
Gunluk hayatımızda Hac ve Umre'ye dÂir soylenen kelimeler ve anlamları...
ÂFÂK-ÂFÂKÎ
Sozlukte ufuklar anlamına gelen “ÂfÂk”, “mîkÂt” sınırları dışında kalan bolgelere, “Âfakî” ise bu bolgede yaşayanlara denir.
ALTINOLUK (MİZÂB)
KÂ ’be ’nin damında biriken yağmur sularının dışarıya akmasını sağlamak amacıyla Hatîm ’in bulunduğu taraftaki duvarın ustune yerleştirilen altından yapılmış oluktur.
ARAFAT
Sozlukte; bilme, anlama ve tanıma anlamlarındaki a-r-f kokunden tureyen “Arafat”, Mekke ’nin 25 km. guney doğusunda ova gorunumunde duz bir alanın adıdır. Doğu,
kuzey ve guneyi dağlarla cevrilidir. Arafat, Hıll bolgesinde Harem sınırları dışında kalır. Harem sınırı ile Arafat arasında Urene vadisi vardır.Arafat ’ın ortasında “Cebel-i Rahme” (rahmet dağı), batısında“Nemîre Mescidi” yer alır. Arafat, gunumuzde ağaclandırılmış ve dokuz oto yol ile Muzdelife ’ye bağlanmıştır. Haccın aslî ruknu olan vakfe burada yapılır.
AREFE GUNU
Sozlukte; bilme, anlama ve tanıma anlamlarındaki a-r-f kokunden tureyen “Arefe” zilhicce ayının 9. (kurban bayramından bir onceki) gunune verilen isimdir. Arafat vakfesi bugun yapılır.
BEDEL (NÂİB)
Sozlukte karşılık, denk, eşit anlamlarına gelen bedel, bir hac terimi olarak, uzerine hac farz olduğu halde bu ibadeti hastalık ve yaşlılık gibi şer ’î bir mazeret sebebiyle bizzat yapamayan kimsenin yerine hac yapan kimse demektir. (bk. bedel haccı bolumu)
BEDENE
Sozlukte buyukbaş hayvan anlamına gelen “bedene”, bir hac terimi olarak hacda bazı ihram yasaklarının ihlal edilmesi sebebiyle Harem bolgesinde kurban olarak kesilen deve veya sığır demektir.
CEM-İ TAKDİM
Sozlukte one alarak birleştirme anlamına gelen “cem-i takdim”,Arafat ’ta oğle namazı ile ikindi namazını, oğle vaktinde peş beşe kılmak demektir.
CEM-İ TE ’HÎR
Sozlukte geciktirerek birleştirme anlamına gelen “cem-i te ’hîr”, Muzdelife ’de akşam namazı ile yatsı namazını, yatsıvaktinde peş beşe kılmak demektir.
CEMRE
Sozlukte cakıl taşı ve ateş koru anlamına gelen “cemre”, bir hac terimi olarak, haccedenlerin kurban bayramı gunleri Mina ’da,halk arasında şeytan diye isimlendirilen yerlere attıkları kucuk taşların her birine denir. Bu taşların atıldığı yere de mecazi olarak cemre denir. (bk. birinci bolum Mina ’daki gorevler kısmı)
CEMRE-İ AKABE
Mekke yonundeki cemrelerin ilkine verilen isimdir. Bu cemreye Buyuk Cemre, halk arasında ise “Buyuk Şeytan” denir.
CEMRE-İ VUSTA
Orta Cemre demektir. Mekke yonundeki ikinci cemredir.Halk arasında “Orta Şeytan” denir.
CEMRE-İ ULÂ
Birinci cemre demektir. Mekke yonunden ucuncu cemredir.Halk arasında bu cemreye “Kucuk Şeytan” denir.
DEM
Sozlukte kan anlamına gelen “dem” bir hac terimi olarak, hac ve umre esnasında ibadet maksadıyla veya bir vacibin terki, geciktirilmesi ya da bir ihram yasağının ihlal edilmesi sonucu ceza olarak koyun veya keci kesilmesi anlamına gelir.
EYYÂM-I MİNA
Mina gunleri demektir. Zilhicce ayının 10, 11, 12 ve 13. gunleridir.Bu gunlerde hacılar Mina ’da bulunurlar ve şeytan taşlama gorevini yaparlar.
EYYAM-I NAHR
Kurban kesme gunleri demektir. Zilhicce ayının 10., 11. ve 12. gunleridir.
EYYAM-I TEŞRÎK
Teşrîk gunleri demektir. Zilhiccenin 9-13. gunleridir. Bu gunlerde teşrîk tekbirleri alınır.
“Teşrik” Arap dilinde etleri doğrayıp kurutmak demektir.Vaktiyle bayramın birinci gunu Mina ’da kesilen kurbanların etleri,bayramın 2., 3. ve 4. gunlerinde guneşte kurumaya bırakılırdı.Bu sebeple bu uc gune et kurutma gunleri anlamında “Eyyam-ı Teşrik” denilmiştir.
FEVAT
Sozlukte yitirmek, zamanını kacırmak anlamlarına gelen “fevat”,suresi icinde Arafat vakfesine yetişememek, vakfenin zamanını kacırmak demektir.
HAC
Sozlukte; saygı duyulan buyuk ve onemli bir şeye yonelmek,ziyaret etmek, bir yere gidip gelmek, delil getirmek suretiyle ile galip gelmek anlamlarına gelen “hac” kelimesi bir fıkıh terimi olarak; belirlenmiş zaman icinde KÂ ’be, Arafat, Muzdelife ve Mina ’da belli dînî gorevleri yerine getirmek suretiyle yapılan ibadet demektir.
HACER-İ ESVED
Siyah taş demektir. KÂ ’be ’nin doğu koşesinde bulunan 18-19 cm kuturunda kırmızımsı, siyah ve parlak bir taştır. İbrÂhim ve İsmail (a.s) tarafından KÂ ’be inşa edilirken Ebû Kubeys dağından getirilmiştir. KÂ ’be ’nin doğu koşesine, tavafa başlangıc işareti olarak konulmuştur.
HAREM BOLGESİ
Sozlukte yasak bolge anlamına gelen “Harem Bolgesi” Mekke ve cevresine verilen bir isimdir. Mekke ve cevresine bu ismin verilmesi, zararlılar dışındaki hayvanlarının oldurulmesinin ve bitkilerinin koparılmasının yasak olması sebebiyledir.Harem bolgesinin sınırlarını ilk defa Cibrîl ’in rehberliğiyle Hz. İbrÂhim (a.s.) belirlemiş, sınırları gosteren işaretler daha sonra Hz. Peygamber (a.s.) tarafından yenilenmiştir. Bu sınırların K ’be ’ye en yakını, Mekke ’ye 8 km. mesafede Medine istikametinde“Ten‘îm”; en uzak olanları ise TÂif yonunde “Ci‘rÂne”ve Cidde istikametinde Hudeybiye yakınlarında “AşÃ‚ir”dir.Diğerleri; Irak yolu uzerinde “Seniyyetulcebel”, Yemen yolu uzerinde “EdÂtu Libn” ve Arafat sınırında “Batn-ı Nemîre”dir. Kur ’Ân-ı Kerîm ’de K ’be ’ye “el-beytu ’l-harÂm” (MÂide5/2) onu cevreleyen mescide “el-mescidu ’l-harÂm” (İsr 17/1)denildiği gibi, bu mescidin icinde bulunduğu Mekke şehri de“harem” (Kasas 28/57, Ankebût 29/67) yani “saygıya lÂyık” sozuyle vasıflandırılmıştır.
HILL BOLGESİ
Sozlukte serbest bolge anlamına gelen “Hıll Bolgesi”; Harem Bolgesini cevreleyen, Zulhuleyfe, Cuhfe, Karn, Yelemlem ve ZÂt-ı Irk adındaki yerleşim yerlerini birleştiren itibÂri daire ile Harem sınırları arasında kalan bolgedir. Bu bolgeye “hıll” adı;harem bolgesinde haram olan işlerin burada helal olması sebebiyle verilmiştir.
HATÎM
K ’be ’nin kuzeyinde Rukn-i IrÂkî ile Rukn-i ŞÃ‚mî arasındaki batı duvarının karşısında, yerden 1 m yukseklikte 1.5 m kalınlığında yarım daire şeklindeki duvara denir. Hatîm, K ’be ’den sayılır. Tavaf, Hatim ’in dışından yapılır.
HEDY
Sozlukte hediye etmek, gondermek, yol gostermek, izinden gitmek anlamlarına gelen hedy, bir hac terimi olarak, hac ve umre sırasında Harem ’de kesilen kurbanlık hayvanlar, KÂ ’be ’ye ve Harem bolgesinde hediye olmak uzere kesilen kurban demektir(Bakara 2/196; MÂide 5/2, 95, 97; Fetih 48/25).
HERVELE
Safa ile Merve tepeleri arasında sa ’y yaparken yeşil ışıklar arasında kısa adımlarla koşarak, canlı ve calımlı yurumek demektir.
HICR-İ İSMAİL
bk. Hıcr-i Ka ’be md.
HICR-İ KA ’BE (HATÎRA, HICR-İ İSMAİL)
KÂ ’be ’nin kuzey-batı duvarı ile Hatim arasındaki boşluğa denir. Buraya Hatîra ve Hicr-i İsmail de denir. Burada namaz kılıp dua edilir. Hz. İbrÂhim (a.s.) ile oğlu İsmail (a.s) ’ın yaptığı KÂ ’be binası bu kısmı da icine alıyordu. M. 605 yılında yapılan tamirde bu kısım inşaat malzemesi yetmediği icin KÂ ’be dışında bırakılmıştır. Bu boşluk Hatîm adı verilen yarım daire şeklinde bir duvar ile cevrilidir.
İFRAD HACCI
Hac aylarında sadece hac yapmak uzere ihrama girilip umresiz olarak yapılan hacdır. Bir hac mevsiminde sadece hac yapıldığı icin “tek yapma” anlamında ifrad denilmiştir
İHRAM
Sozlukte hurmet edilmesi gereken bir yere ya da zamana girmek anlamına gelen “ihram”, hac ibadetiyle ilgili bir terim olarak;bir kimsenin, hac veya umre ya da hem hac hem umre yapmak niyeti ile, sair zamanlarda helal olan bazı davranışları kendisine haram kılması demektir.
İHSAR
Sozlukte alıkoymak, men etmek, engellemek ve Âciz olmak anlamlarına gelen ihsar, bir hac terimi olarak, hac veya umre yapmak uzere ihrama girdikten sonra, hac ve umrenin tamamlanmasının engellenmesi; herhangi bir sebeple tavaf ve vakfe yapma imkÂnının ortadan kalkması demektir.
İSTİLAM
Sozlukte selÂmlamak anlamlarına gelen istilÂm, bir hac terimi olarak, KÂ ’be ’yi tavaf ederken izdiham nedeniyle Hacer-i Esved ’i opmenin mumkun olmaması durumunda el işareti ile selamlamak demektir.
IZTIBÂ
Sozlukte bir şeyi koltuğun altına sokmak anlamına gelen ıztıbÂ, peşinden sa ’y yapılacak tavafta erkeklerin omuzlarına aldıkları “rida”nın bir ucunu sağ koltuk altından gecirip sol omuzlarıuzerine atıp sağ omuzu ve sağ kolu acık bırakmak demektir.Ardından sa ’y yapılmayan tavaflarda ıztıb yapılmaz.
KÂ ’BE
Sozlukte geometrik şekillerden “kub” anlamına gelen KÂ ’be,Mekke ’de Mescid-i Haram denilen Cami-i Şerîfin ortasında yaklaşık 13 m. yuksekliğinde, 11-12 m. eninde taştan yapılmış kare şeklinde bir binadır. Kur ’Ân ’da KÂ ’be; bu ismin (MÂide, 5/97)
dışında,el-beytu ’l-haram (saygı duyulan ev) (MÂide, 5/2)el-beytu ’l-muharrem (saygın kılınmış ev) (İbrÂhim, 14/37.MÂide, 5/2)el-beytu ’l-atîk (eski ev), (Hac, 22/29, 33),el-beytu ’l-ma ’mûr (imar edilmiş ev) (Tûr, 52/4) ve el-beyt (ev) (Bakara, 2/125, 127) isimleri ile zikredilmektedir.
KÂ ’be, Beytullah (Allah ’ın evi) diye de anılır. KÂ ’be ’nin;
Doğu koşesine, Ruknu Hacer-i Esved, Guney koşesine Ruknu YemÂnî, Batı koşesine Ruknu ŞÃ‚mî, Kuzey koşesine, Ruknu IrÂki denir. Kuzey batı tarafında Hatîm ve MîzÂb-ı K ’be, Kuzey doğu duvarında, kapı, Kuzey-doğu duvarı karşısında Makam-ı İbrÂhim ve zemzemkuyusu, Doğu koşesinde Hacer-i Esved vardır. Kur ’Ân ’da K ’be ’nin İbrÂhim ve İsmail (a.s) tarafından yapıldığı bildirilmektedir (Bakara,2/124129).
KÂ ’be gunumuze kadar bir cok kere tamir edilmiştir. KÂ ’be, her sene, uzerinde hac Âyetlerinin yazılı olduğu siyah ipek ortu ile ortulur.
KIBLE
Sozlukte cihet, yon anlamına gelen kıble, dînî bir kavram olarak, Muslumanların namazda yonelmiş oldukları yon, KÂ ’be manasına gelir. Muslumanların kıblesi, Mekke ’de bulunan KÂ ’be ’dir. KÂ ’be ’yi gorenler icin kıble, KÂ ’be ’nin bizzat kendisidir.KÂ ’be ’yi gormeyenler icin, KÂ ’be ’nin bulunduğu taraftır.KÂ ’be ’nin goğe doğru ve dunyanın merkezine doğru uzantısı da kıbledir. Namazda bu cihete yonelmeye istikbÂl-i kıble denir.
KIRAN HACCI
Bir hac mevsimi icerisinde umre ile hac ihramını birleştirmek suretiyle yapılan hacdır.
KUDÛM TAVAFI
Sozlukte bir yere gelmek veya varmak anlamına gelen “kudûm” kelimesi, bir hac terimi olarak; “ifrad haccı” yapanların Mekke ’ye vardıklarında yaptıkları ilk, kıran haccı yapanların ise umreden sonra yaptıkları ilk tavaftır.
KURBÂN
Sozlukte yaklaşmak, AllÂh ’a yakınlaşmaya vesile olan şey anlamlarına gelen kurbÂn, dînî bir terim olarak, ibÂdet maksadıyla, belirli şartları taşıyan hayvanı usulune uygun olarak kesmeyi ve bu amacla kesilen hayvanı ifade eder. Arapca ’da bu şekilde kesilen hayvana udhiye denir.
MAHREM
Sozlukte haram, haram kılmak ve haram kılınmış anlamlarına gelen mahrem, dîni bir kavram olarak, genelde AllÂh ’ın haram kıldığı, yasakladığı şeylere, ozelde ise, kendileriyle evlenilmesi ebedî olarak haram olan kişilere denir.
MAKAM-I İBRAHİM
İbrÂhim ’in Makamı demektir. Hz. İbrÂhim (a.s) ’ın K ’be ’yi inşÃ‚ ederken iskele olarak kullandığı veya halkı hacca da ’vet ederken uzerine cıktığı taşın bulunduğu yerdir. Bu yer, K ’be ’nin doğu tarafında, zemzem kuyusu ile K ’be ’nin kapısı arasındadır. Buradaki taşta ayak izi vardır. Taş, cam bir fanus icine alınmıştır.
MEKKÎ
Mekke ’de ve Harem bolgesinde, “Mîkat” sınırları icerisinde yaşayan kimselere denir.
MENASİK
İbadetgÂh, ibadet usulu, kurban boğazlanacak yer, bir adamın alıştığı yer anlamlarına gelen mensek kelimesinin coğulu olan menÂsik, dînî bir kavram olarak, en geniş anlamda ibÂdet, AllÂh ’a yakınlaşmak icin yapılan her turlu itaat; hacda yerine getirilmesi gereken vazifeler; kurban kesmek ve kurban kesilen yer anlamlarına gelmektedir. Aynı kokten tureyen nusuk kelimesi de bu anlamdadır. Ayrıca hac menÂsikine meşÃ‚ir de denilmektedir.K ’be ’yi tavaf etmek, Safa ile Merve arasında sa ’y etmek,Arafat ve Muzdelife vakfeleri ve Şeytan taşlama hac menasiki arasında yer almaktadır.
MES ’A
Hac veya umre yapan kimselerin, Safa ile Merve arasında,sa ’y ettikleri yere verilen isimdir. (bk. Sa ’y)
MESCİD-İ AKSÂ
En uzak mescid demektir. Mescid-i AksÂ, Kudus ’tedir. Beyti Makdis (kutsal ev) ismiyle de anılan ve Mescid-i Haram ’dan sonra yeryuzunde yapılan ikinci mesciddir (BuhÂrî, EnbiyÂ, 10,40. Muslim, Mesacid, 1-2). Mescid-i AksÂ, Muslumanların ilk kıblesi (Bakara, 2/144), Hz. Muhammed (a.s.) ’in İsra olayında uğradığı (İsrÂ, 17/1), Miracın başladığı, Hz. İs ’ya kadar bir cok Peygamberin namaz kıldığı mesciddir.Gunumuzde Mescid-i AksÂ; Kuduste, Suleyman Ma ’bedînin guney tarafındaki camiye denilmektedir. Peygamberimiz ibÂdet
amacıyla seyahat edilebilecek uc mescidden birinin Mescid-i Aks olduğunu bildirmiştir. (İbn MÂce, SalÂt, 197).
MESCİD-İ HARAM
Mekke ’de ortasında KÂ ’be ’nin bulunduğu Cami-i Şeriftir.Halk arasında Harem-i Şerif de denir. Yer yuzunde ilk yapılan mesciddir (Muslim, MesÂcid, 1).Mescid-i Haram ’da kılınan namaz diğer mescidlerde kılınan namazlardan yuz bin kat daha fazla sevaptır (İbn MÂce, Salat,195).
MESCİD-İ NEMÎRE
Mekke ’de Arafat bolgesinin kuzey-batı tarafında Muzdelife istikametinde Urene vadisi sınırları icinde bulunan mescidîn adıdır. Hacda arefe gunu arefe hutbesi bu mescitte okunur.
MEŞ ’AR-İ HARÂM
Mekke ’de, Arafat ile Mina arasında, Muzdelife ’nin sonunda Kuzeh tepesinin civarına verilen isimdir. Bu yer, saygın olması ve burada haccın şiarlarından olan gecelemek, vakfe yapmak ve namaz kılıp dua etmek gibi ibadetler yapıldığından Meş ’ar-ı Haram diye isimlendirilmiştir (Bakara 2/198). Hz. Peygamber(a.s.), burada sabaha kadar kalıp dua etmiştir (Muslim, Hac,148).
METAF
Tavaf edilen yer anlamına gelir. Mescid-i Haram icerisinde,KÂ ’be ’nin etrafında tavaf etmek icin tahsis edilen yeri ifade eder.
MÎKAT
Harem Bolgesine veya Mekke ’ye gelmek isteyen “ÂfÂkîlerin”ihrama girmeden gecemeyecekleri sınırları belirleyen noktalara denir.
MİNA
Mekke ile Muzdelife bolgesi arasında bulunan Harem sınırları icinde kalan bolgenin adıdır. Buyuk, orta ve kucuk cemreler buradadır. Bayram gunleri şeytan taşlama gorevi burada yapılır.Hac ile ilgili kurbanlar burada kesilir.
MUHRİM
Hac veya umre ibadetini yapmak icin “ihram”a giren kimseye ihramda bulunduğu surede verilen isimdir.
MULTEZEM
Hacer-i Esved ’in bulunduğu koşe ile KÂ ’be kapısı arasında kalan kısma denir.
MUZDELİFE
İleri gecmek ve yaklaşmak anlamındaki “izdilÂf” kokunden tureyen “Muzdelife”, Arafat ile Mina arasında Harem sınırları icinde bir bolgenin adıdır. Mina ile Muzdelife arasında “Muhassır Vadisi”, Muzdelife sınırları icerisinde Kuzeh dağı uzerinde“Meşar-i Harem” adında bir tepe vardır.Akşam ile yatsı namazı cem edilerek kılındığı icin Muzdelife bolgesine “cem ’” ismi de verilmiştir (Kurtubî, II, 421. İbn KudÂme, V, 283).
RAVZA-İ MUTAHHARA
Temiz bahce demektir. Bu tÂbir; Medîne ’de Mescid-i Nebevî ’de Peygamberimiz (a.s.) ’in kabri ile minberi arasındaki bolume denir. 10x20 = 200 metrekarelik bir alandır. Peygamberimiz (a.s.) “Evimle minberim arası, cennet bahcelerinden bir bahcedir” buyurmuştur. (BuhÂrî, Fadlu ’s-Salat. 6).
REMEL
Sozlukte suratli gitmek, koşmak, bir şeyde ziyadelik, ilave gibi anlamlara gelen remel, dînî bir kavram olarak tavafta kısa adımlarla koşarak ve omuzları silkerek calımlı bir şekilde yurumek demektir.
REMY-İ CİMAR
Sozlukte remy atmak, ayıplamak ve yonelmek; cimar ise,cakıl taşları ve ateş koru, kor parcaları demektir. Remy-i cimÂr ise, taş atmak demektir. Dînî bir kavram olarak, haccedenlerin kurban bayramı gunleri Mina ’da, halk arasında şeytan diye isimlendirilen yerlere, usulune uygun olarak, kucuk taşlar atmalarını ifade etmektedir.
RİDA
Umre veya hac yapmak isteyen kimsenin ihrama girmek icin mutat elbiselerini cıkararak burundukleri iki parca havlu turu ortuden baş haric vucudun belden yukarısını orten kısma denir.Belden aşağısını orten kısma da “izÂr” denir.
İZAR
bk. Rida
RUKN
Sozlukte koşe ve bir şeyin aslı anlamına gelen rukn, bir hac terimi olarak hac ve umre ibadetini meydana getiren ve yapılmaması,umre veya haccı gecersiz kılan temel menasik demektir.Ayrıca KÂ ’be ’nin koşelerine de rukun denir. (bk. KÂ ’be md)
SAFA- MERVE
KÂ ’be ’nin doğusunda bulunan iki tepenin isimleridir. Bugun Mescid-i Haramın duvarı ile bitişik haldedirler. Hac menasikinden olan sa ’y, bu iki tepe arasında yapılır.
SA ’Y
Sozlukte calışmak, calışıp kazanmak, gayret etmek, kastetmek,koşmak, yurumek gibi anlamlara gelen sa ’y, dînî bir terim olarak, hac ve umre esnasında K ’be ’nin doğusundaki Saf ve Merve denilen iki tepeciğin arasında, Saf ’dan başlayıp Merve ’de tamamlanmak uzere, yedi defa gidip gelmeyi ifade eder.
ŞAVT
Sozlukte tur, bir turluk koşu, işin bir kısmı, gaye, mesafe gibi anlamlara gelen şavt, dînî bir kavram olarak, tavafta Hacer-iEsved ’den başlayıp Hatîmin dışından KÂ ’be ’nin etrafında bir defa dolaşmayı; sa ’yde ise, Safa ile Merve arasındaki her bir gidiş
veya gelişi ifade eder.
TAHALLUL
Sozlukte haram iken helal olmak anlamına gelen “tehallul”,ihram yasaklarının sona ermesi, ihram ’dan cıkma demektir. İki tahallul vardır. Kurban bayramının birinci gunu tıraş olduktan sonra birinci tahallul gercekleşir. Bu durumda cinsel ilişki dışında butun ihram yasakları sona erer. Ziyaret tavafından sonra ikinci tehallul gercekleşir. Bununla cinsel ilişki yasağı da kalkar.
TAKSİR
Umre veya hac yapmak icin ihrama giren kimsenin belli menasiki yaptıktan sonra ihramdan cıkması icin saclarını kısaltmasına denir.
TAVAF
Sozlukte bir şeyin cevresini dolaşmak, donmek anlamlarına gelen tavaf, dînî bir kavram olarak, Hacer-i Esved ’in hizasından başlayarak KÂ ’be ’yi sola almak suretiyle, yedi defa KÂ ’be etrafında donmek demektir.
TEHLİL
Dîn ıstılahında, (Allah ’tan başka ilah yoktur) anlamındaki “lÂilÂhe illÂllah” tevhit cumlesini soylemeye denir.
TEKBİR
Dîn ıstılahında, Allah en buyuktur, Allah her şeyden daha buyuktur anlamına gelen AllÂh ’u ekber diyerek Allah ’ı azamet ve kibriya ile anmak demektir.
TELBİYE
Sozlukte emre icabet etmek anlamına gelen “telbiye”, bir hac terimi olarak “lebbeyk” diye başlayan cumleleri soylemeye denir.
TEMETTU
Sozlukte yararlanmak anlamına gelir. Aynı yılın hac aylarında once umre yapıp ihramdan cıktıktan sonra yeniden ihrama girip hac yapmaya temettu denir. (bk. giriş bolumu)
TERVİYE
Sozlukte suya kandırmak anlamına gelen terviye Zilhicce ayının 8. gunu, yani Kurban Bayramı arafesinden bir onceki gune denir.
UDHIYYE
Kurban bayramı gunlerinde ibadet niyetiyle kesilen kurban demektir.
UMRE
Sozlukte ziyaret etmek, uzun omurlu olmak, evi mamur etmek,bir yerde ikamet etmek, Allah ’a kulluk yapmak, korumak ve mal cok olmak anlamlarındaki “a-m-r” kokunden tureyene “umre” bir hac terimi olarak belirli bir zamana bağlı olmaksızın ihrama girip tavaf ve sa‘y yaptıktan sonra tıraş olup ihramdan cıkarak yapılan ibadete denir.
VAKFE
Sozlukte belirli bir yerde bir sure kalmak anlamına gelen “vakfe”; bir hac terimi olarak, hac yapma niyetiyle ihrama girmiş olan kimsenin Zîlhicce ayının 9. gunu oğleden sonra Arafat ’ta ve aynı gece Muzdelife ’de bir muddet kalmasıdır.
ZEMZEM
KÂ ’be ’nin doğusunda Yuce Allah ’ın HÂcer ile oğlu İsmail ’e ihsan ettiği suya denir
İslam ve İhsan