suresine gore sadakaya donuşur.[5]
ŞÃ‚fiî ve Hanbelîler ’e gore, bunları giymek zorunda kalan kimseye fidye gerekmez.
b) Başı ve yuzu ortmek, takke ve benzeri şeyler giymek, başa sarık sarmak.
Hz. Peygamber hac sırasında devesinden duşup vefÂt eden ihramlı sahabî icin şoyle buyurmuştur “Onun başını ortmeyiniz. O, kıyÂmet gunu telbiye getirerek diriltilir.” [6]
Kadın ihrÂma girince, başını ve yuzu dışında butun bedenini dikişli elbiseyle orter. Kadının yuzu erkeğin başı gibi acık tutulur. Hadiste şoyle buyurulur “İhrÂmlı kadın yuzunu ortecek şekilde başını bağlamasın ve eldiven giymesin.” [7] Kadın, ihrÂmda uc konuda erkekten ayrılır: Dikişli elbise giymek, mest giymek ve başını ortmek.
c) Eldiven, corap ve topukları kapatan ayakkabı giymek.
Hadislerde şoyle buyurulur: “… İhramlı kadın eldiven giymesin.” [8], “İhramlı kimse, mest giyemez. Terlik bulamayan mestlerini giysin ve onların topuktan aşağısını ayırsın.” [9] Topukları orten ayakkabı giymek ihram yasağı kapsamına girer.
3) Cinsel konularla ilgili yasaklar: a) Cinsel ilişki ve genellikle cinsel ilişkiye goturen opme, oynaşma, şehvetle tutma gibi davranışlarda bulunmak.
Kur ’an ’da şoyle buyurulur: “Kim hac aylarında ihrÂma girerek haccı kendisine farz kılarsa, hacda kadına yaklaşmak, gunah işlemek ve kavga etmek yoktur.” [10]Ayetteki; “refes ”; cinsel temas ve buna goturen davranışlar icin kullanılan kinÂyeli bir sozcuktur. Hz. Peygamber şoyle buyurmuştur: “Kim hac yapar, hac sırasında cinsel temastan kacınır ve gunah işlemezse, annesinden doğduğu gundeki gibi gunahlarından kurtulur.” [11]
Hanefîlere gore, ihrÂmlının evlenmesi ve nişanlanması cÂizdir. Ancak zifaf hacdan sonraya geciktirilir. Cunku Rasûlullah (s.a.s) ihramlı iken Meymûne (r. anhÂ) ile evlenmiştir.[12] Coğunluk fakihler aksi goruşte olup onlar, Hz. Peygamber ’in Meymûne ile ihramsız iken evlendiğini soylerler[13] ve ayrıca şu hadise dayanırlar: “İhrÂmlı kimse evlenemez, kendisiyle evlenilmez ve dunur de gonderilmez.” [14]
Hac icin ihrama giren kimse Arafat ’ta vakfeden once cinsel temasta bulunsa, haccı fasit olur, gelecek yıl kaza etmesi gerekir. Ayrıca ceza olarak bir kucuk baş hayvanı (dem) kurban eder. Cinsel temasa yol acacak opme, şehvetle dokunma gibi fiillerde, boşalma olsun veya olmasın bir kucuk baş hayvan kurban gerekir. MÂlikîler dışında, cumhûra gore bu durumda hac fÂsit olmaz.[15]
b) Şehevî duyguları tahrîk edici sozler soylemek.
4) Av yasağı: Gerek Harem bolgesi icinde, gerek dışında eti yenen veya yenmeyen her turlu kara avını avlamak, avcıya avını gostermek ve avlanmasına yardımcı olmak veya av hayvanlarına zarar vermek yasaktır.
Kur ’an ’da, ihramlıya av yasağı ve bu yasağa uymayanla ilgili ceza ceşitlerini bildiren ceşitli Âyetler vardır.[16]
Yaratılışı bakımından vahşî, urkek ve insandan kacan hayvanlara av hayvanı denir. Suda yaşasa bile doğup buyumesi karada olan hayvanlar kara hayvanı sayılır. Deniz hayvanlarını avlamak yasak olmadığı gibi, tavuk, koyun, sığır gibi evcil hayvanların kesilmesi de ihram yasağına girmez.
5) Harem bolgesiyle ilgili yasaklar: Mekke kenti ve cevresindeki Harem denilen bolgedeki av hayvanlarının avlanması, bitkilerinin kesilmesi veya koparılması ister ihramlı ister ihramsız herkes icin yasaktır. Bu yasakların mu ’minler icin bir ceşit cevreyi koruma eğitimi olduğunda şuphe yoktur.
6) Allah ’a karşı isyan ve insanlara karşı kotu davranışta bulunmak: Allah TeÂl şoyle buyurur: “Hac sırasında, kadına yaklaşmak, gunah işlemek ve kavga etmek yoktur.” [17] Hadiste de, bu şekilde korunarak hac yapanın annesinden doğduğu gundeki gibi gunahlarından kurtulacağı bildirilmiştir.”[18] Âyette gecen iki terim şoyle tanımlanabilir:
1. Fusûk: Allah ’a karşı tÂatten ayrılıp, ısyan sayılan şeyleri yapmak.
2. CidÂl: Başkalarıyla tartışmak, hakaret ve kavga etmek. Bu tur davranışlar her zaman yasak olmakla birlikte, ihramlı iken bunlardan daha cok sakınmak gerekir.
Dipnotlar:
[1] Bakara, 2/196 [2] BuhÂrî, Hac, 21, Libas, 8, 13; Muslim, Hac, 1, 2. [3] BuhÂrî, İlim, 53, Hac, 21, LibÂs, 8, 13, 14, 37; Muslim, Hac, 1, 5; Tirmizî, Hac, 18, 19; NesÂî, MenÂsik, 30, 32-34, 37-39. [4] BuhÂrî, Hac, 21, Libas, 8, 13, Muslim, Hac, 1, 2; İbn Hanbel, II, 4, 8. [5] İbn Âbidîn, age, IV, IV, 489. [6] BuhÂrî, CenÂiz, 20, 21; Muslim, Hac, 93, 94, 97-103; Ebû DÂvud, CenÂiz, 80. [7] BuhÂrî, Sayd, 13; Ebû DÂvud, MenÂsîk, 31; Tirmizî, Hac, 18; NesÂî, MenÂsik, 33, 39. [8] BuhÂrî, Sayd, 13; Ebû DÂvud, MenÂsîk, 31; Tirmizî, Hac, 18; NesÂî, MenÂsik, 33, 39. [9] BuhÂrî, Hac, 21, Libas, 8, 13, Muslim, Hac, 1, 2; İbn Hanbel, II, 4, 8. [10] Bakara, 2/197. [11] BuhÂrî, Hac, 4; Muhsar, 9, 10; Muslim, Hac, 438; Nesaî, Hac, 4; İbn MÂce, MenÂsik, 3; A. İbn Hanbel, II, 229, 410, 484. [12] BuhÂrî, Sayd, 12, NikÂh, 30, MegÂzî, 43; Muslim, NikÂh, 46, 47, 48; Tirmizî, Hac, 24. [13] Tirmizî, Hac, 23, 24; DÂrimî, MenÂsik, 21; A.b. Hanbel, VI, 393. [14] Muslim, NikÂh, 41-45; Ebû DÂvud, MenÂsik, 38; Tirmizî, Hac, 23; NesÂî, MenÂsik, 91. [15] Geniş bilgi icin bk. KÂsÂni, BedÂyiu ’s-SanÂyi, II, 183-206, 216-219; ŞirÂzî, Muhezzeb, I, 204-212; İbn KudÂme, age, III, 295-344; ŞevkÂnî, Neylu ’l-EvtÂr, V, 8,9; Zuhaylî, age, III, 230, vd. İbnu ’l-HumÂm, Fethu ’l-Kadîr, II, 255. [16] bk. MÂide, 5/1,2, 95-97. [17] Bakara, 2/197. [18] BuhÂrî, Hac, 4; Muhsar, 9, 10; Muslim, Hac, 438; Nesaî, Hac, 4; İbn MÂce, MenÂsik, 3; A. İbn Hanbel, II, 229, 410, 484.
Kaynak: Prof. Dr. Hamdi Donduren, Delilleriyle İslam İlmihali, Erkam Yayınları
İslam ve İhsan