
Cemaate gitmemek icin mazeret sayılan durumlar nelerdir? İşte cevapları...Cemaate katılmamak icin mubah olan durumlar...
1- Cemaatle namaza katılmamayı mubah kılan mazeretlerin başında hastalık gelir. Âlimler, cemaate katılmamayı mÂzur gosteren hastalık icin, teyemmumu mubah kılacak derecede olması şeklinde bir olcu getirmişlerdir. Hastalık icin getirilen bu olcu, cemaatin onemini gostermesi bakımından oldukca yerindedir. Fakat bu olcu, hastalığı sadece hasta olan kişi acısından, yani onun ayakta durmaya, yurumeye guc yetirip yetirememesi acısından değerlendirmektedir. Hastalık icin olcu getirilirken başkalarına verilecek rahatsızlık ve hastalığın yayılma riski de dikkate alınmalıdır. Mesel nezle veya grip olan kişi, yukarıda getirilen olcuye uymaz. Bununla birlikte nezle, grip gibi hastalıklara yakalanmış kişilerin bu halde cemaate katılmaları mekruhtur. Bu şekilde hasta olan kişilerin camiye, mescide gelmeleri, hastalık mikrobunun bulaşması riskini taşıması sebebiyle hem sağlık acısından sakıncalıdır, hem de bu şekilde hasta olan kişiler surekli olarak oksurmek, burnu akmak, burnunu silmek gibi davranışlar gostereceğinden cemaate katılan oteki kişilerin namazda olması gereken kalp huzurunu ve sukûnunu bozarlar.
Bu bakımdan, hem kendilerini hem başkalarını rahatsız edecek durumda bulunan kişilerin mescide gelmeyip, namazlarını tek başlarına kılmaları daha uygundur. Nitekim Hz. Peygamber, aynı gerekceyle "Soğan veya sarımsak yiyen kimse evinde otursun, bizden ve mescidimizden uzak dursun" (BuhÂrî, “EzÂn”, 160; Muslim, “MesÂcid”, 73) diyerek soğan ve sarımsak gibi ağzı kokutan ve başkalarını rahatsız eden şeyler yiyen kimselerin mescide gelmelerini yasaklamıştır. Bu yasak sadece soğan ve sarımsakla sınırlı olmayıp, cemaate rahatsızlık verecek her şeyi icine almaktadır.
Cemaate katıldığı takdirde hasta olması veya mevcut hastalığının artması ihtimali bulunanlar da cemaate katılmayabilir.
Ayrıca ilgilenmek durumunda olduğu ve yanından ayrıldığı takdirde durumunun kotuleşebileceğinden endişe ettiği bir hastası bulunmak da bir mazerettir.
2- Mescide gittiği takdirde malına, canına veya namusuna bir zarar gelmesinden korkan kimse de cemaate gitmemelidir. Hz. Peygamber, korku ve hastalığı cemaate katılmamayı mÂzur kılan sebepler arasında saymıştır.
3- İnsanı meşakkate sokacak derecede yağmur, camur, şiddetli soğuk, kar, ayaz, şiddetli sıcak, zifiri karanlık ve geceleyin şiddetli ruzgÂr gibi hava şartları, vakit namazlarına olduğu gibi cuma namazına katılmamak icin de bir mazerettir.
4- Abdestin sıkışık olması durumunda bir kimsenin cemaate katılması uygun değildir. Bu durum namazın huşû ve huzur icinde yapılmasına engel olduğu icin esasen bu durumda iken tek başına namaz kılmak da mekruhtur. İnsanı, kalp huzurundan ve huşûdan alıkoyacak başka durumlar da aynı hukumdedir.
Yolculuk hazırlığı yapmakta olma, karnın ac olup arzu edilen bir yemeğin hazır olması gibi durumlarda da, gerekli ic huzurunun sağlanması ihtimali zayıfladığından cemaate gidilmeyebilir.
5- Herkese veya toplum icin yeterli olacak sayıda kimseye farz olan ilmî araştırma ve eğitim oğretimle meşguliyet de cemaate katılmamak icin mazeret kabul edilmiştir. Fakat bilimsel calışma yapan kişilerin, cemaati busbutun terketmemesi ve mumkun oldukca cemaate katılması uygun olur.
Ayrıca hazır bulunmalarını fırsat bilip, istifade etmeyi arzuladığı kimseler ile ilmî ve dinî goruş alışverişinde bulunmak da bir mazeret sayılır.
6- Bedenî Ârızalar.
Gozlerin gormemesi, koturumluk, duşkun ihtiyarlık gibi haller de cemaate gitmemeyi mubah kılar.
Kaynak: İslam İlmihal 1, TDV Yayınları
İslam ve İhsan