Dinimize gore kimler imamlık yapabilir? İşte namazda imam olmanın şartları...
İmam olmak icin gerekli şartlar...

1- Musluman olmak: Kufur ehli olan veya murted bulunan bir kimsenin imamlığının gecerli olmadığı konusunda goruş birliği vardır. Bu durum namazdan sonra anlaşılırsa, cemaatin namazını yeniden kılması gerekir.

2- Akıllı olmak: Akıl hastasının arkasında kılınacak namaz gecerli değildir. Cunku akıl hastasının kendisi icin kıldığı namaz batıldır. Eğer hastalık nobetler halinde geliyorssa, ayık olduğu zamandaki namaz sahih olur. Ancak boyle bir kimseye uymak mekruhtur. Bunak ile sarhoş da akıl hastası gibi olup, kendi başına namazları gecerli olmadığı icin, bunların arkasında kılınan namaz da gecerli olmaz.

3- Ergen olmak: Hanefîlerin buyuk coğunluğuna gore farz veya nÂfile namazlarda ergen olmayan mumeyyiz cocuğun, ergenlik cağına ulaşmış kimselere imamlık yapması gecerli değildir. MÂlikî ve Hanbelîler ’e gore ise bu, sadece farz namazlarda gecerli olmaz. Guneş tutulması ve teravih namazı gibi nÂfile namazlarda caiz olur. ŞÃ‚fiîler ’e gore, ergenlik cağına ermiş kimselerin, yedi yaşla ergenlik cağı arasında bulunan mumeyyiz cocuğa uyması caizdir. Cunku Amr İbn Seleme (r.a) ’den şoyle dediği rivÂyet edilmiştir: “Ben, Nebî (s.a.s) zamanında yedi yaşında iken imamlık yaptım.” (ŞevkÂnî, Neyl, III, 16 5.)

4- Erkek olmak: Teravih namazı bile olsa erkekler olmaksızın, kadınların yalnız başına cemaatle namaz kılmaları mekruhtur. Eğer kadınlar kendi aralarında cemaatle namaz kılacak olurlarsa, imam olacak kadın, aralarında durur, saftan ileride durmaz, bu da mekruh olur. Yalnız cenaze namazı, tekrarlanmayan bir namaz olduğu icin kadınlar cemaati tarafından da kılınabilir.

Kadınlar topluluğunun, kadın bir imamın arkasında, cemaatle namaz kılmmalarının mekruh oluşu şu hadise dayanır: “Kadının namazını evinde kılması dışarıda kılmasından daha faziletlidir. İc odasında kılması da evin diğer bolmmelerinde kılmasından daha faziletlidir.” (Ebû DÂvud, SalÂt. 53, 199.)

Diğer yandan, kadınların farz namazı, bir kadının imamlığı ile kılabilecceklerini bildiren hadisler de nakledilmiştir. Hz. Ali anlatır: Bir gun Rasûlullah (s.a.s) ile birlikte Ummu Seleme ’nin evine gittik. Evde namaz kılmakta olan kadınlar vardı. Allah ’ın elcisi, onların hangi namazı kıldıklarını sordu. Ummu Seleme, farz namazı kıldıklarını soyleyince şoyle buyurdu: “Ey Ummu Selemme!

Onlara imamlık yapman gerekmez miydi? Ummu Seleme, Evet, bu daha uygun olurdu, dedi. Nebî (s.a.s) şoyle buyurdu: “Bu takdirde, safta onların ne onunde ne de arkasında, tam ortalarında durursun. oylece onlar senin sağğında ve solunda olsunlar.” (Zeyd b. Alî, Musned, Toplayan, BağdÂdî, DÂru ’l- Kutubi ’l-İlmiyye, Beyrut (ty), s. 111 , 112 .)

Kadınların ezan okuması da meşru kılınmamıştır. Cunku ezan cemaate cağırmaktır. Eğer kadınların, bir kadın imamın arkasında cemaatle namaz kılmmaları mekruh olmasaydı ezan okumaları da caiz olurdu. Yine aynı esastan hareketle fitneden guvende olununca, kadınların gunduzun duzenli olarak nammaza gitmeleri caiz gorulmuştur.

Bir erkeğin, kendisinden başka bir erkeğin veya eş, kız kardeş, hala, teyzze gibi bir mahreminin bulunmadığı bir evde kadınlara imamlık yapması da mekruhtur. Eğer kadınlar cemaati icinde bu anılanlardan birisi bulunur veya erkek, kadınlara mescitte namaz kıldırırsa, boyle bir cemaat mekruh olmaz. Cunku Rasûlullah (s.a.s), erkeklerin yabancı kadınlarla başbaşa kalmasını yasaklamıştır. (MeydÂnî, LubÂb, I, 82; İbn Âbidîn, age, I, 528 vd; ZeylÂî, Tebyînu ’l-HakÂik, I, 13.)

5- Abdestli ve temiz olmak: Bir imam, namazı abdestsiz veya cunup olarak kıldırdığını sonradan anlasa, kendisinin ve bu durumu oğrenen cemaatin namazı yeniden kılmaları gerekir. Cunku Amr İbn Dinar ’dan gelen bir rivÂyete gore, Hz. Ali ’nin cunup veya abdestsiz olarak boyle bir namaz kıldırdığı, kendisinin ve cemaatin bu namazı yeniden kıldıkları nakledilmiştir. (TehÂnevî, İ ’lÂu ’s-Sunen, IV, 288, H. No: 12 75-12 77, A. İbn Hanbel, I, 88, 99.) Fakihlerin coğunluğuna gore, kişinin bu durumu bilip bilmemesi sonucu etkilemez. Başka bir goruşe gore, imam bu durumu cemaate haber veremezse, kendisinin yeniden kılması yeterli olur.

6- Başkasına uymuş olmamak: İmama sonradan uymuş olup da rekÂt kaybı bulunan kimse (mesbûk), yetişemediği kısmı tamamlamak icin ayağa kalkınca, ona başkasının uyması caiz değildir. Cunku bu kişi aslında başkasına uymuştur. Yani iftitah tekbirini imamın iftitah tekbirine bina etmiştir. (İbnu ’l-HumÂm, Fethu ’l-KÂdîr, I, 277.)

7- Ozurlu olmamak: Hanefî ve Hanbelîler ’e gore, imamda surekli burun kanaması, surekli yellenme, sidiğini tutumama gibi ozurlerin bulunmaması gerekir. Boyle bir ozru olan kişi, ancak kendisi gibi ozurlu olan kimselere imamlık yapabilir. Cunku, Hz. Peygamber (s.a.s) yağmurlu bir gunde, yere secde edemedikleri icin ashabına ima ile namaz kıldırmıştır. (Tirmîzî, MevÂkît, 176; A. İbn Hanbel, V, 174; İbn Âbidîn, age, I, 541.) Eğer imamla cemaatin ozurleri farklı olursa bu namaz caiz olmaz. MeselÂ, sidiğini tutamayan imama yine bu şekilde sidiğini tutamayan bir kimse uysa namaz sahih olur. Fakat imamın buna ek olarak yellenme ozru de bulunsa, buna tek ozru olan kimse uyamaz. Cunku imam iki ozurlu, ona uyan kişi ise bir ozur sahibidir.

ŞÃ‚fiîler ’e gore ise, namazı iade etmesini gerektirmeyecek derecede ozurlu bulunan kimsenin ozursuz sağlam bir kimseye imamlık yapması sahihtir.(İbn Âbidîn, age, I, 541; Zuhaylî, age, II,)

8- İmamın okuyuşunun duzgun olması: İmamlık yapacak kişinin, namaz sahih olacak kadar Kur ’an ’ı, ezbere ve duzgun olarak okuyabilmesi gerekir.

İMAMLIK NEDİR?

Kaynak: Prof. Dr. Hamdi Donduren, İslam İlmihali, Erkam Yayınları
İslam ve İhsan