Namazın beden ve kalb Âhengi icinde kılınması zarûrîdir. Ancak boyle bir namaz mu ’mini fahşÃ‚ ve munkerden koruyabilir.
NAMAZ NASIL KILINIR? (Tum Namazlar icin tıklayınız...)

İBÂDETTE HUŞÛ ZARURÎ

Kalbin hastalıklardan temizlenebilmesi icin ibÂdetleri huşû ile yapmaya gayret etmek îcÂb eder. Zîr CenÂb-ı Hak huşû­suz bir ibÂdeti istememekte ve şoyle buyurmaktadır:

“Vay o namaz kılanların hÂline ki onlar namazlarından gÂfildirler.” (el-MÂûn, 4-5)

Mufessir Elmalılı Hamdi Yazır, bu Âyetin tefsîrinde şoyle demektedir:

“–Onlar namazın ehemmiyetinden gaflet edip, onu gereği gibi ciddî bir vazîfe olarak yapmazlar,

–Kılınıp kılınmadığına aldırmazlar,

–Vaktine dikkat etmezler, vaktin gecip gecmediğine aldırmayıp tehir ederler,

–Namazın terkinden muteessir olmazlar,

–Kıldıkları vakit de, AllÂh icin hÂlis niyetle kılmayıp dunyevî birtakım maksatlar icin kılarlar,

–İnsanlarla beraber bulunduklarında namaz kıldıkları hÂlde, yalnız kaldıklarında kılmazlar; kılsalar bile Hakk ’ın huzûrunda imiş gibi bir huşû ve tÂzim icinde değil, gosterişle kılarlar.” (Hak Dîni Kur ’Ân Dili, IX, 6168)

Mu ’minûn Sûresi ’nde de:

“Muhakkak ki (şu) mu ’minler felÂh bulmuştur: Onlar, namazlarında huşû icindedirler.” (el-Mu ’minûn, 1-2) buyrulmaktadır.

Diğer bir Âyet-i kerîmede ise namazı huşû ile kılmanın nasıl mumkun olabileceği şoyle îzÂh edilmektedir:

“Sabır ve namaz ile AllÂh ’tan yardım isteyin. Şuphesiz ki o, huşû sÂhibi olanlardan başkasına elbette ağır gelir. Onlar ki kendilerinin hakîkaten Rab ’lerine kavuşacaklarına ve O ’na rucû edeceklerine inanırlar.” (el-Bakara, 45-46)

HUŞÛ NEDİR?

Huşûu, bÂzıları korku, cekingenlik gibi kalbî fiillerden biri olarak tÂrif etmiş; bÂzıları da onu, gereksiz hareketleri terk etmek ve sukûnet icinde olmak gibi ÂzÂlara Âit fiillerden gostermiştir. Doğrusu huşû, aslı kalbde, tezÂhuru bedende olmak uzere ikisini de icinde bulundurur. Kalbe Âit tarafı, Rabbin azamet ve celÂli karşısında kendi hicliğini gorerek, nefsi, Hakk ’ın emrine baş eğdirmek, son derece yuksek bir edeb, tÂzim ve saygı hissi duymaktır. Dış gorunuşle alÂkalı yonu de, vucut organlarında bu duygunun zuhûruyla bir sÂkinlik meydana gelmesi, namazda gozlerin etrafa değil, onune ve secde mahalline bakmasıdır.

Dikkat edilecek olursa Âyet-i kerîmede, namazı huşû ile kılabilmek icin kişinin, “AllÂh ’a kavuşuyormuşcasına” ve “O ’na donuyormuşcasına” bir hÂlet-i rûhiye icinde bulunmasının luzûmu acıkca belirtilmektedir. YÂni namazın beden ve kalb Âhengi icinde kılınması zarûrîdir. Ancak boyle bir namaz mu ’mini fahşÃ‚ ve munkerden koruyabilir.

NAMAZI HUŞU İLE KILMANIN 4 ŞARTI

BahÂeddîn Nakşibend -kuddise sirruh- ’a sordular:

“–Bir kul, namazda nasıl huşûa erer?”

O da cevÂben:

“–Dort şeyle.” buyurdular:


HelÂl lokma,Abdest sırasında gafletten uzak durmak,İlk tekbîri alırken kendini huzûr-i ilÂhî ’de bilmek,Namaz dışında da CenÂb-ı Hakk ’ı asl unutmamak.”

Nitekim Âyet-i kerîmede şoyle buyrulur:

“Onlar namazlarında devamlıdırlar.” (el-MeÂric, 23)

İbÂdetlerde huşûu yakalayabilmek ve ibÂdet hÂricinde de sanki namazdaymış gibi mÂnevî bir hÂlet-i rûhiye icinde olabilmek icin diri bir kalble fuzûlî soz ve davranışlardan Âzamî derecede uzak durmak gerekmektedir. Âyet-i kerîmede şoyle buyrulur:

“Onlar ki, boş ve faydasız şeylerden yuz cevirirler.” (el-Mu ’minûn, 3)

Diğer ibÂdetler de boyledir. Bu hususta CenÂb-ı Hak şoyle buyurur:

“O mu ’minler ki, verdikleri (hayır ve sadakaları), kalbleri her an Rab ’lerine donuyor olmanın haşyetiyle urpererek verirler. (Diğer bir kıraata gore ise): Yaptıkları her işi bu haşyet, korku ve urperme hissiyÂtı icinde yaparlar.” (el-Mu ’minûn, 60)

“Şuphesiz ki AllÂh, kullarının (samîm&#238 tevbesini kabûl eder ve (gonulden verdikleri) sadakaları alır!..” (et-Tevbe, 104)

Âyette sadakanın, yÂni infÂkın da, namaz gibi riyÂdan uzak ve huşû icinde verilmesi istenmektedir. Bu incelik, hadîs-i şerîfte “sağ elin verdiğinden sol elin haberdÂr olmaması” (BuhÂrî, Ezan, 36) şeklinde ifÂde buyrulmuştur.

Kaynak: Osman Nuri Topbaş – Kur ’Ân-ı Kerim Işığında Nebiler Silsilesi – 1

NAMAZDA HUŞU VE CEMAATLE NAMAZ


HUŞU İLE NAMAZ KILANLAR KURULUŞA ERDİ


TUM FARZ, VACİP, SUNNET VE NAFİLE NAMAZLARIN KILINIŞI




İslam ve İhsan