Cocukluğunuzda "Alis Harikalar Diyarında" adlı kitabı okumuş muydunuz? Hikayenin bir yerinde Alis dort yol ağzına gelir ve hangi yone gideceğine bir turlu karar veremez. Alis yanındaki kediye sorar: "Hangi yone gitmeliyim?" Kedi, Alis'in sorusuna soruyla karşılık verir: "Nereye varmak istiyorsun?" "Bilmiyorum" der Alis. "O zaman hangi yone gideceğin de fark etmez."…
Siz rotasını belirleyemeyen, hangi limana gideceğini bilemeyen bir kaptanın gemisinde yolcu olmak ister miydiniz?
Peki, kendi yaşam geminizin kaptanı olarak siz hangi limana doğru yol aldığınızı biliyor musunuz?
Yoksa yaşam geminiz ruzgara bağlı olarak bir oraya bir buraya doğru yalpalıyor mu?
Yaşam geminizin gercek kaptanı kim? Siz mi? Koşullar mı? Başkaları mı?
Coğumuzun geleceğimizle ilgili duşleri var. Tabii ki duşlerimizin gercekleşmesini istiyoruz.
Ama yıllar gectikce coğumuzun duşleri de duş olarak kalmaya devam ediyor. Duşlerimiz gercekleşmiyor, cunku gercekleşme yolunda ilk adımı atmıyoruz; risk almaktan korkuyoruz.
Adım atmak ve caba gostermek yerine duşlerimizin mucizevi bir şekilde kendiliğinden ya da tesadufen gercekleşmesini bekliyoruz.
Tıpkı Noel Baba'yı bekleyen cocuklar gibi davranıyoruz.
Dunya, iş yaşamında doyumsuz, ilişkilerinde mutsuz bireylerle dolu.
Dunyada, iş yaşamında doyumlu, ilişkilerinde mutlu bireyler de var.
Şu anda bulunduğunuz yer, hedeflediğiniz yolun uzerinde mi?
Onemli olan yolun başında, ortasında, sonunda olmanız değil, yolun uzerinde olmanız.
Dunyanın en buyuk mimarlarından biri olan Dave Sellers'in kendi yaşam amacı doğrultusunda attığı ilk adımın "temizlik" işi olduğunu biliyor musunuz?
Dave, daha lise yıllarında buyuk bir mimar olmaya karar vermişti; zengin babasının verdiği bol harclıkla gununu gun etmek yerine, hayranı olduğu mimarın yanında, yakınında olabilmek ve ondan bir şeyler oğrenebilmek icin "temizlikci" olarak calışmayı secmişti.
Duşler, gercekleştirmek icin vardır.
En uzun yolculuklar ilk adımla başlar.
Coğu insan, ruyalarını gercekleştirmek yerine ilk adımı atmamak icin mazeret uretir. Mazeret uretmek konusunda da cok yaratıcıyız.
"Zamanım yok", "Koşullarım uygun değil" en sık kullanılan mazeretlerdir. Bu insanlar, "Zamanım yok" derken, "Oz-disiplinim yok"; "Koşullarım uygun değil" derken de "Armudun pişip ağzıma duşmesini bekliyorum" dediklerinin farkında bile değiller.
Ruyalarını gercekleştiren insanlar zaman "bulmaya" calışmıyor, zaman "ayırıyor"; koşullara yenilmiyor, koşulları "yaratıyor".
Coğu insan kitap okumaya zaman bulamıyor, kendisini geliştirmek icin eğitim almaya zaman bulamıyor. Ama TV seyretmeye, barlarda sabahlamaya, boş gevezeliklere zaman buluyor.
Ruyaları gercekleştirmek ne cabuk ne de kolaydır; disiplin, zaman yonetimi ve plan gerekir. Mimar olmak isteyen genc Sellers, mimarlık burosunda "temizlik" yaparken sectiği yolda yuruyordu.
Siz şu anda yurumek istediğiniz yolda mısınız?
En uzun yolculuklar ilk adımla başlar.
yaşam gemisi
Sohbet Muhabbet0 Mesaj
●71 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Kültür & Yaşam & Danışman
- Sohbet Muhabbet
- yaşam gemisi